HABER MERKEZİ- Ankara’da “Atık Yönetmeliği”yle kâğıt işçiliğinin bitirilmek istendiğini belirten Geri Dönüşüm Derneği Başkanı Dinçer Mendillioğlu, “Siz işine müdahale ettikçe, o insan direnecektir. Yasalarınızı geri çekin” dedi.
Yıllardır polis ve ilçe belediyelerin baskısına maruz kalan atık kâğıt işçileri, Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı’nın yayınladığı “Atık Yönetmeliği”yle birlikte daha zor koşullarda çalışıyor. “Sıfır Atık Belgesi” alan kurumların kendi atıklarını satışına olanak tanınması ve bakanlığın yeni yönetmelikle toplayıcıların depolarına müdahale etmesi sonucu atık kâğıt işçileri, işsizlik ve yoksulluğa terk ediliyor. Belediye ve valilik kararıyla gerçekleştirilen depo baskınları ve taşıma araçlarına el konularak çalışmalarının engellenen atık kâğıt işçileri, yeni yönetmelikle işsiz kalacaklarını belirterek, işlerine müdahale edilmemesini istiyor.
‘RESMİ KURUMLARA VERİYORLAR’
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre; Uzun yıllardır atık kâğıt işçiliği yapan Yakup Çelik, son 3 yıldır yaptıkları işin çok zorlaştığını, son dönemlerde zabıta ve polis baskısının yanı sıra yeni yönetmelikle işlerinin tehlikeye girdiğini söyledi. Yeni yönetmeliğin resmi firmalara göre hazırlandığını dile getiren Çelik, “Sıfır atık yönetmeliğinden önce kimse bize karışmıyordu. Yeni yönetmelikten sonra geri dönüşümden kazanılan malzemeler resmî kurumlara verilerek, sokaktaki toplayıcının elinden alınmak isteniyor. Zaten bir gün çekçeğimizi alıyorlar, bir gün ceza yazıyorlar. ‘Şunu toplama, bu yasak’ tarzında söylemlerle karşılaşıyoruz sürekli” dedi.
Çelik, atık kâğıt işçiliğinin şirketlerin eline verildiğini belirterek, “Yeni yönetmelik sokaktaki kağıtçıya sorulmadığı ve masa üzerinde hazırlandı. Bu haliyle sokaktaki kağıtçının ekmeği elinden alınacak. Bu işin resmiyet kazanması için belediye tarafından yer ve çalışma izni verilmesi gerekiyor. Yönetmeliği hazırlayanlar bunu sokaktaki kağıtçıdan soracak” dedi.
‘SOKAKLARI TEMİZLİYORUZ’
Atık kâğıt işçiliğini 20 yıldır yapan Abdullah Taş, polis ve zabıtaların sürekli depolarına baskın yaparak geri dönüşüm ürünlerine el koyduğunu aktardı. “Çalışma izniniz” bahanesiyle polisler tarafından rahatsız edildiklerini dile getiren Taş, “Biz de resmileşmek istiyoruz. Belediye tarafından izin verilsin herkesin yeri belli olsun, sigortalarımız yatsın ama çalışma iznimiz yok. Sıfır atık durumu başladığından beri herkes kendi atığını satabiliyor, bu durumda biz işsiz kalıyoruz. Belediye o firmalarla anlaşma yapıyor. Belediye bize ‘çevreyi kirletiyorsunuz’ diyor. Tam tersi biz sokakları temizliyoruz. Topladığımız malzemeleri herkes toplayamıyor” dedi.
‘BELEDİYE BİZE KARIŞMASIN’
Yönetmelikten sonra hiçbir yerden atık toplayamadıklarını söyleyen Taş, “Bu aralar depolarımızı kapatma yönünde polis ve zabıta baskısı var. Mağduruz, evimize ekmek götüremiyoruz. Polisler bize diyor ki ‘valiliğin emri var’ ve bütün malzemelerimize el koyuyor. Biz her halükârda bu işi yapacağız, belediyeler bize yer verse, belirli yerlerimiz olsun. Mecburiyetten bu işi yapıyoruz bu da elimizden alınıyor. Belediye bize karışmasın” diye çağrıda bulundu.
‘YANLIŞI YANLIŞLA TELAFİ ETTİLER’
Yıllardır “Kabahatler Kanunu” adı altında atık kâğıt işçilerine cezalar yazıldığı ve bu cezalarla işçilerin caydırılmaya çalışıldığını ifade eden Geri Dönüşüm Derneği Başkanı Dinçer Mendillioğlu, “2021’de bir yönetmelik çıkardılar, 2016’da çıkardıkları yönetmeliği telafi etmek için. Fakat yanlışı yanlışla telafi ettiler. ‘Biz sokak toplayıcısına karışmıyoruz’ dediler, fakat ‘toplayan depolarsa depoları yıkacağız’ dediler. İşçi günlük 100 kilo atık topladı ve her gün bu atığı belediyenin ya da toplama ayrıştırma merkezine ulaştırması gerekiyor. Bu firmaların toplama alanlarına yakın olmadığı için işçinin bir günlük yevmiyesi zaten yol parasına gidiyor. Yeni yönetmelikle atıkların belgeleri olan firmalara gönderilmesi sağlanıyor. Bir belediyenin topladığını zaten kâğıt toplayıcısı yapıyor. Siz bunu görüp neden bu insanları devre dışı bırakıyorsunuz” dedi.
‘TOPLAYICILARA HAYAL KURDURDULAR’
Belediye ve firmaların atıkları toplayamadığını kaydeden Mendillioğlu, “Bu insanları maaş üzerinden geçindirecek misiniz, onu da yapmıyorsunuz. Emekçiyi istihdam edin bütün özlük haklarını verin. 2021 sonunda Çevre ve Şehircilik Bakanı’yla görüştük bu insanlar ne yapacak, dedik. Bakanlık tarafından bir suç zemini oluşturuldu. Depolarda ‘fuhuş, terör üzerinden faaliyetler yapılıyor’ denildi. Bunu yapacak insan kâğıt toplamaz, her gün 12 saat çok ağır koşullarda çalışıyorlar. Yönetmelikle beraber toplayıcılara bir hayal kurdurdular. Dediler ki, ‘biz size karışmayacağız, atık serbest olacak.’ Fakat bunun mümkün olmadığını fark ettik” dedi.
‘HERKES ATIK SATMAYA BAŞLADI’
Mendillioğlu, sokak toplayıcılarının artık atığa ulaşamadığını, yönetmelikle birlikte artık atık kağıt işçiliği bitirilmek istendiğini söyledi. Mendillioğlu, “Firmalar üzerinden atık kâğıt toplanmaya başlayacak. Türkiye’deki toplama sistemi de toplamaya çok uygun değil şu an bir belirsizlik var. Ne zaman ki rant ekonomisi çoğaldı, herkesin iştahı kabardı, herkes önce bir cezayla bu emekçileri kendi modern kölesi haline getirmeye çalıştı. Tamam, kâğıt toplayıcıları kaldıralım, hangi tesis hangi ilçe belediyesi toplayacak bunu, mümkün değil. Mevcut konjonktürde toplama ayrıştırma veya yasanın yetkilendirdiği kurumların toplama şansı yok çünkü korkunç bir atık üretimi var. Bu bir ya da iki firma veya ilçe belediyeleri üzerinden olması mümkün değil. Ortaya bir model koyun. Firma ve belediyeler kendi işini yapsın.” dedi.
‘MÜDAHALE ETTİKÇE DİRENECEKLER’
Mendillioğlu, son olarak şu çağrıda bulundu: “Bizi tanısınlar. Hazır bir ordu var, depolarda çalışan yüzbinlerce emekçi var. Size hiçbir zararı olmayan işçilerin karşısına her gün yeni bir yasayla çıkıyorsunuz. Topladığı ve sattığı atıkları bulundukları ilçede, sokakta belediye ya da toplayıcı firmalarda satabilmesi sağlanmalı. Güvenceli atık topladığında daha verimli çalışacak, polis belediye kaygısı olmada çalışmak istiyor. Depolarının getirme merkezi yapılması gerekiyor. Siz işine müdahale ettikçe o insan direnecektir. Yasalarınızı geri çekin.”