HABER MERKEZİ- İçişleri Bakanı ve İstanbul valiliğinin Suriyeli mültecilerin sınır dışı ve sürgün edilmesine dair yaptığı duyuru ilgili olarak bir açıklama yapan Devrimci Demokratik Sendikal Birlik (DDSB), ucuz işgücü görülerek kölece çalıştırılan Suriyelilere yönelik ırkçı saldırıların ve cadı avının son bulması çağrısında bulundu. Her inanç ve milliyetten işçi ve emekçileri hakim sınıf iktidarı ve sisteme karşı mücadeleye çağıran DDSB’nin açıklamasını olduğu gibi paylaşıyoruz:
“Emperyalizm ve onun piyonlarının Ortadoğu’da yürüttüğü kanlı politikanın bir sonucu olarak Türkiye’ye binlerce savaş mağduru göç etmiştir. Patronlar ellerini ovuşturarak ucuz işgücünün nimetlerini yemeye başlarken hakim sınıflar ise hem ülke içinde hem de dışında mültecilerin durumundan faydalanmaktan geri kalmadılar. Mültecileri kirli politikalarına alet eden, yer yer “Suriyeli kardeşlerimiz” demagojisi yapan iktidar şimdi ise Suriyelilere yönelik cadı avına başlamıştır.
Mülteci işçiler ülkemizde kayıtsız, sağlıksız koşullarda, uzun saatler ve düşük ücretlerle köle gibi çalıştırılmaktadır. Patronlar mültecilerin savaş mağduru durumlarından yararlanmakta, onları üretim maliyetlerini düşürmenin bir aracı olarak görmektedirler. Suriyeli mülteciler ırkçı saldırılara da maruz kalmakta, ülkede zaten yüksek olan işsizliğin nedeni ırkçı söylemlerle mültecilere yüklenmekte, işçiler arasında da Suriyelilere yönelik ırkçılık hakim hale getirilmeye çalışılmaktadır. Mülteci ve göçmen işçilere yönelik bu ırkçı politika işçi sınıfı içerisinde rekabeti ve bölünmeyi güçlendirmen bir aracına dönüştürülmüş, ücret sömürüsü daha da derinleştirilmiştir.
Başta Suriye’deki savaş ve işgal olmak üzere Suriyeli göçmen ve mültecileri kirli siyasetlerinin bir parçası haline getiren hakim sınıflar, şimdi de Suriyelilere yönelik cadı avına başlamışlardır. Süleyman Soylu’nun açıklamalarının ardından İstanbul Valiliği hiç vakit kaybetmeden 20 Ağustos’a kadar Suriyeli mültecileri kayıtlarının bulunduğu illere gönderileceğini, kaydının bulunmayanların ise sınır dışı edileceğini duyurdu. Suriyeli mülteciler aynı zamanda Avrupa ile pazarlık konusu yapılırken Suriye’de ise nüfus ve yerleşim dengelerini değiştirmek için kullanılmak isteniyor.
Irkçılık ve nefret söylemlerinin, hakim sınıfların işçi sınıfı ve halkı bölmek adına yürüttükleri politikalar olduğu unutulmamalıdır. Hakim sınıfların emek sömürüsü ve ırkçı politikaları her zaman kol kola ilerlemiş ve birbirini beslemiştir. Çeşitli inanç ve milliyetlerden işçi sınıfı ve emekçiler mültecilere yönelik ırkçı kampanyalara alet olmamalı; yoksulluk, sömürü ve işsizliğe karşı tepkilerini hakim sınıf iktidarına ve sisteme yöneltmeli, mücadeleyi yükseltmelidirler.
Suriyeli Mültecilere Yönelik Cadı Avı Ve Irkçı Saldırılar Son Bulsun!
Yaşasın İşçilerin Birliği!
Yaşasın Sınıf Dayanışması!
Devrimci Demokratik Sendikal Birlik“