HABER MERKEZİ- Dersim Hozat’a bağlı Segedik köyüne yapılması planlanan sulama göleti 2010 yılından beri gündemde. Bu göletle esas olarak Çemişgezek’e su taşınması planlanıyor.
Bu göletle birlikte Peyik (Çağlarca) Karakolunun altından Kinzir Ormanları’na kadar su tutulacak. Segedik köyü ve tarım arazileri sular altında kalacak.
Ayrıca Taşkirek, Zankirek, Gevüçler, Peyik, Norşin ve Ağzunik köyleri göletin yarattığı tahribattan etkilenecek.
200 milyon bedel biçilen projenin ihalesi 9 Şubat’ta yapıldı ve 55 firma katıldı.
Munzur Çevre Derneği’nin Dersim genelinde ve Segedik özgülünde doğa talanına karşı mücadelesi ve örgütlenme çalışmaları sürüyor.
“BÖLGEDE ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR
Dersim’i kuşatan sayısız rant ve talan projesine her gün yenileri ekleniyor. Çemişgezek Akirek Köyü’nde başlatılmak istenen maden çalışmasının ardından şimdi de Gölet projesi adı altında Hozat ilçesine bağlı Seğedik köyü sulara gömülmek isteniyor.
Munzur Çevre Derneği olarak maden projesine karşı koyan Çemişgezek Akirek köylülerinin mücadelesiyle dayanışma içerisinde olduğumuz gibi Segedik köylüleriyle de en başında dayanışma içerisinde olacağımızı gerçekleştirdiğimiz ziyaretlerde ortaya koyduk.
Seğedik halkıyla doğamıza, kültürümüze yönelik saldırıları, Dersim’i kuşatan rant ve talan prolejeleri üzerine konuşarak görüş alışverişinde bulunduk. Seğedik halkı “sulama göleti”yle doğanın, yaşam alanlarının, geçim araçlarının yıkıma uğratılacağının farkında olmakla kalmıyor, doğaya ve yaşam alanlarına yöneltilen saldırıların önüne mücadeleyle geçileceğinin de bilinciyle hareket ediyor. Maden çalışmasına izin vermeyen Akirekli kadınlar gibi Segedikli kadınlar da gelişecek mücadelenin en önünde yer alma kararlılığına sahip. Sohbet ettiğimiz kadınların dile getirdiği “Bizi bu topraklardan 90’lı yıllarda uyguladıkları ambargo ile koparamadılar, şimdi göletle mi koparacaklar…” sözleri mücadele kararlılığının ifadesidir.
Bu ve benzer projeler halkın göçe zorlanmasından, yeni sürgünler yaşamasından başka anlama gelmiyor. Seğedik köyünde “sulama göleti” adı altında yapılmak istenen de bundan başka bir şey değil. Segedik köylüleri uzun yıllardır ekip biçtikleri arazilerinden, bütünleştikleri doğalarından koparılarak göç ettirilmek isteniyor. Bu gölet ya da baraj projesiyle köylülerin ekip biçtiği verimli araziler sular altında kalacak, tarımla, hayvancılıkla geçimini sağlayan köylüler, yaşam alanlarından, köylerinden koparılacaktır. Hasankeyf’te yaşandığı gibi bölgenin tarihi ve kültürel dokusu yok edilecektir. Segedik’te bulunan tarihi harabeler, taş mezarlar ve yıkılmadan ayakta kalmayı başaran kilise (Şapel) sulara gömülecektir. Gölet projesiyle sadece tarihi ve kültürel doku yok edilmeyecek, Dersim’in doğası, ekosistemi iklim değişiklikleriyle geri dönülmez şekilde etkilenecektir. Bölgeyi, karın yağmadığı, kuraklığın doğayı kavurduğu bir gelecek beklemektedir.
Segediklilerin düşüncesi, Ulukale köyünün “su ihtiyacını karşılamak” için baraj büyüklüğünde (60 metre derinliğinde) yapılacak gölet ile Seğedik köyünün yok edileceği, verimli tarım arazilerinin sular altında kalacağı, tüm yaşamlarının gölet projesiyle boğulmak istendiği yönündedir. Gölet projesinin ilk planladığı yer Cevizlidere mıntıkasıyken proje revize edilerek Seğedik köyünün bulunduğu verimli tarım arazilarine çekilmiştir. “Aşağı köyün su ihtiyacı”yla gerekçelendirilen gölet projesi yaşama geçirilirse Seğedik köyü diye bir yer kalmayacak, köyler arası ulaşım ortadan kalkacak, doğa ve canlıların yaşam alanlarının uğrayacağı tahribatın boyutu tarif edilemeyecek şekilde artacaktır.
Segedik halkı su ihtiyacının baraj büyüklüğünde gölet yapmadan da, yaşam alanlarını ve doğayı talan etmeden de karşılanabileceğini söylüyor. Yer altına döşenecek borularla su sorunu çözülebilecekken doğayı ve yaşam alanlarını sulara gömecek gölet projesinde ısrar edilmesi söylenenlerin dışında başka gerekçelerin ve hesapların da olduğunu akla getiriyor. Bunların neler olduğu elbette ki mücadeleyle gün yüzüne çıkarılacaktır.
Öte yandan birçok rant projesinin yaşama geçirilmesine payanda olanlar gibi Segedik köyünde de köyle ilişkisi olmayanlar, köyde oturmayanlar gölet projesine onay vererek talanın, yeni sürgünlerin önünü açarak halkı karşısına almaktadır.
Segedik halkının karşı çıktığı gölet projesi yapılmak istenirken, köyde tapulu yeri olanlar rant projesinin yaşama geçirilmesine dayanak oluyor. Gölet projesinin yapılmasına onay verenlerin halkın yanında saf tutmalarını, doğanın ve yaşam alanlarını bekleyen geleceği görmelerini sağlayacak çalışmaların yanısıra halkın birliğini ve mücadelesini güçlendirecek, saldırılara set olacak tavrın geliştirilmesi gerekiyor.
Biz Segedik halkının yanında, doğayı ve yaşam alanlarını yıkıma uğratacak gölet projesinin, her türden talan ve sömürünün karşısında olacağız. Kadınların direnme kararlılığını bir kez daha selamlarken bütün ekoloji örgütlerini, Dersim halkını Seğediklilerin yaşamını, toprağını, doğasını savunma mücadelesine omuz vermeye, güç katmaya çağırıyoruz.
Bir Munzur Çevre Derneği Üyesi”