İSTANBUL- DERİTEKS sendikası ile deri patronları arasında deri grup toplu iş sözleşmesi görüşmeleri devam ediyor.
11 Mart’ta yapılan ilk toplantıda deri patronlarının yüzde 58’lik zam teklifine karşı deri işçilerinin talebi olan yüzde 75’lik zam talebi patronlar tarafından kabul etmedi. DERİTEKS sendikası da Tuzla Organize Sanayi Bölgesi’nde bir açıklama yaparak tüm deri işçilerini birlikte hareket etmeye çağırdı.
‘SAVAŞIN KİMİN ÇIKARINA OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ’
Yapılan açıklamada, enflasyonun tüm kalemlerde yüzde 100’ü aştığı belirtilirken yüzde 58’lik zam teklifinin kabul edilemez olduğu belirtildi. Açıklamanın devamında “Ülkenin bir çok yerinde ve işyerinde yaşanan yoksullaşma karşısında işçi direnişleri baş göstermiş ve fiili mücadelelerle işçiler hak ettiğini alabilmiştir.
Bugün mevcut tablonun içinde en ağır faturayı biz işçiler ödemekteyiz. Ülkede paranın yarı yarıya değer kaybetmesinin yanı sıra ithal ürünlere bağımlı olan ülkemizde hızlı bir enflasyon ortamına hep birlikte sürüklendik. Diğer taraftan işçi ve emekçilerin kazandıkları para aynı hızda buharlaşmıştır. Pazara çıktığımız parayla artık yarısını alabildiğimizi görmeye başladık. Diğer taraftan kuzeyimizde deri ihracatında iki kritik ülke olan Ukrayna ve Rusya arasında baş gösteren savaşın kimlerin çıkarına olduğunu, emperyalistler arasındaki hegemonya krizinin derinleştiğini ve bir üçüncü dünya savaşının ağızlarda dolandığını görüyoruz. Tabi o ülkelerin en yoksul halk kesimleri bu savaşın en büyük yıkıcı etkilerini yaşamaya devam ediyor. Tüm dünyada savaşa hayır demek ve halkların birbirine kırdırılmasının önüne geçmek için sesimizi yükseltmek zorundayız. Hem ülkede hem dünyadaki olumsuz tablonun ağırlaştığı bir ortamda toplu iş sözleşme görüşmelerine girmiş bulunuyoruz.” denildi.
‘KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA YA HEP BERABER YA HİÇ BİRİMİZ’
Açıklamada, sendikanın her fabrikadan seçtiği komiteler ile sürecin yürütüldüğü belirtilirken deri işçilerinin enflasyona ezdirilmeyeceğinin altı çizildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Değerli yiğit deri işçileri, her sözleşme döneminde olduğu gibi sabırla müzakereleri sürdürürken tüm işçi arkadaşlarımızın kulağının bizde olduğunu biliyoruz. İşverenlerin kabul edilebilir bir teklifle masaya gelmedikleri durumda deri işçilerinin çaresiz olmadığını ve sanayide geleneksel olarak üretimden gelen gücümüzü kullanmaya hazır olduğumuzu da bilmenizi istiyoruz. Hep birlikte, gerektiğinde ortak hareket ederek alnımızın akıyla bu süreçten çıkacak ve deri işçilerinin hak ettiği koşulları hep birlikte sahip çıkarak oluşturacağız. Bizim bizden başka dostumuz yok. İşverenler daha fazla para kazanmak için, işçiler de daha iyi şartlarda çalışmak istedikçe, bunun bir mücadele içinde devam ettiğini hepimiz kavramak zorundayız. Bu nedenle bugün deri işçilerinin beklentisinin yaşanan hayat pahalılığında ne kadar büyük olduğunu bu meydanı doldurarak kanıtladığınız için hepinize teşekkür ediyoruz. İşçilerin birleşerek elde edemeyecekleri bir şey yoktur. Deri işçileri sözleşme dönemlerinde tek bir yumruk gibi davranmayı bugüne kadar başarmıştır. Herkesin elini taşın altına koymak zorunda olduğu bir dönemdeyiz. İlerleyen günlerde deri işçilerin hak ettiği tabloyu göreceğine inanıyoruz. Ve burada hep birlikte haykırıyoruz ki ‘Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz.’ diyoruz.”