HABER MERKEZİ- Hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek ve derhal tahliyesi için Koşuyolu parkında yapılan eylemde, son iki yılda 64 hasta tutsağın hayatını kaybettiği kaydedildi.
Diyarbakır Tabip Odası, Diyarbakır Barosu, Diş Hekimleri Odası, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, Veteriner Hekimleri Odası, Mezopotamya Psikologları İnisiyatifi, İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Rosa Kadın Derneği ile TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu, KESK Şubeler Platformu Bağlar Koşuyolu parkında hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek ve derhal serbest bırakılması için eylem yaptı.
Basın metnini okuyan Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan, hapishanelerde kapasitesinden çok daha tutsak olduğuna dikkat çekti. Turan, “Bu artış yaşanan ihlallerin katlanarak büyümesine neden olurken, var olan sorunların tespiti ve çözümünü sorunlu hale getirmektedir” dedi.
İnfaz yakma saldırılarına, Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) tıp etiğine aykırı kararlarına dikkat çeken Turan “Ölümcül hastalığa yakalanmış veya sağlık durumu sürekli şekilde cezaevi koşulları ile uyumsuz hale gelmiş mahpusların cezaevinde tutulmaya devam edilmemesi, tam teşekküllü sağlık kurulu raporuna istinaden derhal tahliye edilmeleri, tedavilerini ailelerinin yanında sürdürülmesi gerekir” ifadeleriyle yetkilileri sorumluluğu yerine getirmeye çağırdı.
Garibe Gezer, Vedat Erkmen dahil yakın zamanda yaşamını yitiren tutsakları hatırlatan Turan, son 2 yılda 64 hasta tutsağın yaşamını yitirdiğini belirtti.
Turan şu talepleri sıraladı:
“İdare ve Gözlem kurulları tarafından soyut, hukuki dayanaktan yoksun bir şekilde iyi halli olunmadığı gerekçesiyle, serbest bırakılma hakkından mahrum bırakılan mahpuslar açısından iç hukuk kapsamında gerekli önlemler alınmalı ve tahliye edilme olanakları sağlanmalıdır.
Mahpusların tedavilerinin düzenli bir şekilde uygun koşullarda yapılması sağlanmalı; tedavisi yapılmayan hasta mahpusların hekime ve sağlık birimlerine ulaşmada hızlı ve etkin bir şekilde hareket edecek kurumsal mekanizmalar oluşturulmalıdır.
Hasta mahpuslara hastane dönüşlerinde uygulanan 14 günlük karantina uygulama koşulları yerine PCR testi ve 2 gün tek kişilik odada tutulma uygulaması yapılmalıdır.
Pandemi tedbirleri çerçevesinde hasta mahpuslara uygulanan açık görüş hakkı, sosyal aktivite, spor, havalandırma hakkının kullandırılmaması uygulanmasından vazgeçilmelidir.
Mahpus Kadınlar, LGBTİ+ mahpuslar, engelli mahpuslar, yaşlı mahpuslar gibi özel ihtiyaçları bulunan mahpuslara infaz kurumlarında uygun koşullar ve özel bakım için standartlara uygun koşullar sağlanmalıdır.
Cezaevlerinde işkence, insanlık dışı ve kötü muamele yasağına ve yaşam hakkı ihlallerine yönelik, iddialara karşı adli ve idari pasiflikten vazgeçilmeli, bağımsız, tarafsız ve etkin soruşturmalar yürütülmelidir.”