Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği (AGEB) Mardin, Batman ve Halfeti belediyelerine atanan kayyım saldırısına karşı açıklama yayımladı. Açıklamada, faşizme karşı isyan etmeye ve örgütlenmeye çağırdı.
Açıklamanın tamamı şöyle:
“Demokrasi ve özgürlükler direnişle, mücadeleyle kazanılacaktır!
“Kayyıma geçit verme, isyan et!
“TC devleti 4 Kasım sabaha karşı bir kez daha on binlerce kişinin verdiği oylarla seçilmiş DEM Partili Belediyeleri ve Kürt ulusunun legal ve demokratik siyaset yapma hakkını gasp ederek gerçek yüzünü gösterdi. 4 Kasım Pazartesi sabah saatlerinde Mardin Büyükşehir Belediyesi, Batman Belediyesi ve Urfa Halfeti Belediyesi kolluk kuvvetleri tarafından ablukaya alınarak, Belediye başkanları ve halkın belediyelere girişi engellenerek halkın iradesi gasp edildi. 31 Ekim 2024 günü ise İstanbul Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atanmış ve Belediye Başkanı Ahmet Özer tutuklanmıştı. Esenyurt belediyesi Dem Parti ve CHP’nin kent uzlaşısıyla kazanılmıştır. Ahmet Özer Kürt kimliğine sahip bir kişidir. CHP ve AKP-MHP arasındaki klik mücadelesinde dahi Kürt ulus kimliği saldırının ilk hedefi olmaktadır.
“Faşist TC devletinin Kürt ulusunun demokratik haklarına ve legal siyaset yapma hakkına yönelik saldırıları elbette ilk değildir.15 Temmuz 2016 yılında yapılan darbe girişiminin ardından çıkarılan 674 sayılı KHK ile başlayan kayyum saldırıları günümüzde de hala devam ediyor. 2016’dan bu yana 153’ü Kürt hareketi eksenindeki partilerin belediyelerine olmak üzere, toplam 157 belediyeye kayyum atandı. Belediye başkanları, Meclis üyeleri ve Belediye çalışanları dahil onlarca kişi tutuklanarak hapishanelere kondu.
“Faşist TC devleti intikamcı ve gaspçı yanını bir kez daha göstermek için seçtiği tarih de manidardır. 4 Kasım 2016 günü dönemin HDP Eş başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ve 9 milletvekilinin gözaltına alınıp tutuklandığı gündür. Günlerdir Kamuoyunun gündemini meşgul eden MHP lideri faşist Devlet Bahçeli’nin mecliste yaptığı konuşmanın ardından yeniden başlayan “barış”, “çözüm” vs tartışmaların, yapılan kayım saldırısıyla ne kadar boş olduğu, TC’nin faşist niteliğini üstüne katarak sürdürdüğü görülmüştür.
“Ekonomik krizin giderek derinleştiği, yüksek enflasyon karşısında eriyen maaşlar nedeniyle insanların açlık sınırının altında bir yaşama mahkûm edildiği, işçi ve emekçilerin haklarının gasbedilerek köleliğe mahkûm edildiği, en küçük demokratik haklara bile azgınca saldırıldığı, Kürt Ulusal Hareketi’ne, devrimci ve demokratlara yönelik imha ve topyekûn saldırılarının derinlik kazandığı bir süreçte geldi yeni kayyım saldırısı.
“Faşist TC devletinin bu saldırılarına karşı bugün dünyanın dört bir yanında Kürt halkı ve devrimci, demokratik güçler sokaklara çıkarak haklı ve meşru direniş haklarını kullanmaktadırlar. Bugün kayyum saldırısına, Kürt Ulusal mücadelesine ve haklı mücadelelere karşı yürütülen azgın saldırganlığa karşı dayanışma ve direniş büyütülmeli, faşizme karşı en geniş birliktelikle omuz omuza verilmelidir.
“Bu faşist saldırıları püskürtebilecek tek güç işçi sınıfının, emekçilerin ve ezilenlerin haklı mücadelesi ve kararlı direnişidir. Faşizm dört bir yandan saldırıyor. Saldırılara karşı barikat olalım. Direnişi ve mücadeleyi büyütelim.
-Kürt Ulusuna Yönelik Faşist Saldırganlığa Son!
-Yaşasın Ulusların Kendi Kaderini Tayin Hakkı!
-Faşizme Karşı Her Alanda Direnişe, Mücadeleye!”
(AVRUPA)