HABER MERKEZİ- Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), Eylül ayında gazetecilere dönük gerçekleşen hak ihlalleri raporunu açıklarken katledilen Nagihan Akarsel’in mücadelesini ve kalemini sahipsiz bırakmayacaklarının sözünü verdi.
DFG, gazetecilere yönelik Eylül ayı hak ihlalleri raporunu açıkladı. Raporda Irak Kürdistanı’nda katledilen Nagihan Akarsel’i de anarak saldırıyı kınadı.
“Kalemini sahipsiz bırakmayacağız”
Raporda Nagihan Akarsel’e değinilerek, uzun yıllar gazetecilik ile uğraştığı ve Jineoloji’de araştırmalar yaptığını, ona yapılan saldırının onun hakikat arayışına yönelik olduğunu bildiklerini belirtti. Raporda, “Nagihan Akarsel’i katledenlere bir kez daha hakikatin kalemini hiçbir katliamın kırmaya gücünün yetmeyeceğinin yanıtını veriyoruz. Sokaklara çıkarak haykırdığımız gibi bir kez daha onun hakikat mücadelesini, kalemini sahipsiz bırakmayacağımızın sözünü veriyoruz. Nagihan Akarsel de tıpkı diğer özgür basın şehitleri gibi hakikat mücadelemizin öncü ve ışığı olmaya devam edecek” denildi.
Raporun devamında şu ifadelere yer verildi:
“Kürt bilgesi, öğretmenimiz Apê Musa’nın (Musa Anter) katledilmesinin 30’uncu yılında yargı onun katillerini akladı. Bir önceki duruşmada faillerin ve arkasındaki gücün yargılanması noktasında adım atmayarak katliam tarihinden bir gün sonra olan 21 Eylül’e duruşma günü veren mahkeme heyeti, zaman aşımı gerekçesiyle davayı düşürdü. Katliamın ‘insanlığa karşı işlenmiş suç’ kapsamına alınması noktasında yapılan başvuruları kabul etmeyen mahkeme, verdiği bu kararla failleri ödüllendirdi, 1990’lı yılların karanlık güçleriyle ortaklaşarak Musa Anter’i bir kez daha katletti. Bizler de Apê Musa’nın ardılları, küçük generalleri olarak kararı kınıyor ve bu davanın takipçi olmaya devam edeceğimizi belirtiyoruz.
“Basın tümden susturulmak isteniyor
“Geçtiğimiz yasama yılı sürecinde AKP-MHP tarafından Meclis’e sunulan ve tepkiler nedeniyle Genel Kurul’a getirilmesi ertelenen ‘Sansür Yasası’ olarak adlandırılan yasa tasarısı bir kez daha gündemde. Yeni yasama yılının ilk gününde yeniden gündeme gelen bu yasa ile birlikte basın tümden susturulmak isteniyor. İktidar tarafından bu yasa her ne kadar ‘Dezenformasyonu’ önlemek adı altında düzenlenmek istendiği belirtilse de biz gazeteciler olarak bunun sansürün genişletilmesi, tüm topluma yayılmasını sağlamak amacıyla çıkartıldığını biliyoruz. Bu yasanın basın ve ifade özgürlüğü noktasında yaşanan ihlalleri katmerleştireceği gibi iletişim alanında bir alternatif olan dijital medya platformlarının iktidar denetimine sokulmak istendiğini vurguluyoruz.
“Gazeteciler 5 günlük açlık grevi eylemi yaptı
“Türkiye’de gazetecilik açısından süregelen en önemli sorunlar başında ise tutuklu gazeteciler konusu geliyor. Haber yapmalarını engellemek için tutuklanan gazeteciler bu kez de yoğun ve yıpratıcı bir dizi ihlale maruz kalıyor. Tıpkı diğer siyasi tutuklularda olduğu gibi gazetecilerin de günlük ihtiyaçlarının karşılanması ve baskılara kadar birçok ihlale maruz kalıyor.
“Diyarbakır’da 8 Haziran’da düzenlenen operasyonda tutuklanan 16 gazeteciden Safiye Alağaş, Neşe Toprak, Remziye Temel ve Elif Üngür tutuldukları Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’ndeki gözetleme, çıplak arama, hasta mahpusların tedavisinin engellenmesi ve etkinlik kısıtlamasına karşı düzenlenen açlık grevine katıldı. Kadın gazeteciler ‘Yoğunlaşan hak ihlallerine karşı uyarı amacıyla’ diğer kadın mahpuslarla birlikte 5 günlük açlık grevi eylemi yaptı.
“Kadın gazetecilik adına önemli günün yıldönümündeyiz
“Bütün bu ağır tabloya rağmen, gazetecilik mesleği adına umudu canlı tutan, hakikati olduğu karanlıktan çıkaran kadın gazeteciliği adına da önemli bir günün yıl dönümündeyiz. Türkiye’de ilk kadın genel yayın yönetmeni olan ve öncülerimizden biri olarak kabul ettiğimiz Gurbetelli Ersöz’ün, 7 Ekim 1997’de yaşamını yitirmesinin yıldönümünü Kürt Kadın Gazeteciler Günü olarak kabul edildi. Bu vesileyle 7 Ekim Kürt Kadın Gazetecileri Günü’nü kutluyor, Gurbetelli’nin kalemini her daim işler kılan tüm kadın gazetecileri selamlıyoruz.”
Raporda gazetecilere dönük 1 aylık hak ihlallerine de yer verildi:
Rapora göre; 5 gazeteci gözaltına alındı, 2 gazeteci tutuklandı, 12 gazeteci kötü muameleye maruz bırakıldı, 7 gazeteci tehdit edildi, 15 gazetecinin haber takibi yapması engellendi, 6 gazeteci cezaevinde hak ihlallerine maruz bırakıldı, 7 gazeteci hakkında dava açıldı, 4 gazeteci hakkında soruşturma açıldı, 9 gazeteciye toplam 21 yıl 9 ay hapis cezası, 20 gazeteci fişlendi, 3 yayına 3 RTÜK cezası verildi, 3 yayına para cezası, 5 yayın durdurma cezası, 3 internet sitesi kapatıldı, 137 erişim engeli, 18 sanal medya içeriğine erişim engeli getirildi. Şu anda ise 79 tutsak gazeteci bulunuyor. (JINNEWS)