HABER MERKEZİ- Kendilerini “İstihbarat birimi” olarak tanıtan bir ekip, sadece Cizre’de 2 bin aileyi aradı. Aynı ekip tarafından aranan ve “Neden HDP binasına gidiyorsun” diye sorulan HDP’li belediye meclis üyesi Nimet Akalın, “Tek bir adım dahi geri adım atmayacağız.” dedi.
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre, Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) yönelik baskı ve tehditler sürüyor. Şırnak ve ilçelerinde kendilerini “İçişleri Bakanlığı tarafından kurulan bir birim” olarak tanıtan ekip, aralarında HDP’li meclis üyelerinin de olduğu çok sayıda kişiyi telefonla arayarak, “HDP’li olduğunuz için pişmanlık yasasında yararlanmak ister misiniz?”, “PKK’ye katılan çocuğunuzun geri gelmesini istiyor musunuz?” gibi sorular soruyor. Telefonla aranan bazı kişiler İstihbarat Birimi’ne çağrılırken, bazılarının da evlerine gidildiği öğrenildi.
Konuya ilişkin konuşan HDP Cizre İlçe Eşbaşkanı Güler Tunç, “Bize gelen şikayetlerden yola çıkarak son üç ayda tespit ettiğimiz kadarıyla sadece Cizre’de bu kişiler 2 bine yakın aile aramış. Bunun yanı sıra son 3 aydır il, ilçe ve belediye meclis üyelerimiz de bu kişiler tarafından aranıyor” dedi.
90’LARIN UYGULAMASI
Tunç, Cizre’de ilan edilen yasaklardan sonra bazı ailelere karşı bu tür politikaların uygulamaya sokulduğunu hatırlatarak, “O yasaklarda çocuklarını kaybeden aileler ve 90’larda faili meçhule giden kayıp yakınlarına İçişleri Bakanlığı’na bağlı İstihbarat Birimi olarak kendini tanıtan bir grup tarafından aileler aranarak taciz ediliyor. Bu ailelere ‘Neredesiniz, sizinle bir çay içmek istiyoruz, sohbet etmek istiyoruz’ şeklinde sıklıkla rahatsız ediliyor” diye belirtti.
YÖNETİCİLER ARANIYOR
Ailelerin birçoğunun buna karşı tepkisini ortaya koyup telefonları yüzlerine kapattığını belirten HDP’li Tunç, şöyle devam etti: “Bu taleplerini karşılamayan aileleri ayrıca aranarak, ‘İfadeniz var, gelmek zorundasınız’ deniliyor. Giden ailelere, ‘Çocuklarınız nerde, siz isterseniz dağa çıkan çocuklarınızı geri getirebiliriz. Eğer katılmamızı istemiyorsanız siz gidip çocuklarınızı ikna edip geri getirin’ şeklinde baskı yapılıyor. Bize gelen şikayetlerden yola çıkarak bugüne kadar tespit ettiğimiz kadarıyla sadece Cizre’de son 3 ayda bu kişiler tarafından 2 bine yakın aile arandı. Bunun yanı sıra son 3 aydır il, ilçe ve belediye meclis üyelerimizde bu kişiler tarafından aranarak düşürülmek isteniyor. Aranan kişilerin yönetici, üye veya meclis üyelerimiz olduklarını bildikleri için özellikle bu yöneticilerimiz özel olarak seçilip aranıyor. Yöneticilerimize telefonda açık bir şekilde istihbarattan olduklarını söylüyorlar.”
HDP’Yİ TASFİYE ETMEK!
“HDP’nin çalışması nedir? HDP’de olduğun için pişmanlık yasasından yararlanmak ister misin?” şeklinde soruların da sorulduğunu ifade eden Tunç, şunları kaydetti: “HDP’yi illegalize gösteren sorular soruyorlar. Uzun bir süredir HDP Gençlik Meclisimize dönük de ciddi bir saldırı söz konusudur. Ajanlaştırma dayatması yapılarak, tehdit ediliyorlar. Şimdi de il-ilçe eşbaşkanlarına ve yöneticilerimize dönük bir saldırı var. Kendim de bu uygulamayla karşılaştım. Farklı numaralardan aranarak bizimle sohbet etmek istediklerini söylüyorlar. Amaçlarının ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Bu uygulama 90’ların uygulamasıdır. HDP’yi kriminalize ederek, yozlaştırmak istiyorlar. Bunlar HDP’yi tasfiye etme girişimleridir. Ama bu saldırılar bizim her geçen gün güçlendiğimizi ve onları rahatsız ettiğimizin göstergesidir. Bizler bu saldırıların yabancısı değiliz. Bu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunacağız ve hukuki süreç başlatacağız. Bu kişileri her yerde teşhir edeceğiz.”
‘HDP’DE NE BULDUN?’
“İstihbarat” olarak kendilerini tanıtan ekip tarafından aranan kişilerden biri olan Cizre Belediyesi HDP’li Meclis üyesi Nimet Akalın ise, yabancı bir numaradan arandığını belirterek, “Numarayı tanımadığım için cevap verdim. Bana istihbarattan aradıklarını söylediler. ‘Müsaitsen gel bir çayımızı iç’ dediler. Avukatımla beraber geleceğimi söyleyip ve avukatıma haber verdim. Ama ‘Avukata ihtiyaç yok’ dediler. Daha sonra istihbarat birimine gittim. ‘Niye beni buraya çağırdınız, sorun ne?’ dedim. Bana ‘Ne işle uğraşıyorsun?’ diye sordular. Daha sonra ‘Seni görüyoruz, her gün HDP ilçe binasına gidiyorsun, niçin oraya gidiyorsun?’ diye sordular. ‘HDP’nin meclis üyesiyim oraya gitmem çok normal’ dedim. ‘Kaç yıldır HDP’de yer alıyorsun? HDP’de ne buldun ki orada yer aldın?’ diye sordular. Buna karşılık ben de HDP tüzüğünün ilkelerim doğrultusunda olduğu için orada yer adlığımı söyledim. Onlar ‘HDP tüzüğü sence doğru mu? HDP tüzüğünü doğru bulmuyoruz’ dediler” diye konuştu.
‘GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ’
Şırnak il binasının önüne gelen ailelerin de bu politika sonucu olduğunu vurgulayan Akalın, şunları dile getirdi: “Bu da devletin bir politikasıdır. Hatta bana bu aileleri bile sordular. ‘Çocukları dağa giden aileleri tanıyor musun? Bize bir kaç ailenin ismini verebilir misin?’ diye sordular. En sonunda da ‘Bir ihtiyacın var mı, sana yardımcı olabiliriz’ dediler. Ben de buna karşı ‘Sizin yardımınıza ihtiyacım yok, HDP’de olduğum için de mutlu ve huzurluyum’ dedim. Bizi bu uygulamalarla düşürmek istiyorlar. Ama biz bir adım dahi geri atmayacağız. Son nefesimize dek haksızlığa karşı boyun eğmeyeceğiz ve mücadele edeceğiz.”