İSTANBUL- 674. haftada Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen Cumartesi Anneleri Murat Yıldız’ın akıbetini sordu.
674.haftanın oturma eyleminde ilk olarak 19 yaşındaki Murat Yıldız’ın akıbetini açıklamayan devletin, anne Hanife Yıldız’ın feryatlarını soruşturma konusu dahi yapmadığına dikkat çekildi. Ardından sözü Mikail Kırbayır aldı. Berfo Ana’nın, kardeşi Cemil Kırbayır’ın cenazesini bulamadan yaşamını yitirdiğini hatırlattı. Murat Yıldız’ın devlet tarafından kaybedildiğine değinen Kırbayır, Yıldız’ın mezarının yerinin açıklanmasını istedi.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan 23 yıldır bu meydanda kayıplarını aradıklarını söyledi. Savaşın her kesim için acı, ölüm ve gözyaşı olduğunu ifade ederek savaş çığırtkanlığı yapanları teşhir etti. Buldan, savaş ve yıkım politikalarına karşı annelerin mücadele edeceğini dile getirdi.
“Ben oğlumu size verdim, kimden isteyeceğim”
Eylemde söz alan Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız “23 yıl dile kolay. 23 yıldır bu alanda aynı şeyleri söylüyoruz, daha ne kadar söyleyeceğiz” diyerek söze başladı. Ardından devletin gerçek yüzünü bilmediği için, oğlunu kendi elleriyle ifade vermek üzere karakola götürdüğünü ancak bir daha haber alamadığını anlattı. Kendisine soruşturma açılmasına tepki gösteren Yıldız “Ben oğlumu size verdim, kimden isteyeceğim” dedi. İstedikleri kadar soruşturma açsalar da sözünü söylemeye, oğlunu aramaya devam edeceğini vurgulayan anne Yıldız, “Burada ağıt olduk, masal olduk, roman olduk” ifadeleriyle sözlerini sonlandırdı.
Murat Yıldız davasının avukatı Gülseren Yönleri, 2 yıl önce dosyayı incelemek için Gebze Adliyesi’ne gittiğinde dosyanın kayıp olduğunu aktardı. Yaptıkları başvuru sonucunda, yok edilen dosyanın yeniden açıldığını anlatan Yoleri, buna karşın hemen ardından zamanaşımı kararı verilmek istendiğini belirtti. Yoleri, savcının son olarak başvurduğu gaiplik davası başvurusunun da geçtiğimiz hafta yasal olarak boşa düştüğünü sözlerine ekledi.
Mukaddes Şamiloğlu tarafından okunan açıklamada, İzmir’de annesi ile yaşayan 19 yaşındaki Murat Yıldız’ın, bir kafede yaşanan tartışmanın ardından aranmaya başladığı belirtildi ve gözaltında kaybedilmesi şu ifadelerle anlatıldı: “Anne Hanife Yıldız’ı karakola götüren polisler ‘Murat hemen gelip teslim olursa ifade vererek serbest kalacak’ dedi. 23 Şubat 1995 tarihinde Hanife Yıldız avukatı ve yeğeniyle birlikte tek çocuğu olan Murat’ı İzmir Bornova Özkanlar Asayiş Şubesi’nde Komiser Ramazan Kaya ile polis memuru Tahir Şerbetçi’ye teslim etti. Aradan 3 gün geçtiği halde Murat serbest bırakılmayınca Hanife Yıldız, Bornova Özkanlar Asayiş Şubesi’ne gitti. Ancak sorularına net yanıtlar alamadı.”
Anne Yıldız’ın ısrarı üzerine polisten sözde “yanıt” verildiği, yanıtta oğlunu teslim alan polislerce İstanbul’a götürülürken Yıldız’ın feribottan denize atlayıp kaçtığı iddia edildiği aktarıldı.
Yıldız ısrarlarına rağmen başka bir yanıt alamayınca mahkemeye başvurdu. Bunun üzerine Gebze 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin beş yıl süren bir yargılamaya gittiği belirtilen açıklamada, mahkemenin polislerin beyanını esas aldığı ve polislere “görevi ihmal” gerekçesiyle günümüz parasıyla 1,18 kuruş para cezası verdiği belirtildi.
“Yıldız’ın akıbetini açıklamayanlar annesini hedef alıyor”
Açıklamanın devamında Hanife Yıldız’ın karşılaştığı baskılara dikkat çekilerek şunlar belirtildi: “19 yaşında bir gencin gözaltındayken yok edilmesinde suç unsuru görmeyen adli makamlar, 23 yıldır oğlunu arayan annenin isyanında suç unsuru arıyor. Tek çocuğuna ulaşmak için Galatasaray’ı mekân edinen Hanife Yıldız, bu meydanda yaptığı konuşmalar nedeniyle iki defa evinden alınarak ifade vermeye götürüldü.”
Açıklamanın devamında, meydanda yapılan konuşmaların meclis raporlarına, mahkeme tutanaklarına, savcılık fezlekelerine ve AİHM kayıtlarında geçen hakikatler olduğuna dikkat çekilerek “Galatasaray’dan hakikatleri açıklamaya devam edeceğiz. Artık yeter! Murat Yıldız’ın akıbeti açıklansın! Artık yeter! Murat Yıldız dosyasında adalet sağlansın!” denildi.