DERSİM- Dersim Merkez’de çalışan ŞOK Market emekçisi yaşadığı hak gasplarını, mobbingi ve ağır sömürü koşullarını gazetemize aktardı.
Mobbinge dayanamayıp istifa eden işçinin aktarımları şöyle: “Anlatacaklarım çok da yabancı olmadığımız, hepimizin sürekli karşılaştığı, normalleştirilen iş yaşamında hak gasplarına dairdir.
Dersim’de düzenli bir işte çalışmak için hepimizin isim olarak iyi bildiği Şok Market’e başvuruda bulundum ve işe başladım. Bir markette çalışmak ne kadar zor olabilir değil mi? Yaşadıklarımla görünene aldanmamam gerektiğini bir daha deneyimledim. Mağaza müdürleriyle, bölge sorumlularının örülü kurumsallaştırılmış psikolojik baskıyla nam-ı diğer mobbing ile işçi sömürme merkezleri olduğunu söylemek yerinde olur.
‘BELKİ GÖZÜNÜZDE CANLANABİLİR’
İşe ilk başladığım günden itibaren mağaza müdürünün sistematik mobbingine maruz kaldım. Durumun farkında olarak bölge sorumlusuyla durumu paylaştım. O ise benim itirazlarımı üslubumun bozukluğu olarak etiketleyip, mobbing pratiklerini ise normal iş pratikleri olduğunu savunup, yeni olmam nedeniyle işi bilmemem olarak kestirip attı. Malum ekonomik kriz nedeniyle mobbinge rağmen devam etmeye çalıştım. Belki de size işe tutunmaya çalışırken nelerle karşılaştığımı paylaşmam yaşamak zorunda kaldığım iş ortamını gözünüzde canlandırabilir.
TEMİZ OLAN BİR YERİN 5 DEFA TEMİZLETİLMESİ NASIL BİR DUYGU BİLİR MİSİNİZ?
İşe başladıktan itibaren ilk on gün işi öğrenmek, öğretmek bahanesiyle 12 saat çalıştırıldım. Normalde sabah 09.00’da market açılır ve normalde personel 08.30’da markette hazır olur. Ancak ben 07.30 itibariyle market önünde hazır edildim. Yani 14 saate yakın mesai yapmış oldum. Öğle yemeği molası resmiyette 1 saattir ama yirmi dakikayı aşınca uyarılır, yemeğim bitmeden iş başına geçmek zorunda kalınır. Gün içerisinde bütün gün ayakta olduğumuz için biyolojik ihtiyaç nedeniyle oturmamız gerekir. Ancak en ufak mola dahi mağaza müdürünün tutanak tehdidi nedeniyle kullanamadım. Temiz olan bir yerin 5 defa temizletilmesi nasıl bir duygu bilir misiniz? Sırf işi bırakayım diye yapıldı bu eziyet. Bölge sorumlusuna şikayet ettikten sonraydı bu eziyetlerin katlanması. Sakalın hafiften mi belirdi; tutanak tehdidi, açılışa beş dakika mı geciktim; tutanak tehdidi, kasadan açık mı çıktı; maaş kesintisi tehdidi. Kasaya herkes ortak bakıyor ama ne tesadüftür ki ‘Bunu sadece sen ödeyeceksin çünkü sen yenisin’ diyor mağaza müdürü. Sanıyorlar ki işçi değil de karşılarında köle var, çalışmak zorundayız diye her şeyi kabul edeceğiz düşüncesindeler.
BASKIYI ŞİKAYET ETMİŞ BİR İŞÇİYİ BİTİRMEYE YÖNELİK MOBBİNG
Bu tehditleri ardı arkası kesilmeden ve sırf biat etmemiş, baskıyı şikayet etmiş ve bu sistemin psikolojik olarak işçiyi bitirmeye yönelik olduğunu belirtmem nedeniyle yaşadım. İş bitiminde yaşadıklarınız peşinizi bırakmaz ve sürekli kafanızın içinde sizi sürekli kemirir. Nerede olursanız olun ve karşınızdaki baskı uygulayanın cinsiyetinin ne olduğu fark etmeksizin başınıza geliyor. Psikolojik olarak yıpranmanın fiziksel olarak yıpranmadan farkı olmadığını, işçinin emeğini sattığı kadar, patronun kârına kendi ruhundan da vermek zorunda olduğumuzu deneyimliyoruz. Ve maalesef birlik olmadığımız zaman içimizden çıkıp patron işbirlikçisi olmuşların mobbing saldırılarını yaşamaya devam edeceğiz.
BU ÇARKI İŞÇİLERİN MÜCADELESİ DURDURACAKTIR
Dersim’de ŞOK Market’te yaşadığım sürecin diğer illerden farkı olduğunu düşünmüyorum. Bu bir sömürü sistemi. İşçiye tazminat vermemek, esnek çalıştırmak, haklarını vermemek kârı arttırmanın genel işleyişidir. İşçinin psikolojik olarak yıkılıp bu süreci kaldıramayıp ayrılması ve sürekli devirdaim yapması ile işleyen bir sistem. Ve bu çarkı işçinin birleşik mücadelesi durduracaktır.
Ve sonuç olarak dayanamayıp istifa etmeye karar verdim ama ben işten kaçtığım için değil bana yapılanlar için istifa ediyordum istifa dilekçeme de istifa sebebimi yazarak istifa dilekçemi bölge sorumlusuna gönderdim. Kendisi bana cevap dahi vermedi ertesi gün şirketin insan kaynaklarına attım istifa dilekçemi ve bana yapılanları kısaca anlattım sonrasında kendisi bana bölge müdürüyle yarın falanca saatte falanca yerde görüşeceksin dedi. Gittiğimde bölge müdürü yoktu onun yerine bölge sorumlusu vardı bölge sorumlusu bana “Dilekçeni değiştir yoksa Kod-29’dan seni işten çıkarırım, sicilin bozulur hiçbir yerde iş bulamazsın” dedi. Gerekçe olarak da hiç üşenmemiş gidip kameraları izlemiş ve benim dolaba yaslandığımı görmüş onu çekmiş bu işe aykırı davranış oluyormuş. Günde 14 saat aralıksız ayakta durarak çalışmak işe aykırı değil fakat dolaba yaslanmak aykırı bir davranış oldu.
Dilekçemi ve istifamı geri çekmedim. Patronların, bu sömürü düzenin karşısında örgütlü ve dik durmamız gerekiyor. “