EHB ve ÖHD üyesi avukat Gülhan Kaya, mesleki faaliyetleri gerekçe gösterilerek “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklu yargılandığı davanın ilk duruşmasında tahliye edildi.
Mesleki faaliyetleri gerekçe gösterilerek 12 Haziran’da tutuklanan Ezilenlerin Hukuk Bürosu (EHB) ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukat Gülhan Kaya’nın “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklu yargılandığı davanın ilk duruşması Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi 27’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Bir saat geç başlayan duruşmada, Kaya ile avukatları hazır bulundu.
Kaya’nın savunmasının alındığı duruşmada, mütalaasını sunan savcı tahliye talebinde bulundu. Mahkeme heyeti Kaya ve avukatlarının mütalaaya karşı savunmasını aldı.
İLKNUR ALCAN: “TUTUKLANMA NEDENİ AVUKATLIK YAPMASI”
İlk olarak savunma yapan ÖHD üyesi avukat İlknur Alcan, tanık ifadelerinin savcı tarafından çarpıtıldığını ifade etti. Alcan, “Birleşen soruşturma dosyasında bulunan tüm deliller, mahkemeniz dosyasında olmasına rağmen mükerrer yargılama yapılarak müvekkilimiz Gülhan Kaya tutuklandı. Bu soruşturma Onur Demir’in beyanıyla başlıyor. Tanık 268 kişi hakkında beyanda bulunuyor ve Gülhan Kaya tutuklanıyor. Gülhan’ın tutuklanmasının nedeni Ezilenlerin Hukuk Bürosu’nda avukatlık yapmasıdır” ifadeleriyle Kaya’nın tahliyesini talep etti.
KAYA: HABER VERİLSEYDİ İFADEYE GİDERDİM
Sözlerine kendisini yalnız bırakmayan meslektaşları, ailesi ve dostlarına teşekkür ederek başlayan avukat Gülhan Kaya, İstanbul Barosu’na kayıtlı olduğunu, 2008 yılında mesleğine başladığını ve 10 yıl boyunca Ezilenlerin Hukuk Bürosu’nda çalıştığını belirtti. Hakkında başlatılan soruşturmadan haberi olmadığını ve haber verilerek ifadeye gitmesi yerine gözaltına alındığını kaydeden Kaya, 2014-2016 yıllarına ait bu dosyanın tek dayanağının itirafçı tanık beyanları olduğunu vurguladı. Suçlamaların mükerrer olduğuna işaret eden Kaya, hakkında zaten itirafçı tanık beyanlarına dair bir yargılama olduğunu vurguladı.
“EHB’DE ÇALIŞMAK BENİM İÇİN BİR ONURDUR”
EHB’de çalışmasının örgüt üyeliğine delil olarak gösterildiğini dile getiren Kaya, “Ezilenlerin Hukuk Bürosu adı üstünde bir hukuk bürosudur. Ben on yıl boyunca birçok meslektaşımla birlikte tertemiz avukatlık yaptım o büroda. Yaşamım boyunca büyük bir onurla hatırlayacağım ve anlatacağım bir dönemdir. Biz yasal ya da yasa dışı hiçbir kurumdan talimat almadık, almayız da. Almadığımız gibi kimseye talimat da vermedik” dedi.
“İŞÇİLERİN, KADINLARIN, SOSYALİSTLERİN AVUKATLIĞINI YAPTIM”
Baktıkları tek davaların Marksist Leninist Komünist Parti (MLKP) davaları olduğuna dair iddiaya itiraz eden Kaya, avukatlık yaşamı boyunca EHB’deki meslektaşlarıyla birlikte çok çeşitli sayısız dosyanın avukatlığını yaptıklarını vurguladı. İşçilerin, kadınların, öğrencilerin, gazetecilerin, sosyalistlerin ve ezilen halkların avukatlığını yaptığını, Suruç için adalet mücadelesinin bir parçası olduğunu vurgulayan Kaya, “Biz EHB avukatları olarak ezilenlerin, adalet ve özgürlük mücadelesi yürütenlerin avukatlığını yaptık” ifadelerini kullandı. Eğer tek bir örgüte ilişkin davalara bakmak isteseydi bunun da suç olmadığını belirten Kaya, yüzlerce kişinin avukatlığını yaptığını söyledi.
“SURUÇ İÇİN ADALET MÜCADELESİNİN BİR PARÇASIYIM”
Suruç Katliamı anmalarına katılmasının suçlama konusu yapıldığına işaret eden Kaya, Suruç Katliamı anmalarına katıldığını belirterek, “Ben o adalet mücadelesinin bir parçasıyım. Bulunduğum her yerde Suruç için adalet mücadelesinin parçası olmaya devam ediyorum, bunu reddetmiyorum” dedi.
“DOSYADAKİ DELİLLER DELİL SAYILAMAZ”
Dosyadaki delillerin delil sayılamayacağının altını çizen Kaya, avukatlar üzerinde artan baskıların siyasi olduğuna işaret etti. Bu tarz soruşturmaların bir cezalandırma aracına dönüştürüldüğünü dile getiren Kaya, kaçma şüphesi gerekçesiyle tutuklanmasına itiraz ederek yıllardır yerinin belli olduğunu ve bu salonlarda avukatlık yaptığını söyledi. Kaya, tutuklanmasının müvekkilleri açısından da büyük bir mağduriyete dönüştürüldüğünü dile getirerek tahliyesini talep etti.
Ardından Okan Hurustan isimli itirafçı SEGBİS’le bağlandı. Hurustan, Kaya’yı tanımadığını söylemesine rağmen mahkeme heyeti itirafçıdan beyan almaya çalıştı. Avukatların duruma itiraz etmesi ve gizli tanık olmamasına rağmen yüzünün gizlenmesine tepki göstermesi üzerine mahkemeye ara verildi. Hurustan’ın gizli tanık olmamakla birlikte tanık koruma programında olması nedeniyle yüzünün gizlendiği savunuldu.
TAHLİYE EDİLDİ
Aranın ardından mahkeme heyeti, “delilleri karartma ihtimalinin bulunmaması ve kaçma şüphesine yer olmadığı” gerekçesiyle Kaya’nın tahliyesine karar verdi. Mahkeme heyeti duruşmayı 11 Ocak’a erteledi.
(ETHA)