HABER MERKEZİ- Çernobil faciası 33. yılında Kadıköy Süreyya Operası önünde yapılan basın açıklamasıyla anıldı. Şair İbrahim Karaca’nın da katıldığı basın açıklamasında “Hayde Akkuyu’ya”, “Nükleer Santral İstemiyoruz” yazılı dövizler taşındı.
Çernobil faciasının 33. yıl dönümünde yapılan basın açıklamasına başlanmadan önce TMMOB temsilcisi ve Nükleer Karşıtı Platformu’ndan katılımcılar yaptıkları konuşmada “33 yıl önce dünyanın gördüğü en büyük faciayı anmak için buradayız… Nükleer ucuz ve temiz enerji değildir, Akkuyu’da yapılmak istenenin ülkemizi nükleer çöplük haline getireceğini biliyoruz.” denildi.
“SERMAYENİN YAŞAMI KATLEDEN PROJELERİ İLE MÜCADELE EDİYORUZ”
Karadeniz İsyandadır Platform’u adına Çağatay Eğilmez’in okuduğu basın açıklamasında: “26 Nisan 1986 tarihinde gerçekleşen Çernobil nükleer felaketinin üzerinden 33 yıl geçti. 33 yıl Çernobil’in neden olduğu hastalıklarla ölümlerle yaşarken hala iktidarların ve sermayenin yaşamı katleden projeleri ile mücadele ediyoruz.
33 yıldır zehirleniyoruz, ölüyoruz. İmha edilmesi gereken kaynakların tüketilebileceği beyan edildi. Devlet eliyle kanser vakaları hepimizin ailesine musallat oldu. Bilim insanları Çernobil’in etkilerinin 11 nesil süreceğini söylüyor.” ifadeleri kullanıldı.
“AKKUYU NÜKLEER SANTRALİ İÇİN SAHTE İMZA”
Yapılan basın açıklamasının devamında: “Dava süreci devam ederken, inşaat çalışması süren Akkuyu Nükleer Santrali için sahte imzayla hazırlanan ÇED raporu dava konusu edinmesine rağmen usulsüzlük yargı makamları tarafında görmezden gelinip imza örnekleri bilirkişilere bile gönderilmemiştir. Öte yandan Sinop’ta yapılmak istenen nükleer santral projesinin yüklenicisi Japon şirket maliyetlerin ön görülenden çok fazla olmasından dolayı projeden çekilebileceğini açılamış ancak Türkiye ‘proje ile ilgili bir olmadığını’ açıklayarak nükleer ısrarında devam etmektedir.
Yasa hukuk tanımayan, toplumun isteklerini görmezden gelen bu tavır devam ettikçe katliam projelerini duymaya devam edeceğiz.
Bugün burada, yaşamımızı, havamızı, suyumuzu, toprağımızı, tüm canlıları, yüzyıllar boyunca radyasyon belasına mahkum etmiş olan Çernobil katliamının 33. yılında, HES’lere, termik ve nükleer santrallere kısacası yaşamımızı, kültürümüzü yok eden rant projelerine, yağma, talan ve sömürüye karşı doğayı ve yaşamı savunmak için haykırıyoruz.
Şirketler ve taşeron siyasetçiler yaşamlarımızdan ellerini çekinceye kadar isyandayız!
Nükleer değil yaşam!
Yaşam için isyan!” denildi.
Basın açıklamasında buluşan kitle “Nükleer santral istemiyoruz”, “Nükleere inat yaşasın hayat” ve “Çernobil’i unutma, nükleere bulaşma” sloganları attı.