HABER MERKEZİ- Boğaziçi Üniversitesi’nde TC’nin Efrin işgali sonrasında lokum dağıtmak isteyen grubu “İşgalin, katliamın lokumu olmaz” diyerek protesto ettikleri için tutuklanan ve ilk duruşmada tahliye edilen öğrencilerin ikinci duruşması İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
30 öğrencinin yargılandığı duruşma salonunda basın ve ailelere 15 kişilik yer ayrıldı. Salonun küçük olması nedeniyle bir çok aile dışarda kaldı. HDP milletvekilleri Hüda Kaya ve Erkan Baş da duruşmayı izlemeye gelenler arasındaydı.
BERAAT TALEP EDİLDİ
Hakim karşısına çıkan üniversite öğrencilerinden İrem Gerkuş, Elifnur Aybaş, Ozan Yaman, İdil Urgut, Bektaş Deneri, Ekim Devrim Çapartaş savunma yaptı. Mahkemeden beraatlerini isteyen öğrenciler, aksi takdirde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını talep ettiler.
‘ÖLÜMLERİ ŞENLİK GİBİ KUTLAMALARINA KARŞI ÇIKTIM’
Öğrencilerden İrem Gerkuş ifadesinde “Eylemi gördüm ve katıldım. Politik bir eleştiri verdiğimi düşünüyorum. Terör propagandası yapmadım. Beraatimi talep ediyorum” dedi. Öğrencilerin ifadeleri şöyle:
Elifnur Aybaş: Terör örgütü propagandası yaptığımı düşünmüyorum. Beraatimi ve yurt dışı yasağımın kaldırılmasını aksi taktirde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını (HAGB) kabul ediyorum.
Ozan Yaman: Eyleme katıldım. Slogan atmadım. Suç olduğunu düşündüğüm için değil, siyasi olarak katılmadığım için atmadım. Karşı tarafla fiziksel münakaşaya girmedim. Beraatimi talep ediyorum. Aksi takdirde HAGB’yi kabul ediyorum.
İdil Ugut: Eylemi gördüm katıldım, suçlu olduğumu düşünmüyorum. HAGB’yi kabul ediyorum.
Bektaş Deneri: Eylemi gördüm, katıldım. Slogan attım. Suç işlediğimi düşünmüyorum. Beraatimi talep ediyorum. HAGB’yi kabul ediyorum” dedi.
Ekim Devrim Çapartaş: Ölümleri şenlik gibi kutlamalarına karşı çıktığım için terör örgütü propagandası ile suçlanıyorum, ben sadece yaşamı savundum.
Oğuzcan Ünlü: Sınavım için ders çalışıyordum. Lokum dağıtan grubun karşısında protesto eden grubu görünce katıldım, suç teşkil edecek bir slogan atmadım. Sol görüşlü demokrat biriyim, okulumuz özgür bir ortamdır.
AİHM’DEN ÖRNEK
Öğrencilerinin ifadelerinin ardından avukat Yıldız İmrek, tüm sanıklar adına savunma yaptı. AİHM kararlarından örnekler veren İmrek, “Bu eylem ifade özgürlüğü kapsamındadır, şiddet içermeyen bir eylemdir, derhal beraat talep ediyoruz” dedi.
YURTDIŞI ÇIKIŞ YASAĞI KALDIRILDI
Öğrencilerin beraat taleplerini reddeden mahkeme yurtdışı çıkış yasağını kaldırdı. Sanıkların duruşmalardan vareste tutulması talebini kabul eden mahkeme bir sonraki duruşmayı 19 Mart, saat 10.30’a ertelendi.
DURUŞMA ÖNCESİ BASIN AÇIKLAMASI
Duruşma öncesi öğrenciler Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı.
“Savaşa karşı barış/ Sermayeye karşı emek/ Boğaziçi biat etmeyecek” yazılı pankart açan öğrenciler açıklamalarında “Boğaziçi Üniversitesi yıllardır iktidarın özel sindirme politikalarına maruz kalmaktadır. Kayyum rektör atamalarından akademisyen yargılamalarına, muhalif öğrenci avlarından kampüsteki polis tehdidine kadar yoğun bir baskı altındadır. 19 Mart günü lokum dağıtma hadisesine gösterilen tepki, bu baskı politikalarını yürüten iktidar tarafından bir fırsat olarak değerlendirildi, medyanın ve Cumhurbaşkanı’nın hedef göstermesiyle biz öğrenciler okuma hakkımızın elimizden alınacağı tehdidiyle evlerden, yurtlardan, kütüphane ve kampüslerden baskınlarla alınarak cezaevine konduk” ifadelerini kullandı.
Öğrenciler, “Yagılanmamızım sebebini söylüyoruz: Çünkü faili belli kayıplara karşı 23 yıldır pes etmeyen Cumartesi Anneleri’nin, emek sömürüsüne karşı havaalanında direnen işçilerin, eril şiddete karşı duran kadınların, inkara-sömürüye-katliama karşı Kürt halkının tarafından ve açıkça söylüyoruz: Ezenler var oldukça, biz ezilenlerin yanında yer almaya devam edeceğiz. Zulüm varsa direniş de vardı; bunu biliyor ve hakikatimizi bu yönde belirliyoruz. Bizi terbiye edeceklerini sandıkları cezaevlerine karşı özgürlük şiarımızı yeniliyoruz. Başta tutuklu öğrenciler olmak üzere devrimci-demokrat siyasi tutsaklara özgürlük talep ediyoruz” diye konuştu.