Dersim’de köylüler Yel Dağ bölgesinde yapılması planlanan maden arama ve üretim faaliyetleri için yapılan ÇED toplantısını protesto etti.
Dimin Madencilik San ve Tic. A.Ş’nin Pülümür ilçesine bağlı Karagöz (Gürük) Köyü, Yel Dağı bölgesinde krom ocağı için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından düzenlenen ÇED toplantısı düzenlendi. Karagöz köylüleri, Kocatepe köylüleri ve bölge köylerden köylülerin katıldığı bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Munzur Çevre Derneği (MÇD) de basın açıklamasına destek verdi.
Basın açıklamasında köylüler ve muhtarlar bu bölgenin arıcılık ve hayvancılıkta en verimli alan olduğunu ve bitki çeşitliliği açısından da Dersim’in en önemli alanlarından olduğunu söylediler. Açıklamada ayrıca bölgenin sulak alan olması ve deprem bölgesi olması nedeniyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından şirketlere peşkeş çekilmesine izin vermeyeceklerini ve buna karşı tavırlarının net olduğunu aktardılar.
Açıklamada konuşan Dersim Barosu Başkanı Fatma Kalsen de bölgenin bitki çeşitliliği açısından korunması gereken bir alan olduğunu belirtti. Konuşmasının devamında çevre etkileşim toplantısının bölgenin bilimsel bir araştırma yapılmadan maden şirketleri tarafından talan edilmesine izin vermeyeceklerini ve hukuki olarak takipçisi olacaklarını aktardı.
‘BÖLGEDE 2 BİN 500’ÜN ÜZERİNDE BİTKİ ÇEŞİDİ VAR’
Dersim Barosu Çevre Komisyonu üyesi Barış Yıldırım da 2 bin 500’ün üzerinde bitki çeşidinin bölgede yaşam bulduğunu ve bunun yüzde 1’nin endemik bitkilerden olduğunu söyledi. Dolayısıyla bu maden şirketinin ekosisteme zarar vereceğini ve yok edeceğini belirterek olayın takipçisi olacaklarını aktardı.
‘MADEN ŞİRKETLERİNİN KARŞISINDA ÖRGÜTLÜ DURACAĞIZ’
DEDEF Genel Başkanı Alirıza Bilir bu konuda açıklama yaparak maden faaliyetlerine karşı olduklarını aktardı. Son olarak Munzur Çevre Derneği Dersim Temsilcisi söz alarak Dersim’deki doğa talanına, maden şirketlerinin saldırısına karşı sessiz kalmayacaklarını; örgütlü olarak maden şirketlerinin karşısında duracaklarını belirtti. Konuşmasının devamında maden şirketlerinin boşuna heveslenmemeleri gerektiğini, hiçbir madencilik faaliyetlerine izin vermeyeceklerini dile getirdi.
(DERSİM)