HABER MERKEZİ- Danıştay Saldırısının faili Avukat Alparslan Arslan’ın hapishanede ölü bulunduğu öğrenildi. Danıştay İkinci Dairesi’ne silahlı saldırı düzenleyen Avukat Alparslan Arslan’ın hapishanede yaşamını yitirdiği öğrenildi. Maltepe Hapishanesinde yatan ve ailesi dahil hiç kimse ile görüşmeyen Arslan’ın koğuşunda ölü bulunduğu ve intihar ettiği iddia edildi.
BABA İDRİS ARSLAN: OĞLUM İNTİHAR ETMEDİ ÖLDÜRÜLDÜ
Alparslan Arslan’ın hapishanede intihar ettiği iddialarına Baba İdris Arslan yaptığı açıklamada, “Oğlum intihar etmedi, öldürüldü” dedi.
Superhaber’den Mevlüt Yüksel’in haberine göre, Arslan açıklamasının devamında, “Bu gece saat 23:00 sıralarında Silivri’de yaşayan kızım hapishaneden aranmış ve oğlunun intihar ettiği söylenmiş. Ben bunun üzerine Kartal Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna gittim. Burada oğlumun cenazesinin Adli Tıp Kurumu’na götüreceklerini öğrendim. Ben oğlumun intihar ettiğine inanmıyorum. Bana göre oğlum öldürüldü. Parçalarını birleştirdiğimde ben bunun gerçek olduğuna inanıyorum. Bundan önce birçok kez, her yere başvurarak oğlumun suçsuz olduğunu anlatmaya çalıştım. Ama sesimi kimseye duyuramadım. Biz Alparslan Arslan’ın tahliyesini beklerken ölümünü öğrendik. Cenazeyi nereye defnedeceğimize henüz karar vermedik” dedi.
ARSLAN, DANIŞTAY’A SİLAHLI SALDIRI DÜZENLEMİŞTİ
Avukatlık yapan Alparslan Arslan,17 Mayıs 2006 tarihinde Danıştay İkinci Dairesi’ne silahlı saldırı düzenlemişti. Arslan’ın saldırısında dört Danıştay üyesi yaralanmış ve hakim Mustafa Yücel Özbilgin hayatını kaybetmişti. Saldırıdan sonra Sanık Arslan’ın ifadesi ile yapılan araştırmalarda, Danıştay’daki kanlı saldırıya giden sürecin, Danıştay 2. Dairesinin 8 Şubat 2006’da verdiği başörtüsü kararıyla başladığı ortaya çıkmıştı. Araştırma da saldırı sürecin öncesinde Danıştay 2. Daire, okula geliş gidişlerinde türban takan öğretmen Aytaç Kılınç’ın anaokuluna müdür olmasını sakıncalı buldu. Kamuoyunda büyük tepkilere neden olan karar sonrası 17 Mayıs 2006’da ise avukat kimliğiyle üzeri aranmadan Danıştay’ın Necatibey Caddesi’ndeki eski binasına gelen Alparslan Arslan, kararı veren Danıştay 2. Dairesinin heyet odasında kanlı baskını düzenledi.
Arslan, Danıştay 2. Dairesi Başkanı Mustafa Birden, üyeler Ayla Gönenç, Mustafa Yücel Özbilgin, Ayfer Özdemir ve Kamuran Erbuğa’dan oluşan 5 kişilik heyetin toplantısı sırasında müzakere salonuna girerek ateş açmıştı. Üye Mustafa Yücel Özbilgin’in vefatıyla diğerlerinin yaralanmasıyla sonuçlanan saldırıdan sonra kaçmaya çalışan Alparslan Arslan, Danıştay binası içinde yakalanmıştı. Arslan polise ve savcılıkta verdiği ifadesinde, saldırıyı başörtüsü kararı nedeniyle tek başına gerçekleştirdiğini söylemişti.
SALDIRININ “ERGENEKON” TARAFINDAN YAPILDIĞI İDDİA EDİLMİŞTİ
Ancak saldırının FETÖ tarafından kumpas olarak hazırlanan “Ergenekon örgütü” tarafından azmettirildiği iddiaları üzerine daha sonra Danıştay ve “Ergenekon” davaları birleştirilmiş ve Arslan’ın İstanbul’daki davada tekrar yargılanmaya başlanmıştı. 5 Ağustos 2013’te İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından karara bağlanan Ergenekon kumpas davasında iki kez ağırlaştırılmış müebbet ve ayrıca 90 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. 25 Kasım 2020’de ise Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Alparslan Arslan’a verilen “Ağırlaştırılmış müebbet” ve 72 yıl hapis cezasını onadı.
ARSLAN MALTEPE HAPİSHANESİNDE KALIYORDU
Cezası onandıktan sonra Maltepe Hapishanesine konulan ve psikolojik sorunları olduğu iddia edilen Alparslan Arslan, Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edilmişti. Arslan tedavisinin ardından tekrar hapishaneye konulmuştu.
ARSLAN KOĞUŞUNU YAKMIŞ VE AÇLIK GREVİ YAPMIŞTI
Danıştay saldırısı sonrası Sincan F Tipi Hapishanesinde yatan Alparslan Arslan, koğuşunu ateşe vermişti. Alparslan Arslan bu sırada dumandan etkilenince hastaneye kaldırılmış ve bununla ilgili disiplin cezası almıştı. Olayın ardından yapılan duruşmaya ise sağlık nedenini gerekçe göstererek katılmamıştı. Kendisine ve etrafına karşı saldırgan hareketlerde bulunduğu içinde devamlı olarak doktor kontrolünde tutulan Danıştay saldırganı, 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almıştı.
Yargılama aşamasında akli dengesinin yerinde olmadığı iddia edilmiş, ancak Adli Tıp Kurumu aksi yönde karar vermişti. Yine Arslan soruşturma çerçevesinde cezaevine ilk konulduğunda da uzun süre yemek yemeyince yine hastanelik olmuştu. İdarenin girişimlerini reddedince de ailesinin telkinleriyle yeniden yemek yemeye başlamıştı.
DAVA “ERGENEKON’A” BAĞLANDIKTAN SONRA…
Orhan Karadeniz’in başkanlığını yaptığı Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi heyetini Adalet Bakanlığı’na şikâyet ettiğini ancak sonuç alamadığını kaydeden İdris Arslan, “Mahkeme dilekçeyi işleme koymadan Yargıtay, dosyanın FETÖ’cüler tarafından hazırlanan kumpas ‘Ergenekon’ dosyasına bağlanması için karar aldı. Alınan bu karar üzerine Alparslan bize, ‘Beni hayatınızın merkezinden çıkarın’ dedi ve 21 Nisan 2008 tarihinden sonra bizimle olan görüşmelerine son verdi” şeklinde konuştu.
Kaynak: Nupel