HABER MERKEZİ- Açlık sınırının 2500 lira, yoksulluk sınırının 7500 lira, enflasyonun resmi rakamlara göre %14 ve işçilerin neredeyse yarısına yakınının asgari ücretle çalıştığı ülkemizde, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) “asgari ücret 3800 lira” olsun açıklaması yaptı.
Asgari ücret görüşmeleri sürerken DİSK her yıl olduğu gibi asgari ücrete ilişkin bir araştırma raporu açıkladı. ‘Salgın Günlerinde Asgari Ücret Gerçeği’ başlıklı rapor, bu sabah Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nde düzenlenen basın toplantısında kamuoyuyla paylaşıldı. Toplantıda asgari ücretin en az net 3 bin 800 lira olması gerektiği belirtildi.
DİSK Araştırma Merkezi’nce (DİSK-AR) hazırlanan rapor, Türkiye’deki asgari ücret gerçeğini tüm boyutlarıyla gözler önüne seriyor. Rapora göre, bu ülkede milyonlarca insan asgari ücrete mahkûm, ücretli çalışanların neredeyse yarısı asgari ücret civarında ücret alıyor. Öte yandan asgari ücrete bile erişemeyenlerin sayısı salgının da etkisiyle giderek artıyor. Kadınların yarısı asgari ücret ve altında ücretlerle çalışıyor.
Rapor ayrıca, hükümetin iddiasının aksine, Türkiye’nin Avrupa ülkeleri içinde asgari ücretin en düşük olduğu ülkeler arasında yer aldığını verilerle ortaya koyuyor.
Raporda öne çıkan tespitler özetle şöyle:
10 MİLYON İŞÇİNİN ÜCRETİ ASGARİ ÜCRET CİVARINDA
Türkiye’de asgari ücret giderek ortalama ücret haline geliyor, ortalama ücret asgari ücret düzeyine düşüyor. Asgari ücret civarında (asgari ücretin altı ile asgari ücretin yüzde 20 fazlası arasında) ücret alan işçi sayısı 9,7 milyon. Bu sayı, tüm ücretli çalışanların neredeyse yarısına tekabül ediyor.
3,3 milyon işçi, bir diğer ifadeyle her 100 ücretli çalışandan 17’si, asgari ücretin altında bir ücretle çalışıyor. Asgari ücretin yarısından daha az ücretle çalışan işçi sayısı ise 1 milyona yakın.
Asgari ücret ve altında bir ücretle yaşamını sürdürmek zorunda olan işçilerin toplam sayısı ise 7,5 milyon civarında. Buna göre her 10 ücretli çalışandan 4’ü (yüzde 38,4) asgari ücret ve altında ücret alıyor.
Salgınla birlikte kısa çalışma ve ücretsiz izin ödeneği alanlar ile işini kaybeden kayıtsız işçiler göz önüne alındığında, asgari ücretin altında gelirle yaşayanların sayısının daha da arttığını söylemek mümkün.
Özel sektör işçilerinin yüzde 21,7’si asgari ücrete erişemiyor.
Özel sektör işçilerinin neredeyse yarısı (yüzde 49) asgari ücret ve altında ücretle çalışıyor.
Asgari ücret civarında kazananların oranı ise yüzde 62. Buna göre 9,5 milyona yakın özel sektör işçisi, asgari ücretin altı ile asgari ücretin yüzde 20 fazlası arasında ücret alıyor.
HER 4 KADINDAN BİRİ ASGARİ ÜCRETE ERİŞEMİYOR
Kadınlar asgari ücrette daha derin bir ayrımcılıkla yüz yüze. Asgari ücrete erişemeyenlerin oranı genelde yüzde 17 iken kadınlarda bu oran yüzde 25’i aşıyor. Asgari ücret düzeyinde ve daha düşük ücret alanların oranı genelde yüzde 38 iken kadınlarda bu oran yüzde 49’a yükseliyor. Buna göre kadınların yarısı asgari ücret ve daha düşük ücretlerle çalışıyor.
DİSK’İN ASGARİ ÜCRET TALEPLERİ
Raporda şu talepler yer alıyor:
-Asgari ücret, pandeminin getirmiş olduğu gelir kaybı ve artan giderler dikkate alınarak farklı şekilde hesaplanmalı.
-Asgari ücretli işçiye salgın döneminde bütçeden nakit destek verilmeli.
-Salgın döneminde brüt asgari ücret net olarak ödenmeli. Bunun için asgari ücret tümüyle vergi dışı bırakılmalı ve işçinin SGK primleri bütçeden karşılanmalı.
-Asgari ücret sonrası ilk vergi dilimi oranı ise yüzde 10’a indirilmeli. Böylece asgari ücrete yakın ücretlerle çalışan işçilerin daha az vergi vermesi sağlanmalı.
-Asgari ücret belirlenirken işçinin sadece kendisi değil, ailesi de hesaba katılmalı.
-Asgari ücret bütün işçiler ve memurlar için ortak saptanmalı.
-Asgari ücretin tespitinde geçim koşulları ve milli gelir artışı dikkate alınmalı. Ülkenin büyümesinden işçiler de pay almalı.
-Asgari ücretin tespitinde uluslararası standartlara uyulmalı, konuya ilişkin 131 sayılı ILO sözleşmesi onaylanmalı, Avrupa Sosyal Şartı’na asgari ücretle ilgili konan çekince kaldırılmalı.
ÇALIŞAN KADINLARIN YARISI ASGARİ ÜCRETLİ
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ise, rapora ilişkin şunları söyledi: “Türkiye bir asgari ücretliler toplumu haline geldi. 3.3 milyon işçi, bütün ücretli çalışanların yüzde 17’sine tekabül ediyor. Asgari ücret ve altında yaşamını sürdüren işçi sayısı 7,5 milyon. Asgari ücret civarı diye tabir edilen asgari ücretin altı ve sadece yüzde 20 fazlası ücretle çalışanların sayısı yaklaşık 10 milyon. Bütün ücretli çalışanların yüzde 50’si kadar bir orana tekabül ediyor. Salgın çok ciddi bir yoksullaşma yarattı. Covid-19 ile ücretlerde önemli kayıplar yaşandı. Kadın işçiler olarak ise hayatın her alanında yaşadığımız eşitsizliği çalışmada da yaşıyoruz. Asgari ücrete erişemeyen kadınların oranı yüzde 25’i aşıyor. Her dört kadın işçiden biri asgari ücrete bile ulaşamıyor. Çalışma şansını elde edebilen kadınların yarısı asgari ücret ve altında bir ücretle çalışmak zorunda kalıyor. Özel sektörde çalışan kadınlarda bu tablo daha da ağırlaşıyor.”