HABER MERKEZİ- PKK Kültür ve Sanat Komitesi Üyesi Nurettin Demirtaş, Türkiye’nin Kuzey Doğu Suriye’ye dönük geliştirmek istediği işgal harekatında değerlendirmelerde bulundu.
Ankara Gar Katliamı’nda yaşamını yitirenleri saygı ve minnetle anan Demirtaş; yakalanan MİT’çiler ve DAİŞ çetelerinden elde edilen bilgiler neticesinde Ankara, Suruç ve Amed katliamlarının bizzat MİT’in emriyle ve planlamasıyla yapıldığının kanıtlandığı halde Türkiye’de üstünün örtüldüğünü söyledi. Demirtaş’ın değerlendirmeleri şöyle:
“ABD İSTEMEZSE TÜRKİYE SALDIRAMAZ”
“Bölge devletlerinden küresel güçlere dek herkes Suriye ile ilgileniyor. Türkiye öyle kolay hareket edemeyecektir. Mesela şurası açıktır eğer ABD istemezse Türkiye saldırı gerçekleştiremez. Her saldırıdan onlar da sorumlu olacaktır. Fakat saldırı gerçekleştiğinde bu saatten sonra devletlerin ne dediği çok belirleyici olmayacaktır; sonucu halklarımızın direnişi belirleyecektir. Tüm dünya halklarına, sosyalistlere, devrimci ve demokratlara, tüm dostlarımıza çağrımız tıpkı 1 Kasım Dünya Kobani Günü ruhuyla enternasyonalist direniş cephesini oluşturmak, faşizmin saldırganlığına karşı devrimci direnişle karşılık vermektir.
‘SALDIRI TÜM KÜRDİSTAN’A YAPILMAKTADIR’
Bununla birlikte saldırı tüm Kürdistan’a yapılmaktadır. Saldırı yeni değildir ve zaten bir savaş yürütülmektedir. Ulusal bir direniş her zamankinden daha önemli hale gelmiştir. Ulusal direniş için ulusal birlik ruhuyla hareket edilmelidir. Onurlu her Kürt örgütü bu onurlu direnişte yerini almalıdır. KDP sözcüleri ve sayın Mesut Barzani tarafından yapılan ilk açıklamalarda Rojava’daki tüm Kürt güçlerinin birlik olması gerektiği ifade edilmiştir. Bu yaklaşım değerlidir ve tüm Kürdistan’da esas alınır ve pratikte de karşılığını bulursa işgalci güçlerin hevesleri kursaklarında kalır, Kürt ve Kürdistan adına tarihi sonuçlar ortaya çıkar. Fakat daha önce de benzer açıklamalar yapıldığı halde Maxmur halkına uygulanan insafsızca ambargoda olduğu gibi pratikte adeta işgale destek veren yaklaşımlar geliştirildiği için kaygılar giderilmiş değildir. Söz ve pratik uygulama bütünlüğünün sağlanmasını istemek hepimizin en doğal hakkıdır. Bu konudaki dostça eleştirilerimize anlam verilmeli ve ulusal birlik ruhunu zedeleyen her tutumdan uzak durularak bu tarihi sürece cevap verilmelidir.”
‘İŞGAL SALDIRISI ONLAR İÇİN BAŞLANGIÇ DEĞİL SONDUR’
“Her gün büyüttüğümüz direnişle bu kanlı rejimden hesap sorduk, soracağız. Şimdi tüm o güzel insanların, demokrasi şehitlerinin anısına en güçlü şekilde sahip çıkma ve faşizmi yıkma zamanıdır.
İşgal saldırısı onlar için başlangıç değil sondur! Sonlarını getirecek olan tek şey halklarımızın özgürlük direnişidir. Her şeyi bir yana bırakıp işgale ve savaşa karşı direnişe geçme zamanıdır. Ya özgür yaşam ya hiç! Ya özgürlük ya özgürlük! Diyerek faşizmin sonunu getirecek direnişi büyütme zamanıdır.”