HABER MERKEZİ- 24 Nisan Anma Platformu, Ermeni Soykırımı’nın 103. yılı dolayısıyla Beyoğlu’ndaki Tünel Meydanı’nda anma etkinliği düzenledi.
Soykırımda hayatını kaybedenlerin fotoğraflarının yer aldığı pankartın üzerine karanfiller bırakıldı. Anma katılanlar ellerinde hayatını kaybedenlerin fotoğraflarını taşıdı. Anmaya Rakel Dink ve Sevag Balıkçı’nın ailesi de katıldı.
İlk olarak yaşamını kaybedenlerin isimleri okunurken Ermenice ağıtlar söylendi. Anmada basın açıklamasını Yıldız Önen ve Ufuk Uras okudu. 24 Nisan’da karanlık gücün harekete geçerek büyük bir katliam yaptığı belirtilen açıklamada, bugün bile bu katliamın Osmanlı’ya karşı isyan edecek olan Ermeniler için yapıldığının iddia edildiğini ancak durumun böyle olmadığını söyledi.
Tutuklanan Ermenilerin sürgüne gönderildiğini ve ilk etapta 167’sinin katledildiği vurgulanan açıklamada, “Kimse bu tutuklamaların bir halkın topyekün yok edilme sürecinin başlangıcı olduğunu düşünemedi, iki yıl içinde Anadolu Ermenisizleştirildi. 24 Nisan akşamı şuanda olduğu gibi İstanbul’un üzerine akşam çöker. Polis evleri dolaşmaya başladı. Kapıyı çalan sivil polis ismini söylediği kişileri semt karakoluna götürür. Oraya götürülenlerden bir daha haber alınamamıştır” denildi.
24 Nisan’dan itibaren Türkiye’de yaşamın çoraklaştığını ve halkın bütün değerlerinin tasviye edildiği belirtilen açıklamada, “Bir halk bütün kültürü ile yok edilirken birarada yaşama kültürü yok edildi. Binlerce tarihi yapı, kilise harabeye dönüştürüldü. Sanki Ermeniler bu alanlarda hiç bulunmamıştır atmosferi yaratıldı” diye kaydedildi.
“Kuşakları etkileyen bu çoraklık ancak ve ancak büyük bir yüzleşme hamlesi ile giderilebilir” denilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Demokrasinin kalıcı olmamasının nedeni toplumu oluşturan bireylerin özgürlüklerin kurumsallaşamamasıdır. 1915 ile yüzleşme demokrasinin kalıcı hale gelmesine neden olacaktır” diye vurgulandı.
Açıklamada, “Hrant Dink’e, Maritsa Küçük’e, Sevag Balıkçı’ya olan borcumuz nedeni ile bu yüzleşme gerçekleşmelidir. Somut adımların atılmasını istiyoruz. Bu toplumun daha fazla zamanı yok. Bu bizim kendi vicdanımıza olan borcumuzdur” denildi.
Tutuklu Osman Kavala ve Gülsüm Ağaoğlu’nun da bu anmalara katıldığı belirtilen anma, ağıtlarla sona erdi.