Öğretmenlik Meslek Kanunu Meclis’te görüşülmeye devam ederken Eğitim Sen bir kez daha eylemde. Dün Milli Eğitim Bakanlığı önünden Meclis’e yürüyen Eğitim Sen’e polis saldırmış, 11 kişi gözaltına alınmıştı.
Gözaltından sonra direnişi Meclis Parkı’na taşıyan Eğitim Sen bugün de parkta ÖMK’ye dair basın açıklaması yaptı. Yapılan açıklamada polis saldırısının ve öğretmenlerin gözaltına alınmasının keyfi ve hukuksuz olduğu ifade edilirken “fiili ve meşru mücadelemizden geri adım atmayacağız” denildi. 9 Temmuz’da bu keyfiliğe ve hukuksuzluğa imza atan güvenlik güçleri ve yetkilileri hakkında derhal soruşturma açılması istendi.
Açıklamanın son bölümünde iktidara çağrı yapan eğitim emekçileri şunları söyledi:
“Gelin tüm eğitim emekçilerinin ekonomik, demokratik, özlük haklarını iyileştirmeyi amaçlayan öğretmenlerin haklarını koruyacak, eşit işe eşit ücret ilkesine dayanan, adil ve kapsayıcı bir meslek kanununu hep beraber hazırlayalım.”
Eğitim Sen açıklamada ÖMK’ye neden karşı çıktığını da şu ifadelerle açıkladı:
“Kanun teklifi öğretmenlik mesleğini değersizleştirmekte, öğretmenlerin iş güvencesini ciddi anlamda tehdit etmekte, eğitim fakültelerinden mezun olmayı ayrıntıya indirgeyip kurulacak Eğitim Akademileri üzerinden AKP kadrolarını yetiştirmeyi hedeflemektedir.
“Öğretmenlerin ekonomik sorunlarına çözüm üretmemekte, eşit işe eşit ücret ilkesini ortadan kaldırmaktadır. Eğitim emekçilerinin özlük haklarını zayıflatmakta, ayrımcılığı ve eşitsizliği derinleştirmektedir. Eğitim emekçilerinin kazanılmış haklarını önemli oranda ortadan kaldırmakta, eğitim fakültelerinden mezun olmayı öğretmenliğe atanmada bir ayrıntı haline getirmektedir.
“Özel okul ve kurslarda öğretmenlik yapanların başta taban ücret düzenlemesi olmak üzere temel ekonomik ve sosyal haklarına, ücret ve çalışma koşullarına ilişkin bir düzenleme içermemektedir.
“Kanun taslağında öğretmenlerin sorumlulukları detaylı bir şekilde belirtilirken, hakları konusunda daha genel ifadelerin kullanılmış olması dikkat çekmektedir.
“Öğretmen adaylarına ve öğretmenlere yönelik disiplin cezalarının ve bu cezaları gerektiren fiil ve davranışların detaylı olarak düzenlenmesi bir gözdağı, öğretmen ve öğretmen adaylarının iş güvencesine yönelik açık bir tehdittir.
“Kanun taslağı birçok noktada keyfiliğe yol açabilecek açık noktalar barındırmaktadır. Bunlardan biri de kanun taslağının 34. maddesidir. Maddeye göre, mesleki yetersizliği iki müfettiş raporuyla görülen öğretmenlerin akademiye alınması ve akademi eğitimi sonrasında da müfettişlerce başarısız görülmeleri halinde genel idari hizmetler sınıfında uygun yerlere memur olarak atanmaları düzenlenmektedir. Bu madde, öğretmenlerin iş güvencesini iktidarın keyfiliğine bırakacak diğer önemli bir tehdittir ve kabul edilemezdir.”
(HABER MERKEZİ)