HABER MERKEZİ- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şubesi ve Diyarbakır Tabip Odası (DTO), hapishanelerde devam eden açlık grevlerine ilişkin Tabip Odası’nda basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Üyesi Halis Yerlikaya ile DTO ve SES yöneticileri katıldı.
Konuşmasına geçmiş dönemlerdeki açlık grevlerindeki ölümleri hatırlatarak başlayan TTB Merkez Konseyi Üyesi Halis Yerlikaya, ölümlerle sonuçlanabilecek bu sürecin izleyicisi kalmaya mahkum olmadıklarını dile getirdi. Yerlikaya, “Bütün toplumsal kesimlere ve yetkili mercilere bu sorunu insani esas olan bir temelde çözülmesi çağrısında bulunuyoruz” dedi.
‘TÜRKİYE CEZAEVLERİ KARANLIK TARİHE SAHİP’
DTO Sekreteri Orhan İlim ise, 1980 Diyarbakır Cezaevinde başlayıp, 1996 ve 2000’deki açlık grevlerinde meydana gelen ölümleri hatırlatarak, Türkiye’nin, cezaevleri ile ilgili en karanlık tarihe sahip ülkelerin başında geldiğini söyledi.
‘AÇLIK GREVLERİ ÖLÜM EŞİĞİNE YAKLAŞTI’
Diyarbakır E Tipi Hapishanesi’nde tutuklu bulunan DTK Eş Başkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in süresiz dönüşümsüz açlık grevinin 51’inci günü, Van F Tipi Hapishanesi’nde bulunan Kadir Karabak ve Esat Naci Yıldırım’ın açlık grevi eylemlerinin ise 100’üncü günü aştığına söyleyen İlim, “Türkiye’nin tüm cezaevlerine yayılma eğilimi gösteren açlık grevleri bazı yerlerde ölüm eşiğine yaklaşmıştır” dedi.
SAVCI İLE GÖRÜŞME YAPILDI
Açlık grevinde olan tutukluların durumlarını yerinde görmek ve gerekli muayenelerini yapabilmek için bir heyet oluşturup Diyarbakır Ceza İnfaz Savcısı ile bir görüşme gerçekleştirdiklerini aktaran İlim, muayene taleplerine henüz olumlu bir cevap alamadıklarını belirtti.
‘TUTUKLULARIN SAĞLIK SORUNLARI CİDDİ’
Açlık grevindeki eylemcilerin sağlık sorunlarının ciddi olduğuna dikkat çeken İlim, “Genel olarak açlık grevindeki eylemcilerin; bitkin-yorgun oldukları, yürümekte güçlük çektikleri, kilo kaybı yaşadıkları, görme bozukluklarının olduğu, tansiyon düşüklüğü yaşadıkları, baş, eklem ve kas ağrıları çektikleri, bulantı-kusmalarının olduğu, uykusuzluk yaşadıkları, ses ve gürültüye karşı aşırı hassasiyetlerinin olduğu, konuşmada zorlandıkları, oturup kalkamama ve yürüyememe şikayetlerinin olduğu ifade edilmektedir. Özellikle son zamanlarda sıvı ve tuz alımından sonra kusmaların başlandığı ve sıvı al(a)madıkları bilgisi tarafımıza iletilmiştir. Bu nedenle 2000 yılında yaşanan açlık grevlerine yapılan müdahale ve açlık grevleri sonucu onlarca insanın ölmesi, yüzlerce insanın engelli kalmasına neden olan bir durumun tekrar ortaya çıkmaması için Adalet Bakanlığı’nın başta tabip odaları olmak üzere, insan hakları savunucularının açlık grevi yapılan cezaevlerini ziyaret ve muayene etmesine izin vermesi gerekmektedir” şeklinde konuştu.
İLGİLİLER DUYARLILIĞA DAVET EDİLDİ
Hapishanedeki tutukluların onurlarına saygı gösterilmesini, hiçbir tutuklunun tecrit ve izolasyon koşullarında tutulmaması, cezaevlerinin sivil izlemeye açık hale getirilmesi gerektiğini söyleyen İlim, “En kutsal hak olan ‘yaşam hakkı’na yönelik gerçekleştirilen bu eylemin; doğuracağı olumsuz etkilerini bertaraf edebilmek tüm insanlığın sorunu olup; geçmiş dönemlerde cezaevlerindeki eylemlerde ortaya çıkan ölümlerin tekrar yaşanmaması için herkesi -özellikle ilgili mercileri- duyarlılığa davet ediyoruz” dedi.
Açıklamada Kürtçe konuşan SES Diyarbakır Şube Sekreteri Mehmet Nur Ulus da Roboski katliamında yaşamını yitirenleri anarak, herkesi cezaevlerindeki açlık grevlerine duyarlılık göstermeye çağırdı. (MEZOPOTAMYA AJANSI)