Diyarbakır’da “örgüt üyesi” oldukları iddiasıyla tutuklanan 16 gazeteciden biri olan Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eş başkanı Serdar Altan’ın gazeteci eşi Gülsün Altan, görüşe gittikleri Diyarbakır 2 No’lu Yüksek Güvenlikli Hapishanesi’nde çıplak arama işkencesi ile karşılaştıklarını açıkladı.
Hapishane girişinde çıplak arama işkencesine maruz kalan Gülsün Altan şunları söyledi:
“Cezaevinde bambaşka bir uygulama ile karşılaştık. Defalarca aramdan geçiyoruz. Bu yetmiyor, 7 defa X-RAY cihazından bizi geçirdiler ve her defasında cihaz ötüyordu.
“Sonrasında bizleri soyunma kabinine alıp orada iç çamaşırımıza kadar baktılar. Orada erkek gardiyan ve askerlere rağmen onların önünde iç çamaşırlarımız olmadan X-RAY cihazından geçirmeye çalıştılar.
“Adeta tacize varacak bir uygulama ile karşı karşıya kaldık. Ben ve tanık olduğum diğer aileler de bu durumdan çok rahatsız oldu. Çocukları da göz taramasından geçirdiler.
“Yaşananlar, çocuklarının ruh halini de bozuyor. Morallerini yüksek tutmaya çalışıyoruz. Biz de yaşadığımız bu uygulamalar nedeniyle görüş sırasında ruh halimiz tutuklu gazetecilere da yansıdı.”
‘DAHA ÇOK SAHİPLENME GEREKİYOR’
Gülsün Altan “Tutuklu gazeteciler için gerek uluslararası kamuoyunda gerek gazetecilik örgütlerinden gerekse Türkiye ve Kürdistan’daki meslektaşlarının yaptıkları eylemlerle tutuklu gazetecileri sahiplendiler. Ancak bu sahiplenme kitleleşip, yaygınlaşması gerektiğini düşünüyorum. Basın her zaman toplumun sesidir, kulağıdır, gözüdür ve vicdanıdır.
“Basının susturulduğu yerde herkesin korkması gerek bence. Basından ne gizlenecek ya da olağanüstü durumlarla karşılaşacağız da öncelikle basını susturuyorlar.
“Bunu 6 yıl önce gördük. Kürt basın yayın organları ya da muhalif basın yayın organları kapatıldı ve haksızlıklar, hukuksuzluklar diz boyuydu. Burada toplumun gazetecileri sahiplenmesi lazım çünkü gazeteciler bu toplumun sesidir, kulağıdır, vicdanıdır biz aileler olarak eşimizin, arkadaşlarımızın yanında olacağız ve beraber mücadeleyi büyütmeliyiz” dedi.
MA