HABER MERKEZİ– Askeri operasyonlar ve doğa talanına karşı DTK, DBP ve HDP Ekoloji Komisyonu öncülüğünde, Cudi Dağı eteğinde basın açıklaması gerçekleştirildi. “Cudi Dağı bizimdir” mesajının verildiği Cudi eteklerinde oturma eylemi gerçekleştirildi.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ekoloji Komisyonu, Şırnak’ta bulunan Cudi Dağı’nda yaklaşık 10 gündür süren orman yangınlarına, doğa tahribatlarına ve 23 Nisan’dan bu yana süren sınır ötesi operasyonlarına karşı Cudi Dağı eteklerinde bulunan Balveren (Gûndikê) beldesinde basın açıklaması gerçekleştirildi.
“Xweza hebûna mirovahiyê, werin em bi hevre li xwezaya xwe xwedî derkevin” pankartının ve “Cudi yanıyor”, “Li xwezayê xwedî derkeve” yazılı dövizlerin taşındığı eyleme DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, HDP’li milletvekilleri, HDP il ve ilçe örgütleri, ekolojistler ve çok sayıda yurttaş katıldı.
Eylem öncesi Şırnak’tan Balveren beldesine kadar bölgede bulunan birçok köy yolunun zırhlı araçlar ve askerler tarafından ablukaya alınması, eylemin yapılacağı alana gelen heyetin havadan drone ile görüntülenmesi dikkat çekti.
‘SAVAŞ YÜRÜTÜLÜYOR’
Açıklamada konuşan HDP’li Tülay Hatimoğulları, Türkiye’de ve bölgede ciddi doğa tahribatlarının yaşandığını belirterek, kapitalist sistemin gölgesinden faydalanamadığı ağacı dahi kesmeye çalıştığını kaydetti. Tülay, “Bugün AKP-MHP ittifakını ayakta tutan, 5 çetenin sistemidir. Bu sistem rant üzerinde çalışıyor. İnsanlık için büyük bir zarar var. Kimlik, dil ve ekolojiye sahip çıkılmalı bugün doğaya zarar vererek bu savaşı yürütüyorlar. Akdeniz, Karadeniz, Ege ve Kürdistan’ın birçok şehrinde doğa talanına karşı kadınların direnişi devam ediyor. Cudi Dağı’nda kesilen bir ağacın karşılığını Ege, Akdeniz, Karadeniz’de görüyoruz. Büyük bir sağlık krizi ile karşı karşıyayız. Kürdistan’da çok farklı bir politika uygulanıyor. Kürdistan’da kesilen ağaçların yerine karakolları ve gözlem noktalarını görüyoruz” şeklinde konuştu.
‘CUDİ DAĞI BİZİMDİR’
Yaşanan doğa tahribatlarının sadece bölgenin sorunu olmadığını ifade eden Tülay, “Yıllardır devam eden orman yangınlarının sonu gelmiyor. Kürt sorunun çözümünün verilen savaş politikalarını derinleştirerek, sürekli savaşı politikasında ısrar ediliyor. Bugün bütün kirli suların Marmara denizine akıtıldığını biliyoruz. Bugün doğaya verilen zararlar zannetmeyin ki askeri yollar için açılıyor, burada yapılmak istenen yaşanamaz bir coğrafya kurmak. Evet Türkiye’de daha önce de ekoloji sorunları vardı ancak daha da derinleştirildi” dedi.
‘TECRİT KALDIRILMALI’
Ardından söz alan DTK Eşbaşkanı Bedran Öztürk de Türkiye’nin doğa talanına hız verdiğini söyleyerek, şunları kaydetti: “Kürt halkına olan düşmanlık çerçevesinde doğa talanı yaşatılıyor. Kendi iktidarını korumak için tüm Türkiye’nin doğasına rant üzerinden zararlar veriliyor. Bugün bu tahribatları kapitalist sistem yapıyor. İnsanlık için büyük bir zarar var. Kimliğe, dile ve ekolojiye sahip çıkılmalı. Buradan çağrımızdır; Türkiye’de yaşayan her birey Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecridin kaldırılması için bir mücadele vermelidir.”
Kitle “Bimre îxanet”, “Bijî berxwedana zindanan” sloganlarıyla oturma eylemi gerçekleştirerek açıklamasını sonlandırdı.