HABER MERKEZİ – Sivas Divriği’de Çiftay Madencilik işçilerinin direnişi, kısmi kazanımla sonlandırıldı. Divriği Gazetesi’nin haberine göre işveren işçilere yüzde 51 oranında zam teklif etmişti İşçiler ise taban ücretleri düşük olduğu için bu oranın üzerine 1000 TL seyyanen zam ve çeşitli sosyal haklar talep ediyordu. Üç gün süren direnişin ardından işçiler yüzde 51 oranında maaş zammına ilaveten, banka maaş promosyonu, gıda ve yemek farkı ücretleri ile yakacak yardımı olarak her ay 750 TL alacak. İşçilerin direniş boyunca öne çıkardığı seyyanen 1000 TL ek maaş ücreti ise tam anlamıyla karşılanmasa da 250 TL olarak sözleşmeye girdi. Bu kazanımla madendeki en düşük ücret 5250 TL oldu.
İŞÇİ DÜŞMANLIĞINDA BİRLEŞTİLER: AKP, MHP, CHP, İYİ PARTİ
Divriği Gazetesi’nde yer alan habere göre direnen işçilerin direnişine son vermek ve üretime devam etmeleri gerekçesiyle, Divriği Belediye Başkanı Hakan Gök’ün çağrısıyla 19 Ocak Çarşamba Günü öğlen saat 12 buçukta makamında bir toplantı yapıldı.
Bu toplantıya AKP, MHP, CHP Divriği İlçe Başkanları ile İYİP’i temsilen bir kişi katıldı. İlerleyen saatlerde Belediye Meclis Üyesi Veyis Koçkaya ve İsmail Türk toplantıya dahil oldu. Toplantıya katılan ancak adını açıklamayan bir kişi Divriği Gazetesi’ne şunları söyledi:
Hakan Gök, Çiftay’ın temsilcisi gibi konuşmaya başladı. ERMADEN ve Çiftay’ın Divriği için bir şans olduğunu ifade ederek “Bu direniş devam ederse Çiftay Divriği’den gider. Çiftay giderse Divriği biter. Ne yapıp edip bu direnişi bir an evvel sonlandırmamız lazım, işçilerin üretime başlaması lazım” dedi.
Toplantının ardından heyette bulunan Divriği Belediye Başkanı Hakan Gök, AKP, MHP, CHP Divriği İlçe Başkanları ile İYİ Parti Temsilcisi Çiftay şantiyesine geldi. Heyet Çiftay yetkilileri ile kısa bir görüşme yaptıktan sonra şantiye alanına geldi. Bir yükselti üzerine AKP, MHP ilçe başkanları ile Hakan Gök yan yana durdu. Hakan Gök megafonla işçilere seslenerek şunları söyledi:
Direnişiniz amacına ulaştı. Daha fazla uzatırsanız sonu kötüye gider. Çiftay bizim ve sizlerin bir parçası sayılır. Bu şirket buradan giderse sahipsiz kalırsınız, hiçbiriniz burada çalışamazsınız, hepinizi işten atarlar.
Bunun üzerine direnişte bulunan işçiler Hakan Gök’ün sözlerine “Sen işveren temsilcisi misin belediye başkanı mısın? Sen sahipsiz kalacaksın, yarın seçim olduğu zaman gelip bizden oy isteyeceksin, o zaman seninle görüşürüz” diyerek müdahale etti ve heyeti direniş alanından çıkardılar.
“ASIL KAYBEDEN ONLAR OLDU”
Direnişin sonlanmasının ardından Divriği Gazetesi’ne konuşan bir maden işçisi, “Bizim burada olduğumuzu hepiniz gördünüz. Ocaklara, belki biraz buruk iniyoruz ama biz kaybetmedik, asıl kaybeden onlar oldu” dedi. Bir başka işçi ise “Hiç kimsenin beklemediği direnişi başardık. Bu direnişin böyle kararlı bir biçimde büyüyeceğini kimse beklemiyordu. İşveren, işçilerin kararlı direnişi karşısında şaşkına uğradı. Eylemimizi sabote etmek için Divriği Belediye Başkanı ile Cumhur İttifakı bileşenlerinin temsilcilerini sahaya sürdü” dedi.
BAĞIMSIZ MADEN İŞ: “ZAFER DİVRİĞİ ÇİFTAY MADEN İŞÇİLERİNİN BİRLİĞİNİNDİR”
Kısmi kazanımlarla sonuçlanan direnişin ardından direnişin ikinci gününden itibaren sahada olan Bağımsız Maden İş de bir açıklama yaptı. Belediye Başkanı’nın, siyasi parti temsilcilerinin patrondan yana açıkça tavır aldığını ifade eden sendika, “yerelde oluşmuş sömürü ve tahakküm oligarşisi” karşısında önemli bir zafer kazanıldığını belirtti. Asıl zaferin ise işçilerin birliği ile kazanım elde edilebileğinin gösterilmesi olduğu vurgulandı. Açıklamada öne çıkan kısımlar şöyle:
Her maden havzasında şirketler, taşeron şirketler, siyasi partiler, yerel yöneticiler, belediye başkanları, devlet kurum temsilcileri işçilerin haklarının karşısında diziliyorlar. Divriği Çiftay direnişi de bütün bu yerelde oluşmuş sömürü ve tahakküm oligarşisi karşısında süren bir direnişti. Yani sadece Çiftay patronuna karşı bir direniş gerçekleşmedi. 3 gün süren kararlılık ve dik duruşla devam ettirilen direniş sürecinde işveren taleplerimizi 5 kez revize etmek zorunda kaldı. Dün gelinen aşamada müzakere süreci sürerken siyasi parti temsilcileri, belediye başkanları iş yeri önüne geldiler konuşmalar yaptılar. Parti temsilcilerini, belediye başkanlarını konuşturmadık. Dolayısıyla konuştukları alanı boşaltıp, terk etmek zorunda kaldılar. Üç gün boyunca bu yapının içeriden dışarıdan yaptıkları tüm girişimler boşa düşürüldü.
Tek bir işçinin bile atılmadığı üretim durdurma, işgal, yol kesme gibi direniş pratiklerini deneyimledik madenciler olarak. Kıymetli olan şey bu mücadelenin kendisidir ve işçilerin birliğinin daha sağlamlaşınca daha önemli sonuçlar üretebileceğini bütün divriği işçisinin bilincine kazımış olmasıdır. Bu önemli bir zaferdir. Önemli bir kazanımdır. Divriği madencileri sadece patronla mücadele etmediğini, karşısındaki düşmanları, karşısında oluşmuş olan oligarşinin kimler olduğunu kavradı. Bu da Divriği işçisinin bilincinin gelişmesi açısından önemli bir deneyim olarak haneye yazılmalıdır.