HABER MERKEZİ- 4 Mayıs Dersim Tertelesi’nde yaşamını yitirenleri anmak için Galatasaray Meydanı’nda açıklama yapmak için DEDEF ve ADEF öncülüğünde toplanan kitleye polisin izin vermemesi sonrasında açıklama İstanbul Zaza-Der binasında yapıldı. Açıklamada, “Dersim Tertelesi’nde öldürülen on binlerce kefensiz, mezarsız atalarımızın acı hatıralarını unutmadık, unutmayacağız” denildi.
Galatasaray Meydanı’nda 4 Mayıs Dersim Tertelesi anmasına polis tarafından izin verilmemesi sonrasında İstanbul Zaza-Der binasında açıklama yapıldı.
“RESMİ RAKAMLARA GÖRE 13 BİN 800 DERSİMLİ ÖLDÜRÜLMÜŞTÜR”
DEDEF ve ADEF’in ortak açıklamasında şunlar kaydedildi:
“1937-1938’de Dersim’de neler oldu?
Artık biliniyor ki, Dersim’de 1925 yılından itibaren planlanan bir “Kızılbaş-Alevi Soykırımı” yaşanmıştır. 4 Mayıs 1937 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla Dersim’de “Tedip ve Tenkil Harekâtı” başlamıştır. Bu harekatla birlikte 1938’in yazında, köylerinde yaşayan sivil insanlar toplanıp elleri kolları bağlanarak topluca kurşunlanmış veya üstlerine gaz yağı dökülerek yakılmışlardır. Canını kurtarmak için kaçıp mağaralara, ormanlara sığınanlar ise Almanya’dan gönderilen zehirli gazlarla yok edilmişlerdir.
Artık biliniyor ki, “Dersim kırımı” sıradan bir katliam değildir. 1948 Birleşmiş Milletler soykırım kriter ve verilerine göre kanıtlanabilir bir Tertele/soykırımdır. Bunun planlayıcısı TBMM ve uygulayıcısı da doğrudan devletin ordusudur. Özel kanunla atanan “vali-komutan” ile birlikte Dersim bombalanmış, köyler yakılmış, yıkılmış, insanlar toplu halde katledilmiş, geride kalanlar sürülmüş, çocuklarına ise el konulmuştur.”
“ASİMİLASYON POLİTİKALARINA SON VERİLMELİDİR”
Terteleye ilişkin şu talepler dile getirildi:
“Elazığ’da 1937’de idam edilen Seyid Rıza ve arkadaşlarının mezar yerleri açıklanmalıdır.
*Dersim’de toplu katliam yerlerindeki kemiklere DNA testleri yapılmalıdır.
*Zorla evlatlık verilen kayıp kızlarımızın/çocuklarımızın listesi açıklanmalıdır.
*Dersim ismi iade edilmelidir.
*Dersim’de bir insanlık müzesi kurulmalı ve 4 Mayıs Tertele Anma Günü olarak kabul edilmelidir.
*Dersim’de katliam yerlerine anıt dikilmelidir.
*Dersimlilerin dili, inancı, yaşam tarzı, coğrafyası üzerindeki baskı ve asimilasyon politikasına son verilmelidir.
*İbret alınması için Dersim-38 dramı ortaokuldan itibaren fakültelere kadar tüm okulların tarih kitaplarına konulmalıdır.
*Katliam ve sürgünlerden dolayı yok olma sürecine giren Kırmancki/Zazaca dilinin yaşaması için gerekli tedbirler alınmalıdır.
*Şu anda Dersim’de yapılmakta olan ve yapılması planlanan, amacı Dersim’i sular altına gömmek olan baraj ve HES’lere ve çevreye zarar veren siyanürle altın aranmasına, güvensizlik yaratan kalekollara mevcut hükümet tarafından bir iyi niyet göstergesi olarak son verilmelidir.”
PİRHA