HABER MERKEZİ- İçişleri Bakanlığı, 2017’de zırhlı aracın çarpması sonucu yaşamını yitiren Fikri Demirbaş’ın ailesine, “zırhlı aracın zarar gördüğü” gerekçesiyle 250 bin Euro’luk tazminat davası açtı.
Bölgede zırhlı araç katliamları artarak devam ederken İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi’nin Eylül ayında açıkladığı rapora göre son 10 yılda zırhlı araçların çarpması sonucu 16’sı çocuk, 6’sı kadın 36 kişi katledildi. Katliamı yapanlar cezalandırılmadığı gibi ya katledilenler ya da katledilenlerin aileleri cezalandırılıyor. Bunun bir örneği de 20 Haziran 2017 yılında kobra tipi jandarma zırhlı aracının Diyarbakır-Bingöl karayolunda çarptığı otomobilde bulunan 5 kişinin katledildiği olayda gerçekleşti.
BAKANLIK, AİLESİNDEN TAZMİNAT İSTEDİ!
Bakanlık zırhlı aracın çarpıp katlettiği otomobil sürücüsü Fikri Demirbaş’ın varislerinden zırhlı araçta meydana gelen maddi hasar nedeniyle “uğradığı zararın” tazmini karşılığında 250 bin Euro (2 milyon 669 bin 487,14 TL) ödemeleri için 2019 yılında ailenin tüm fertlerine ihtarname gönderdi. Bakanlık, ailenin parayı ödemediği gerekçesiyle Diyarbakır 3’üncü Sulh Hukuk Hakimliğine bir dilekçeyle başvurarak tazminat davasının açılmasını talep etti.
KATLEDİLENİN KUSURLU BULUNDUĞU KAZA
Dilekçede, Lice İlçe Jandarma Karakolu tarafından tutulan olay yeri tutanağına dayanılarak, kazanın sivil aracın sürücüsü Fikri Demirbaş’ın “şerit ihlali yapması sonucu” meydana geldiği ileri sürüldü. Bakanlık, araç sürücüsü Fikri Demirbaş’ın “asli”, zırhlı aracın sürücüsünün ise “tali” kusurlu olduğu yönündeki olay yeri inceleme tutanağına yer verdi.
KATLEDİLENLER ZARAR OLARAK GÖRÜLDÜ
Dilekçede, “Kurumumuza ait aracın pert (tam hasar) olduğu, aracımızın yenisinin 350.000,00 EURO ve hasarlı durumdaki fiyattan düşürülmüş bedelinin 100.000,00 EURO olduğu bu durumda maddi zararlarının 250,000,00 EURO olduğu, Diyarbakır 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/31 D. İş sayılı dosyasında da 581,80TL gider avansı yatırılmış olması suretiyle oluşan toplam kamu zararın 250.000,00 EURO+581,80TL olduğu tespit edildi” ifadeleri yer aldı. Ayrıca, ailenin 2019’dan beri herhangi bir ödeme yapmadığına değinildi. Fikri Demirbaş’ın “haksız fiili neticesinde kurumun zarara uğramasına sebebiyet verdiği” vurgulanan dilekçede, “aileye bu davayı açma gereksinimi bulunduğu” ifade edildi.
Dilekçede son olarak, “Fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100 TL ve 1,00-USD (tahsil tarihindeki kur üzerinden ödenmek üzere) zararımızın zamanında ödenmediği tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve art arda gelecek şekilde tahsiline, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini bilvekale arz ve talep ederiz” denildi.
MAHKEME KABUL ETTİ
Davayı kabul eden Diyarbakır 3’üncü Asliye Hukuk Mahkemesi, açılan davaya karşı yazılı savunma yapmaları için aileye yazı gönderdi. Mahkeme, bakanlığın zırhlı aracın hasar parasını istediği mirasçıların sosyo-ekonomik durumunun araştırılması için Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ne yazı yazarak; Diyarbakır Trafik ve Tescil Şube Müdürlüğüne müzekkere yazıp, zırhlı aracın ezdiği 21 DH 918 plaka sayılı otomobilin trafik kaydı ve kaza tarihi olan 20 Haziran 2017 tarihinde kimin adına kayıtlı olduğunun bildirilmesine karar verdi. Mahkeme, taraflardan gelecek yazılı savunma ve yazılara göre davanın duruşmalı ya da duruşmasız görüleceğine karar verecek.
‘BEŞ KİŞİYİ KATLETTİLER’
Açılan davaya tepki gösteren Fikri Demirbaş’ın eşi Halime Demirbaş, eşinin annesi ve üç akrabalarıyla birlikte Lice’ye taziyeye gittiklerini söyleyerek taziye dönüşünde zırhlı aracın 5 kişiyi katlettiğini hatırlattı. Halime, polislerin gelip kendilerine eşinin ve diğer dört kişinin kaza yaptığını, hastaneye kaldırıldıklarını aktardığını, fakat öldüklerini söylemediğini belirtti. Halime, “Direkt çocuklarımla hastaneye koştuk ama biz normal kaza diye biliyoruz. Öldükleri aklımıza hiç gelmedi. Hastanenin acil kısmına gittik ve baktık ki beşinin cenazesi siyah çadırlara sarılı bir şekilde duruyor. Çocuklarım bunu görür görmez kıyameti kopardı. Artık her şeyi bıraktım çocuklarımın sinir krizlerini yatıştırmaya başladım. Sonrasında yasa giden beş kişinin panzer tarafından katledildiğini öğrendik” dedi.
‘ÖLEN BENİM EŞİM AMA CEZAYI BEN ÖDEYECEĞİM’
Olaydan sonra beş ailenin mağdur edildiğini ve hayatlarının bitme noktasına geldiğine dikkat çeken Halime, “Zaten yaşadıklarımız bize yetiyor. 8 çocuğum var. Üçü evlendi diğer beşine ben bakıyorum ama sorun nasıl baktığım. Evim kira, iki ayda bir 650 TL alıyorum aldığım bu para neye yetiyor? Peki, tüm bunlar yaşanırken devlet ne yaptı? Ben ve 8 çocuğuma ayrı ayrı tebligat gönderdi. Tebligatta da zırhlı aracın zarar gördüğü gerekçesiyle hepimize toplamda 250 bin Euro’luk (2 milyon 610 bin 305 TL) dava açıldığını öğrendik. İlk olarak ihtarname şeklinde geldi, sonrasında avukatımız aracılığıyla bunun davaya dönüştüğünü öğrendik. Ben daha kirayı ödeyemezken, bu trilyonluk parayı nasıl ödeyeyim” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
‘KATLEDEN DEĞİL KATLEDİLEN CEZALANDIRILIYOR’
“Beş kişi katledildi ama hiçbir şekilde katledenlere ceza verilmedi” diyen Halime, şunları söyledi: “Panzere bir taş atıldığında ne kadar ceza verildiğini görüyoruz ama burada katledilen beş can var. Ona rağmen katleden değil katledilenin ailesi cezalandırılıyor. Çünkü aracı kullanan benim eşimdi. Ve şeritten çıktığı söyleniyor. Bunu söylüyorlar ama ne hikmetse hiçbir yerin kamerası ya yok ya da çalışmıyor. Hangi panzer kamerasız olur? Ayrıca verilen bu tazminat cezasından kaynaklı çocuklarım bir yerde çalışamıyor. Sigortalı işe giremiyor. İşe girdikleri gibi devlet bize kestiği trilyonluk tazminat için paraya el koyacak. Şimdi soruyorum bu nasıl bir vicdandır? Düşman bunu düşmana yapmaz.”
Halime son olarak kendilerine verilen tazminat kararının geri adım atmaları için olduğunu bildiklerini dile getirerek, çocuklarıyla beraber bu davanın peşinde olacaklarını vurguladı. (Jinnews/Şehriban Aslan)