HABER MERKEZİ- Merkezi yönetim bütçesinin yüzde 16,2’si Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) aktarılırken, eğitim yatırımlarına söz konusu bütçenin sadece yüzde 4,65’i aktarılıyor. Özellikle koronavirüs (COVID-19) salgınının başından bu yana uzaktan eğitim modeline geçen Türkiye’de eğitimin kalitesinin yanı sıra öğrencilerin gerekli teknolojik donanımlara sahip olmaması da tartışma konusu olmuştu.
Eğitime ayrılan bütçe konusunda, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iktidarında ise düzenli bir düşüş yaşanıyor.
EĞİTİME AYRILAN BÜTÇE SON 18 YILDA YÜZDE 269 ORANINDA DÜŞTÜ
Türkiye’de AKP’nin iktidara geldiği tarih olan 2002 yılında MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay yüzde 17,18 seviyesindeydi. Her fırsatta eğitime en çok payı kendilerinin ayırdığını iddia eden AKP döneminde eğitime ayrılan pay son 18 yılda yüzde 269 oranında azaldı.
2019 yılında 113 milyar 813 milyon TL olan MEB bütçesi 2020 yılında rakamsal olarak artsa bile pay olarak düştü. MEB bütçesinin milli gelire oranı ise 2020 yılında yüzde 2,57 olarak gerçekleşti. Eğitime yapılan yatırımlar tartışmasız bir şekilde azalmayı sürdürürken, 4+4+4 sistemi sonrasında zorunlu olarak kısmen de olsa artışa geçen paylar 2014 yılı sonrası yeniden düşüşe geçti.
2002 yılında eğitim yatırımlarına ayrılan pay yüzde 17,18 iken bu oran 2020 yılında yüzde 4,65’e kadar geriledi.
Merkezi yönetim bütçesindeki tablodan sonra eğitimin ticarileşmeye devam edeceğine kesin gözüyle bakılıyor. Devletin cebinden çıkması gereken eğitim harcamaları, velilerin cebinden belirgin bir artışla çıkmaya devam ederken, eğitime ayrılan pay konusunda Türkiye, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Teşkilatı’na (OECD) üye ülkeler arasında da son sıralarda yer alıyor.
Eğitime aktarılan payın milli gelire oranında OECD ortalamasının yüzde 6 olduğu listede Türkiye yüzde 2,57 ile son sıralarda yer alıyor.
EĞİTİM-SEN: “BÜTÇE OECD ORTALAMASINA KADAR ÇIKARTILMALIDIR’’
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen), eğitime ayrılan bütçenin son 18 yılda düzenli olarak düşmesinin ardından açıklama yaptı. MEB bütçesinin milli gelire oranının en az iki katına çıkartılarak, OECD ortalamasına kadar gelmesini savunan Eğitim-Sen’e göre, öğrenci ve veliler müşteri haline getiriliyor.
Eğitim harcamalarının velilerin sırtına yıkıldığına işaret eden Eğitim-Sen, “Her fırsatta eğitime en çok payı kendilerinin ayırdığını iddia eden AKP hükümetleri döneminde eğitim bütçesinin milli gelire oranı OECD ortalaması olan yüzde 6’nın çok altındadır. Geçen 18 yıl içinde MEB bütçesinin milli gelire oranı çok az artmış olmasına rağmen, belirlenen rakamlar ihtiyacın çok altında kalmış ve eğitim harcamalarının esas yükü, eğitimi adım adım ticarileştirme ve kamu kaynaklarının özel okullara aktarılmasının da etkisiyle büyük ölçüde velilerin sırtına yıkılmıştır.” değerlendirmesinde bulundu.