Emekçi mahallelerimizde geçmişten bu yana baskı, ötekileştirme, sindirme çabaları birlik ve beraberliğimizi tümden imha etmek, yerine yoz bir yaşamı kurabilmek; devletin asıl amaçladığı, yapmak istediği kentsel dönüşüm ve her yeri kendi kaleleri haline getirebilmek için geliştirdiği bir stratejidir. Devrimcilerin ve emekçi halkın yaşadığı mahallemiz Gülsuyu da bu baskılara, tehditlere maruz kalan onlarca mahalleden sadece birisidir.
Devletin sistematik olarak taciz ettiği, özellikle devrimcilerin yoğun olduğu mahalleler sürekli tehdit altındadır. En basitinden polisin sokaklarda zırhlı araçlarının içinden halkı tedirgin edecek anonslar yapması, durduk yere sirenlere basması, mahalle halkını endişeye sürüklemesi gibi tacizler, halkın devrimcilerle kurduğu ilişkiyi terörize etmesi ve devrimcilerle olan ilişkisini kesmesi gibi mesajlar taşıyor. Bunu özellikle bizim mahallemizde devrimcilerin yoğun olduğu ve eylemliklerinin de merkezi olan Gülsuyu’nun, heykel, minibüs yolu, son durak gibi bölgelerinde görüyoruz.
“Mahallemizin birlik ve beraberliğini bozamayacaklar”
Bunların haricinde mahalle gençliğini uyuşturucu bataklığına sürüklemeye çalışan devlet; isyan etmeyen, biat eden, çalan “bir nesil” yaratarak; kendine zarar verebilecek, tehdit oluşturabilecek her başkaldırışı bastırmaya, gençleri, ilerici kesimleri tutuklamaya devam ediyor. İstemiyorlar ki gerçekler gün yüzüne çıksın!
Kendi kervanını ilerleten TC devleti, devrimci-demokrat-yurtsever kesimleri karalamaya, her direnişçiyi “terörist” ilan etmeye; okullarda, fabrikalarda, sokaklarda başkaldıranlara saldırmaya; doğru, gerçek, ilerici gazete ve televizyon yayınlarını kapatmaya, işkencelerle hapishaneleri, devrimci-demokratlarla doldurmaya çalışıyor. Tüm bunlar, aslında gelmeyecek/gerçekleşmeyecek olan “2023 hayali” yüzünden!
Bugüne kadar baş eğmeyen, biat etmeyenler olarak ülkemizde gelişen olayları da “alışık bir tarz”da değerlendirmeyeceğiz! Emekçilerin yoğun olduğu alanlarda, direnişin, özverinin, bir şeyi başarabilme isteğinin en önünde yer alacağız.
Biliyoruz ve görüyoruz ki; emekçi mahallelerde şu an uyuşturucu, “iyi yaşam”, kısa yoldan zengin olmaya vb. hayallerle gençler sistem tarafından elde tutulmaya çalışılıyor. Ancak gençleri devrimcilerden uzak tutmak isteyen devlet, bunda başarı sağlayamıyor. Hedef olan emekçi mahalleler/imiz, geçmişte nasıl kurulduysa, yine o birlik ve beraberlik içerisinde korunmaya ve ayakta kalmaya devam edecek.
Hiçbir gerici Gülsuyu mahallesini ve hiçbir emekçi mahallenin birlik ve beraberliğini bozamayacak, halkı yıldıramayacaktır!
Gülsuyu’ndan Bir Yeni Demokrasi Okuru