Emekliler, kendilerine dayatılan yoksulluk ve açlık düzenine karşı 41 ilde sokağa çıktı.
Tüm Emeklilerin Sendikası tarafından Türkiye’nin dört bir yanında düzenlenen eylemlerde iktidara seslenen emekliler sessiz kalmayacaklarını haykırdı.
İstanbul’da Kadıköy Rıhtım’da gerçekleştirilen eyleme yoldan geçen emekliler de katılarak destek verdi.
“BANKLARA HAPSEDİLEN BİR YAŞAM”
Basın açıklamasını okuyan Tüm Emeklilerin Sendikası Genel Başkanı Zeynel Abidin Ergen şu ifadeleri kullandı: “Yarattıkları siyasi ve ekonomik kaostan, siyasal İslamcı tek adam yönetimini yukarıdan aşağıya yapılandırdılar. Bu yönetim anlayışı emeklilere derin yoksulluk, açlık, daha doğrusu ölüm sınırında bir yaşam olarak geri döndü. Emekliler bırakın beslenmeyi, yatağa aç giriyor, karnını doyuramıyor. Emekliler adeta sürüm sürüm sürünüyor. Emeklilerin tek gidebildiği yer, parklardaki belediye bankları oldu. Boş bank bulan şanslı sayılıyor. Tabii hava soğuk veya yağışlı değilse… Emeklilerin kaliteli yaşlanmasının ölçütü, banklara hapsedilen bir yaşam oldu. Bu onur, bu iktidarın!”
İktidara seslenen Ergen sözlerine şöyle devam etti: “Acil çözüm üretin. BES-AR’IN araştırmasına göre açlık sınırı 22 bin 834 lirayı, yoksulluk sınırı 60 bin 757 lirayı aştı. Bekâr bir çalışanın sadece yaşam maliyeti 26 bin 970 lira. Bu hayat pahalılığında, her üç emekliden ikisinin 10 bin lira aldığı biliniyor. Bu durumda emeklilerin nasıl geçinebildiğini hesaplamak, yüzyıllardır çözülemeyen matematik probleminden zor! Yoksul yaşamak için bile 60 bin 750 liraya ihtiyaç varken 10 bin lira ile bütün bu girdilerin karşılanmasını çözen varsa beri gelsin. Emeklinin cebinde paranın çalındığını bilim kanıtlarıyla açıklanıyor. Sonuçta bütün emeklilere haksızlık yapılıyor. Bedelini peşin ödediğimiz emeğimizin değerlendirilmediği ortada. Prim güncelleme katsayı hesabında, bile isteye hile yapılıyor. Buna sessiz mi kalacağız?”
ÖRGÜTLENME ÇAĞRISI
Ergen, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Boş vaatlere kulak asmayın, haklarınızın çalınmasına sessiz kalmayın. Kurtuluş kendi ellerinizde. Onun da yolu örgütlenmekten geçer. AKP ve iktidar ortaklarının yüzdelik maaş artışları bir çözüm değil. 2008’de uygulamaya konulan ‘Sosyal Güvenlik Reformu’ derhal iptal edilmeli. Memurlara verilen seyyanen ödenek, bütün emeklilerin maaşına hemen eklenmeli ve en düşük emekli maaşı, işe yeni başlamış en düşük memur maaşına eşitlenmeli. Prim günü, çalışma koşulları, eğitim gibi diğer kriterler göz önüne alınarak maaş ayarlamaları yapılmalı. İntibak yasası tez zamanda çıkarılmalı. Bayram ikramiyesi diye ödenen ve ayıplı bir hale dönmüş ödeme kaldırılmalı, yerine yılda 4 kere ve asgari ücret düzeyinde ödeme, ikramiye olarak her emekliye ödenmeli. Sağlığa erişim kolaylaştırılmalı ve istisnasız sağlık katkı payları kaldırılmalı. Bütün hastanelerde her türlü muayene, tetkik ve tedavi ücretsiz olmalı. Emekliler için ‘Toplu Sözleşmeli Sendika’ yasası çıkarılmalı. Sendikalarımıza dokunulmamalı. Sendikalara açılan kapatma davaları geri çekilmeli ve her türlü keyfe keder uygulamalara son verilmeli.”
(HABER MERKEZİ)