İSTANBUL- Dersim Dernekler Federasyonu (DEDEF) ve DEDEF’in tutuklu bulunan üyelerinin aileleri, Silivri 2 No’lu Hapishanesi’nde bulunan DEDEF üyelerinin fiziki ve psikolojik baskıya uğradıklarını ifade ederek basın açıklaması yaptı.
DEDEF ve tutuklu aileleri, Dersim Dernekleri Federasyonu (DEDEF) üyelerinin de içinde bulunduğu Silivri 2 No’lu Hapishanesi’ndeki tutuklulara yönelik hak gaspı, keyfi uygulamalar ve fiziki saldırı iddialarına ilişkin İHD İstanbul Şubesi’nde basın açıklaması yaptı.
Açıklamaya ailelerin yanı sıra kitle örgütleri de destek verdi. DEDEF yöneticisi Ali Rıza Bilir’in okuduğu basın açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
“FİZİKİ SALDIRILAR YOĞUNLAŞARAK DEVAM EDİYOR”
“Ülkemiz hapishanelerinde yaşanan hak gaspları, keyfi uygulama ve fiziki saldırılar maalesef son süreçlerde de yoğunlaşarak devam etmektedir. Hapishanelerde uygulanan tecrit ve insanlık dışı uygulamalar, özellikle bu saldırılara direnme hakkıyla karşı koyan tutuklular ve onlara destek olan tutuklu aileleri ile duyarlı kamuoyu üzerindeki faşist baskılar artarak devam etmektedir. Hapishanelerde tutuklulara çeşitli insanlık dışı uygulamalar yapılmaktadır. Birçok hapishanede bu saldırılara ve tecride karşı, tutsaklar süreli-süresiz açlık grevleri, ölüm oruçları ile direnişlerini sürdürmektedir. Tutukluların bu faşizm karşısında başlatmış olduğu ölüm oruçları artık ölüm sınırına dayanmıştır. Acilen tutsaklara kulak verilmeli, tutsaklar üzerindeki tecridin ve baskıların kaldırılarak, istenmeyen ölümlerin önüne geçilmelidir.”
Bilir, Silivri 2 No’lu Kapalı Hapishanesi’nde yoğun hak ihlallerinin yaşandığına dikkat çekerek şöyle devam etti:
“Evleri basılarak gözaltına alınan ve akabinde yeri yurdu, işi gücü ortada iken haksız ve hukuksuz bir biçimde tutuklanan Dersim Dernekleri Federasyonu (DEDEF) üyelerimizin haklarında iddia edilen suçlamalar, halkın demokratik hakları kapsamında değerlendirilen etkinlikler olmasına rağmen, tüm bunlar suç olarak tasnif edilmiş ve adli kontrol gibi uygulamalar ile tutuksuz yargılanmaları mümkün iken hukuksuzca tutuklanarak özgürlükleri elinden alınmıştır.”
“EVLATLARIMIZIN BAŞINA NE GELECEK KAYGISI İÇİNDEYİZ”
Ali Rıza Bilir, gardiyanlar arasında oluşturulan özel ekiplerin, tutuklulara işkence yaptığını ifade ederek şunları söyledi:
“Tutuklu arkadaşlarımızın müzik aletlerine el konulması, telefon vb. haklarını kullanmak üzere getirilirken ve götürülürken başlayan sözlü tacizler artık saldırı boyutuna ulaşmıştır. Gardiyanlar arasında oluşturulan özel ekiplerin tutuklulara yönelik adeta çetevari saldırıları hukuk ve insanlık onuru adına gelinen son noktayı özetlemektedir. Bizler Dersim Dernekleri Federasyonu(DEDEF) ve tutuklu üyelerimizin aileleri olarak Silivri 2 No’lu kapalı Hapishanesinde yapılan hak gaspları ile tutuklular üzerindeki tüm baskıların son bulması için yetkili mercilerin artık harekete geçerek sorumlu davranmasını, medya başta olmak üzere tüm toplum ve STK’ları duyarlı olmaya çağırıyoruz. Evlatlarımızın hapishanede hangi saat, hangi gün başına neler geldiği kaygısıyla sürekli çocuklarımız merak ediyor, öyle ki saldırılara maruz kalmışlar mıdır diye telefon ve görüş gününe dahi bin bir çeşit endişeyle katılıyoruz. Silivri hapishanesinde özellikle gardiyanlar arasında oluşturulan özel saldırı ekiplerinin sorgulanmasını talep ediyoruz. Darp edilen üyelerimizin ile tüm tutukluların baskılardan kaynaklı artık haklarını kullanmaz hale geldiğini ve arkadaşlarımızın darp edildiği için arkadaşlarımızın sağlık raporu alıp suç duyurusunda bulunmasına rağmen saldırıların artarak devam ettiğini kamuoyuna duyurmak istiyoruz.”
“AÇLIK GREVİNDE OLANLARIN TALEPLERİNE KULAK VERİLMELİ”
Bilir, açlık grevi eyleminin 161’nci gününde olan milletvekili Leyla Güven’in yanında olduklarını da belirterek, “başta Leyla Güven olmak üzere açlık grevlerine devam eden tutsakların taleplerine bir an önce kulak verilmelidir” dedi.
Basın açıklamasının okunması ardından, tutuklu yakınlarından Erhan Demir söz alarak şunları söyledi:
“Tutuklu arkadaşlarımızın müzik aletlerine el konulması, telefon vb. haklarını kullanmak üzere getirilirken ve götürülürken başlayan sözlü tacizler artık saldırı boyutuna ulaşmıştır. Gardiyanlar arasında oluşturulan özel ekiplerin tutuklulara yönelik adeta çetevari saldırıları hukuk ve insanlık onuru adına gelinen son noktayı özetlemektedir. Öyle ki saldırılara maruz kalmışlar mıdır diye telefon ve görüş gününe dahi bin bir çeşit endişeyle katılıyoruz.”