HABER MERKEZİ- DİSK, KESK, TMMOB ve TTB yaptığı açıklamada “Üniversitelerine sahip çıkan, demokrasi mücadelesini yükselten Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyelerinin, öğrencilerinin ve mezunlarının haklı mücadelesinin yanındayız” diye belirtti.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB), Erdoğan tarafından Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan kayyum rektör Prof. Dr. Melih Bulu’yu protesto ettikleri için sabaha karşı evleri basılarak gözaltına alınan öğrencilere destek açıklaması yaptı.
Açıklamada, “Bu ülkenin halkı demokrasi istiyor. Bu ülkenin yurttaşları demokrasinin en asgari kriteri olan seçme ve seçilme hakkı için mücadele ediyor. İşçiler sendikasını, üniversitenin asli unsurları rektörünü, halk yerel yöneticilerini ve vekillerini özgürce seçmek istiyor. Atanmışlarla, kayyumlarla ve dayatmalarla bu halkın kaderini belirlemeye çalışmak artık kabul görmüyor” denildi.
CÜBBE ÇİĞNEYERLER BU KEZ ÜNİVERSİTENİN KAPISINA KELEPÇE VURDU
Son olarak Boğaziçi Üniversitesine atanan kayyum rektöre karşı öğrenciler ve öğretim üyeleri demokratik yollarla tepkilerini dile getirdiğinin altı çizilen açıklamada, “Daha önce ihraç edilen akademisyenlerin cübbelerini çiğneyenler, bu kez de üniversitenin kapısına kelepçe vurarak tarihe geçtiler” diye kaydedildi.
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
“Demokrasi talebini üniversiteden yükselten öğrencilere yönelik toplumsal desteği kırabilmek için kapıları-duvarları kırarak ev baskınlarına girişenler, bu görüntüleri ajanslarla servis edenler bilmelidirler ki, demokrasi mücadelesi bu tür hukuksuz güç gösterileriyle engellenemez.
“Meselenin esası bellidir: Tepeden inme bir rektör atamasıyla bir üniversitenin kurumsal değerleri, ihtiyaçları ve tüm bileşenlerinin iradesi yok sayılmıştır. 12 Eylül darbesinin ürünü antidemokratik yasalar ve bu darbe hukukunu pekiştirerek getirilen tek kişinin karar verdiği atama yöntemi üniversitelerde kabul görmemektedir. Akademik özgürlüğün ve kurumsal özerkliğin ortadan kaldırılması üniversitelerimizi her geçen gün bilimsel üretimden daha da uzaklaştırmaktadır.
‘DEMOKRATİK ÜNİVERSİTE İSTİYORUZ’
“Öğretim üyelerinin özgürlüğüne şerh koyan, araştırma görevlilerinin ve çalışanların iş güvencesinin yok edildiği, öğrencisinden akademisyenine herkesin polis ve özel güvenlik baskısı altında olduğu bir üniversite değil; demokratik süreçlerin sağlıklı biçimde işlediği üniversiteler istiyoruz.
“Nitelikli bilimsel üretim için üniversiteler siyasi otoritenin aracı olmaktan çıkarılmalı, üniversitelerin yönetim organları tüm bileşenlerinin dahil edildiği katılımcı süreçlerle ve seçimle oluşturmalıdır.
“Bu toprakların tarihinde her zaman demokratik üniversite mücadelesi, demokratik Türkiye mücadelesinin güçlü bir parçası olmuştur. Bu nedenle üniversitelerine sahip çıkan, demokrasi mücadelesini yükselten Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyelerinin, öğrencilerinin ve mezunlarının haklı mücadelesinin yanındayız.”