HABER MERKEZİ- Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), 14 Ekim’de Türkiye Taş Kömürü’ne (TTK) ait Amasra Müessesinde meydana gelen ve 41 işçinin katledildiği patlamayla ilgili raporunu açıkladı.
ÇHD konuya ilişkin yayımladığı raporda, Amasra ve Bartın Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunduklarına dikkat çekerek “İşkur ve SGK’ya denetim talepli dilekçelerimizi verdik. Dosyaya vekaletname ile birlikte vakit kaybetmeksizin toplanması gereken delillere ilişkin hazırladığımız detaylı talep dilekçemizi sunduk” ifadelerini kullandı.
Yayımlanan raporda, Amasra Taşkömürü İşletme Müessesesi’nde yapılacak 19.10.2022 tarihli keşif işlemi öncesinde bilirkişilerden araştırmalarını talep ettikleri teknik, idari ve yönetimsel sorunlara dair araştırma sorularının yer aldığı 56 maddeden oluşan 8 sayfalık dilekçe sunulduğu da belirtildi.
“HATA İŞÇİDEYMİŞ GİBİ GÖSTERİYORLAR”
ÇHD’nin yayımladığı raporda, maden alanında yapılan gözleme dair şu ifadelere yer verildi: “İlk aşamada madene dair bilgi aktarımlarının müessesede farklı bir vardiyada görevli olduğunu söyleyen iki mühendis tarafından yapıldığını, bir kısım bilginin ise müessese müdürü tarafından verildiği gözlemledik. Madende çalışan mühendislerin patlamanın sorumluluğunu maden işçilerinin hatası olarak göstermeye çalıştıklarını, bunu yaparken de patlama öncesine dair birbiri ile çelişen ve gerçekle bağdaşması mümkün olmayan bilgiler verdiklerini gözlemledik.”
EĞİTİM OLMADIĞI İÇİN VENTSİM KULLANILMAMIŞ
Raporun gözlem kısmının devamında haritalar üzerinde yapılan incelemenin ardından madenin dijital ortamdaki üç boyutlu modelini incelemek için harita odasının olduğu idari binaya geçildiği belirtilirken, “Dijital ortamdaki üç boyutlu haritaların incelenmesi sırasında yönetmeliğe göre zorunlu olması gereken maden havalandırma planının üç boyutlu simülasyonunun müessesede olmadığını, bu konuda VENTSİM isimli bilgisayar programının kurum tarafından satın alındığını fakat programa dair bir eğitim verilmediği için kullanılamadığı bilgisini edindik” denildi.
“DELİLLER KARARTILABİLİR”
Delil karartma ihtimaline de dikkat çekilen raporda, “Bu katliamın sorumluları henüz tespit edilmemiş, şüpheliler hakkında herhangi bir adli işlem yapılmamıştır. Madende bulunan bilgisayarlar, sensör kayıtları gibi dijital materyallere el konulması için 16 Ekim 2022 tarihinde, yani katliamdan yaklaşık iki gün sonra, Sulh Ceza Hakimliğinden karar talep edilmiş olması, delillerin karartılması yönündeki kaygılarımızı daha da güçlendirmektedir. Katliamın üzerinden 7 gün geçmiş olmasına rağmen şüphelilerin hâlen maden sahasındaki tüm delillere erişebilmesi soruşturmanın salahiyeti ve hakikatin açığa çıkarılması açısından son derece tehlikelidir” ifadeleri yer aldı.