Marian Wild’in Almanya’da TKP/ML davasından yargılanan Banu Büyükavcı için kaleme aldığı “Benim Hücrem Büyük Bir Bahçeydi” (Meine Zelle war ein großer Garten) adlı kitabın tanıtımı Almanya’nın Nürnberg kentinde gerçekleşti.
Tanıtım buluşmasının moderatörlüğünü “Banu Kalmalı” kampanyasının örgütleyicisi, ver.di sendikası yöneticilerinden Ulli Schneweiss yönetti.
İki yıl önce yazımına başlanan ‘’Benim Hücrem Büyük Bir Bahçeydi’’ (Meine Zelle war ein großer Garten) adlı kitabın tanıtımı 20 Eylül Çarşamba günü ver.di sendikası tarafından gerçekleştirildi. Kitap yayımlanması için bağış kampanyasını üstlenen Doğa Dostları (Naturfreunde) derneği yöneticisi ve kitabın editörü Manfred Eiselt “Biz sadece doğa yürüyüşleri yapan bir dernek değiliz. Derneğimiz Nazi faşizmine karşı komünistlerin kurduğu bir dernektir ve bu nedenle Banu Büyükavcı ile dayanışma içindeyiz.” dedi.
Starfruit yayınevi sahibi Manfred Rothenberger’e bu kitabı neden yayınlandığına dair soruya şöyle cevap verdi: “Banu benim eşim ile aynı klinikte doktor olarak çalışmakta. Tutuklamaları duydum ve davayı, mahkemeleri yakından takip ettim. Daha sonra ‘Banu Kalmalı’ kampanyası çerçevesinde düzenlenen nöbet eylemlerine katıldım. Almanya’da böyle bir adaletsizliğin, haksızlığın olmasını anlamakta zorluk çektim ve arka yüzünü anladıktan ve 3 yıl cezaevinde kalan Banu’yu tanıdıktan sonra, bu durumun kitaplaştırılmasına karar verdim.”
“TÜRKİYE’DE GÜÇLÜ BİR DEVRİMCİ SANAT GELENEĞİ VAR”
Kitabın yazarı Marian Wild, kitabın yazım sürecini anlattı. “Banu ile uzun görüşmeler yaptık. Yaşadıkları hiç de kolay değildi ve özellikle tecrit sürecinde sevdiği şair ve yazarların eserlerinin ona ne kadar güç verdiğini anlattı. Türkiye’de güçlü bir devrimci sanat geleneği olduğunu fark ettim ve Türkiyeli en sevilen en iyi sanatçıların neredeyse hepsinin cezaevlerinde yattığını öğrendim. Bu sanatçıların yaşamlarını ve Almanca ve İngilizce’ye çevrilmiş eserlerini okudum. O zaman Banu’yu daha iyi anladım. Bu davanın Almanya’da yaşanması ve bu haksızlığa karşı büyük bir öfke duydum.” dedi. Konuşmasını ardından kitaptan bölümler okuyarak konuşmasını sonlandırdı.
Banu Büyükavcı’nın avukatı Yunus Ziyal konuşmacı olarak yer aldı. Ziyal, davanın hukuksal boyutuna dikkat çekti: “Davada yargılananların hepsinin tavizsiz bir duruşu vardı. Banu için de bunu tartışmam bile. Ama onun önemli bir özelliği gücünü, inancını ve neşesini bir an bile kaybetmemesiydi. Avukat ziyaretlerinde, tecrit altındayken bile morali çok yüksekti ve biz ona moral vereceğimize, o bize moral verirdi. Başka müvekkillerimle karşılaştırdığımda gerçekten en sıra dışı müvekkilim Banu.” cevabını verdi.
KOLEKTİF ÖRGÜTLENEN BİR SÜREÇ
Banu Büyükavcı, kitabın kolektif örgütlenen bir sürecin ürünü olduğunu belirtti. Büyükavcı, “Bu kitap faşist TC’nin karakteri, tarihi ve buna karşı mücadele edenlerin nelere maruz kalabildikleri, daha önemlisi de Almanya’da nasıl bir dava yürütüldüğü ortaya konmakta. Bu gerçeklerin bir Alman yayınevi tarafından kitaplaştırılması ve kitabın Almanca olması çok önemli.’’ dedi. Büyükavcı ayrıca sınır dışı kararının geldiğini de belirtti. Tüm katılımcılar sınır dışı kararının haksızlığına vurgu yaptı.
Ulli Schneweiss TKP/ML davasının baz alındığı 129a ve b yasalarının kaldırılması için sendika olarak mücadele edeceklerini ve sınır dışı kararının kaldırılması için imza kampanyası başlattıklarını bildirerek tanıtım toplantısın sonlandırdı.