HABER MERKEZİ- İran başsavcısı, ülkede başörtülerini çıkaran kadınlara karşı polise ve mahkemelere katı kararlar alma talimatı verdi.
Eylül ayı ortalarında “ahlak polisi” tarafından gözaltındayken katledilen Kürt kadın Jîna Emînî’nin ölümünün ardından İran’ın birçok bölgesinde eylemler gerçekleşti. Özellikle kadınlar “Jin, Jiyan, Azadi” sloganlarıyla direnişin simgesi olmuş, başörtülerini yakarak isyan ateşini harlamıştı.
Başsavcı Yardımcısı Ebu es-Samed Hurremabadi, İran hükümet kurumları tarafından yayınlanan bir muhtırada “Cumhuriyet savcısının talimatıyla polis, kısa süre önce ülkenin başörtüsü yasasının her türlü ihlalini ağır şekilde cezalandırma emri aldı” dedi.
Yetkili, “Başörtünün açılması, açık bir ihlaldir. Kolluk kuvvetleri, bu suçu işleyeni yakalayıp gerekli cezayı vermek üzere yetkili adli mercilere teslim etmelidir” diyerek, “Başsavcının talimatlarının uygulanması çerçevesinde mahkemeler, tüm suçluları para cezasına çarptırmalı ve haklarında, sınır dışı etme, belirli faaliyetlerin yasaklanması ve işyerinin kapatılması gibi ek cezalar vermelidir” açıklamasında bulundu.
İran’daki yasalar, İranlı veya yabancı kadınların halka açık yerlerde başörtüsü takmasını şart koşuyor. Protestoların patlak vermesinden sonra Tahran ve diğer şehirlerde bir grup kadın başörtülerini çıkardı. Rejim karşıtı yürüyüşler sırasında başörtülerini yakan kadınlar, sanal medya hesaplarından da, polisin herhangi bir müdahalesine veya uyarılarına uymadan pazar ve dükkanlarda başı açık dolaştıklarını gösteren birçok video yayınlandı.
Hamaney: Başörtüsü çirkinleştirilemeyecek bir ihtiyaçtır
İran başsavcısının başörtüsü tartışmasına müdahalesi, Ali Hamaney’in bu yılın başında beş gün içinde art arda yaptığı iki konuşmanın ardından geldi. Hamaney, 4 Ocak’ta, protestoların patlak vermesinden sonra kadınlara hitaben yaptığı ilk konuşmasında, “Başörtüsünü çıkarmak doğru değil, ama bu insanı din ve devrim çemberinin dışına da çıkarmaz” dedi. Hamaney, “Başörtüsü çirkinleştirilemeyecek bir ihtiyaçtır” şeklinde konuştu.
Hamaney, ikinci konuşmasında ise bir yandan protestocuları “ihanet etmekle” suçlarken, diğer yandan İranlı yetkilileri protestoları bastırmaya devam etmeye çağırdı. Hamaney ayrıca, “Sorumlu kurumlar vatana ihanetle ciddi ve adil bir şekilde ilgilenir” dedi.
Hamaney, protestoları hükümete, ekonomik duruma, nükleer anlaşmaya varılmasının ve yaptırımların kaldırılmasının gecikmesine bağlayan yetkililere, yerel medyaya ve siyasi çevrelere de tepki gösterirken, geçtiğimiz pazartesi günü yaptığı açıklamada ise “Protestolar, idari ve ekonomik zayıflıklarımızı ortadan kaldırmak istemiyor. Bunun tam tersi geçerli. Güçlü yönlerimizi ortadan kaldırmak istiyor” ifadelerini kullandı.
Öte yandan reformist “Etimad” gazetesi, hükümeti ve parlamentoyu kontrol eden muhafazakâr hareketi, başörtüsüne tam olarak uymayan kadınların “siyasi müsaderesini” istemekle suçladı. Haberinde “Muhafazakâr akımın bir kısmının stratejisi, bu grubu kamulaştırmaya veya onlarla iş birliği yapmaya çalışmaktır” değerlendirmesinde bulunan gazete, “İlk kez bu kadın kategorisinin varlığını kabul ediyorlar ve onlara hitap ediyorlar” vurgusunda bulundu. Geçtiğimiz ayın başlarında İran Başsavcısı Muhammed Cafer Muntezeri, “Ahlak Polisinin” kaldırıldığını açıklamış ancak bu açıklaması sokakta beklenen etkiyi uyandırmamıştı.
Geçtiğimiz ayın sonunda Kültür Devrimi Yüksek Kurulu Sekreteri Said Rıza Amili, “Ahlak Polisinin” kaldırıldığı yönündeki işaretleri yalanladı ve kurulun, İrşad Devriyeleri hakkında bir kararı olmadığını söyledi. Hamaney’in geçen haftaki konuşmasının ardından Hamaney’in ofisine bağlı Kültür Devrimi Yüksek Kurulu, başörtüsüyle ilgili yetkilileri ve kurumları “başörtüsü konusunda bazı alışılmadık davranışlarla mücadeleye” çağırırken, “düşmanların kurduğu tuzağa düşme” konusunda uyarı yaptı.
Sıkı denetimler başladı
Polisin ihlallere yönelik adli talebinin ilanı öncesinde Devrim Muhafızları’na bağlı Fars Haber Ajansı, polisin, araçları durdurarak şoförlerini araçtaki kadınların zorunlu kıyafet kurallarına uymadıklarına, özellikle de başörtüsü takmadıklarına dair uyarmaya devam ettiğini açıkladı.
Geçen hafta adli makamlar, müşterilerinin başörtüsü takma kuralına uymadıkları gerekçesiyle bazıları geçici bir süreliğine olmak üzere çok sayıda kafe ve restoranı kapattı.
2020 yılından bu yana İran’daki araç sahipleri, polisin başörtüsü kurallarını ihlal ederek başörtüsü takmayan kadınları araçlarına almaları üzerine SMS almaya başladı. Mesajlar, ihlallerin kaydedildiğine dikkati çekerken, tekrarı halinde “adli ve hukuki tedbir” uyarısı içeriyor. Ancak yeni gönderilen mesajlarda hukuki tedbir alınacağına dair herhangi bir ibare yok.
İdam cezaları
Diğer taraftan yetkililerin ölüm cezalarını uygulama ve yeni ölüm cezaları verme konusundaki ısrarı, dikkatleri protestolarda dile getirilen diğer konulara çevirdi.
Adli makamlar, protestolara katıldıkları için 18 kişi hakkında idam cezası verildiğini açıkladı. Bu kararlardan dördü yerine getirildi ve ikisi Yüksek Mahkeme tarafından onandı. Ölüm cezasına çarptırılanlardan beşi cezalarına itiraz edebilirken, Yüksek Mahkeme altı kişinin yeniden yargılanmasına karar verdi.
Yargıya bağlı ‘Mizan’ ajansının haberine göre Cevad Ruhi, ‘bozgunculuk çıkarma, kamu malını tahrip etme ve yakma, ülkenin kuzeyindeki Novşehr’de protestolara öncülük etme’ suçlarından idam cezasına çarptırıldı. Ruhi’nin Novşehr’de bir grup isyancının lideri olduğunu ve vatandaşları isyana kışkırttığını belirten ajans, aleyhinde verilen kararın temyize tabi olduğuna dikkati çekti.
Yeni idam cezasından bir gün önce de Salih Mir Haşimi, Mecid Kazımi ve Said Yakubi aleyhinde üç benzer ceza verildi. Üç sanık, 16 Kasım’da İsfahan şehrinde üç güvenlik gücünün öldürülmesine karışmaktan hüküm giymişti. Aynı şekilde Reuters’ın aktardığına göre eski İran Cumhurbaşkanı Ekber Haşimi Rafsancani’nin kızı Faize Haşimi’nin avukatı, müvekkilinin ‘rejime karşı propaganda’ ve ‘kamu düzenini bozmak’ suçlamasıyla 5 yıl hapis cezasına çarptırıldığını duyurdu.
Avukat, pazar günü bazı sitelerde yayınlanan haberleri doğrularken, eski Milletvekili Faize Haşimi aleyhindeki suçlamaların ayrıntılarına ise değinmedi. Ancak Tahran savcısı, geçen yıl İran rejimi aleyhine yaptığı propaganda hakkında suç duyurusunda bulundu. Avukat Nida Şems, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Faize Haşimi, tutukluluğunun ardından 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı, ancak cezası kesinleşmedi” dedi.
Kaynak: (Şarkul Avsat)