HABER MERKEZİ- TC devletinin Efrîn’i işgal girişimine yönelik tepkiler artarak devam ediyor. Afganistan, İran, Avusturya, Katalonya, İngiltere ve Avusturya’dan akademisyen, siyasetçi ve sanatçılar Efrîn işgaline ilişkin Yeni Özgür Politika’ya konuştu. Türkiye’nin işlediği savaş suçu karşısında dünyanın sessizliğini eleştiren isimler, Efrîn için uluslararası dayanışmayı büyütme çağrısında bulundu.
Meclis Küresel Sağlık Grubu Politika Direktörü ve İngiltere Cambridge Üniversitesi Yönetişim ve İnsan Hakları Merkezi’nde Araştırmacı Johanna Riha, “Efrîn’e yönelik saldırı savaş suçudur, soykırım amaçlıdır ama başarısız olmaya mahkumdur” dedi. “Suriye’nin kuzeyindeki Rojava’yı kontrol eden devrimci güçler, faşist Türk devletinin katliamına etkili şekilde direnmeye devam edecekler, tıpkı Kobanê’de yaptıkları gibi” diyen Riha, uluslararası toplumun bu insanlık suçlarına karşı sesini yükseltmesinin kritik önemde olduğunu vurguladı. Riha, “Bu devrimci projenin-kadınların kurtuluşuna, doğrudan demokrasiye, çok dinli ve çok etnisiteli bir arada varoluşa ve toplumsal ekolojiye dayanan bir proje- terörle mücadele adı altında dünyaya salınmış tiranlık ve kaos güçlerine galip gelmesi umuduyla” mesajı verdi.
MÜCADELEMİZ AYNI
Afganistan Dayanışma Partisi Yöneticisi Selay Ghaffar, “Kürt ve Afgan halkları özgürlük, adalet ve bağımsızlık mücadelesi veriyorlar. Dolayısıyla düşmanlarımız ortak ve mücadelemiz aynı” dedi. “Kürdistan halkını her zaman destekleyeceğiz” diyen Ghaffar, “Kürdistan’daki direniş hareketinin Afgan halkı için bir ilham kaynağı. Efrîn’in kahraman halkının kararlı mücadelesine koşulsuz desteğimizi ilan ediyoruz. Efrîn’in haklı davasının savunulmasının ezilmenin ve adaletsizliğin olmadığı bir dünya mücadelesi veren herkesin görevi olduğuna inanıyoruz” diye belirtti.
BU DELİLİK SONA ERMELİ
Eski Katalonya Parlamentosu milletvekili ve Ortadoğu uzmanı Quim Arrufat ise uluslararası toplumun Efrîn kantonunun karşı karşıya olduğu askeri ve terörist saldırılara karşı pasifliğini eleştirdi. “Efrîn karşısındaki tutumu dehşet içinde seyrediyoruz” diyen Arrufat’ın değerlendirmeleri şöyle: “Esad rejimine ve Suriye’yi mahveden terörist gruplara karşı neredeyse 6 yıllık uzun bir mücadeleden sonra, Türkiye’nin Efrîn gibi her dinden ve etnisiteden halkların barış içinde bir arada yaşadığı bir yeri bombalamasına nasıl izin verildiğini anlamıyoruz. Bu delilik sona ermeli. Tüm uluslararası toplum Türkiye’nin karşısında durmalı ve yaşanmakta olan katliamı durdurmalı. Suriye’de barışın tesis edilmesi, bir bütün olarak Suriye için demokratik, barışçıl ve konfederal bir model arayışında olan Rojava’nın ve Suriye halklarının aktif katılımından geçiyor. Ancak bu modeli ortadan kaldırmak için Efrîn ve onun sivil nüfusu cezalandırılıyor gibi görünüyor. Artık yeter demeliyiz. Trajik şekilde biliyoruz ki halkları yalnızca halklar kurtarabilir.”
SESSİZLİĞE SON VERİN
Salzburg Üniversitesi Ekonomik Coğrafya ve Küresel Coğrafya ve Jeoloji Çalışmaları Bölümü’nden Prof. Dr. Christian Zeller de uluslararası güçleri eleştirdi. Prof. Dr. Zeller, “Otoriter Türk devleti ve onun ÖSO denilen cihatçı paralı askerler tarafından desteklenen ordusu, Kuzey Suriye’deki Efrîn’e saldırıyorlar. Avrupa hükümetleri sessiz. Rusya ve ABD hükümetleri Türkiye’nin Suriye’yi işgalini hoş görüyor gibiler. Erdoğan rejimi Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu’nu yok etmek istiyor. Erdoğan Türkiye’de büyük bir milliyetçi dalga örgütledi. Kuzey Suriye’deki tüm nüfusu tehdit ediyor. Türk bombardımanı daha şimdiden yüzlerce insanın yaşamına mal oldu” dedi.
ULUSLARARASI DAYANIŞMA AĞI ŞART
Efrîn’deki nüfusun kendisini saldırılardan korumaya ve kendi savunma birlikleri olan YPG ve YPJ ile Suriye Demokratik Güçleri (QSD) ittifakını desteklemeye kararlı olduğunun altını çizen Zeller’in çağrısı şöyle:
* Avrupa hükümetleri, ABD ve Rusya, otoriter Erdoğan rejiminin Suriye’deki faaliyetlerini acilen durdurmalı. Bunu yapacak ekonomik ve siyasi güce sahipler.
* Uluslararası bir dayanışma hareketi onları Erdoğan’ı durdurmaya zorlamalı.
* Aynı şekilde, Suriye diktatörü Esad, Şam yakınındaki Doğu Guta’da yüz binlerce insanı korkunç şekilde bombalamaya son vermeye zorlanmalı.
* Dolayısıyla Efrîn, Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu nüfusu ve tüm Suriye’de terörize edilmiş nüfus ile acilen uluslararası bir dayanışma hareketi inşa etmeliyiz. Dayanışma toplantıları, eylemleri düzenlemeli ve her Avrupa şehrinde dayanışma ağları oluşturmalıyız.
ERDOĞAN’IN SUÇLARINI GÖRÜN
İran’dan şair ve yazar Kyomers Emîrî de Efrîn işgaline tepki gösterdi. “Tüm insani ve dini ilkeleri çiğneyerek oraya buraya saldıran dengesiz Erdoğan’ın bu kez hedefinde Efrîn var. Türkiye’nin başka bir ülkenin iç işlerine bu şekilde karışması korkunç ve kınanması gereken bir durum. Uluslararası örgütlerin ve kuruluşların, komşu bir ülkenin topraklarını işgal ederek sivilleri öldüren Erdoğan’ın suçlarını gündemlerine almasını umuyoruz” çıklamasında bulundu.
Kaynak: Yeni Özgür Politika