HABER MERKEZİ- Halkın Hukuk Bürosu ve KHK ile kapatılan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi 6’sı tutuklu, 6’sı tutuksuz, 8’i hakkında da yakalama kararı bulunan 20 avukatın “Terör örgütü üyeliği” ve “Silahlı terör örgütü yöneticiliği” suçlamasıyla yargılandığı davanın ikinci celsesi dün görüldü. Duruşma başlamadan hemen önce İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel tutuklu sanık ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı’yla konuşmak istedi. Jandarmanın konuşmalarına izin vermediği baro başkanı Yücel’e bir üsteğmen yumruk attı. Milletvekillerinin ve avukatların tepkisi üzerine üsteğmen duruşma salonundan çıkarıldı.
İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Silivri Cezaevi karşısında bulunan duruşma salonlarında görülen davayı CHP milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Ali Şeker, İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel ve çok sayıda avukat izledi.
10 senedir avukatlık yaptığını aktaran tutuksuz yargılanan avukat Ezgi Çakır savunmasında, “Kentsel dönüşüm, riskli yapı adı altında peşkeş çekilen arsaların gerçek sahiplerine dönmesi için uğraştım. İşverenler tarafından emekleri sömürülen işçi alacaklarına baktım. Burada yargılanan avukatlık pratiğimizdir” dedi.
‘AVUKATLARA YÜKSELEN SESİNİZ JANDARMAYA YÜKSELMEDİ’
Duruşmada söz alan Mehmet Durakoğlu da, meslektaşı Özkan Yücel’e yumruk atılmasını eleştirerek, “İzmir Baro Başkanı’na yumruk atılmaya kalkışılıyor. Avukatların sanık olduğu bir duruşmada böyle bir şeyin yaşanması tehlikelidir” diye konuştu. Söz alarak kendisine yönelik saldırıya değinen Yücel ise mahkeme heyetine, “Müvekkilime yönelip bir şey sormak için hareket ettiğimde engellendim. Az önce avukatlara yükselttiğiniz sesinizi jandarmaya yükseltecek cesareti bulamadınız” ifadelerini kullandı.
Daha sonra tanık dinlenmesine geçildi. Etkin pişmanlıktan yararlanarak tahliye edilen ve DHKP/C üyesi olduğunu söyleyen Berk Ercan, beyanında örgüt içerisinde avukatların, “ODTÜ’lü, Mahir, Saadet, Eser” gibi kod adları olduğunu öne sürdü. Ercan’ın ardından gizli tanıkların beyanlarına geçildi. Avukat Bahattin Özdemir, ilk gizli tanığa sorusunu sorarken gizli tanığın, “Sorularınıza cevap vermek istemiyorum. Siz örgütün avukatısınız” sözleri salondaki avukatların tepkisine neden oldu.
GİZLİ TANIK VAR OLMAYAN KİŞİYİ TANIDI!
Haklarında beyanda bulunduğu avukatların isimlerini hatırlamadığını ancak sorulduğunda hatırlayabileceğini belirten ikinci gizli tanığa ise Avukat Bahattin Özdemir, bazı isimler sordu. Tanık tüm isimleri tanıdığını iddia etti. Özdemir, “Ahmet Cemil’i tanıyıp tanımadığını” sorduğunda tanık yine tanıdığını söyledi. Özdemir, “Nereden tanıyorsun, ismi ben uydurdum hiçbir ifadende böyle bir isim geçmiyor” dedi. Bunun üzerine salonda kahkaha sesleri yükselirken mahkeme başkanı araya girerek sorunun sorulmasının oybirliği ile reddine karar verildiğini söyledi.
Karara tepki gösteren avukat Kemal Aytaç, “Yüzümüze baka baka bizimle dalga geçiyorsunuz. Tek başınıza karar aldınız, heyet kararı diyorsunuz” diye konuştu. Mahkeme başkanı, yaşanan tartışmada Özdemir’in söz almadan konuştuğu gerekçesiyle oybirliği ile duruşmadan çıkarılmasına karar verdi. Duruşma salonundakiler mahkemenin kararını alkışlarla protesto edince, tüm izleyiciler dışarı çıkarıldı.
AVUKAT SAYISI SINIRLANDI
Verilen aranın ardından iki avukatın ve izleyicilerin duruşma salonundan çıkarılmasına tepki gösteren avukatlar alkışlarla duruşma salonunu terk etti. Ara kararını açıklayan mahkeme başkanı duruşmanın “yarın (bugün) kaldığı yerden devam edilmesine” dediği sırada Selçuk Kozağaçlı, “Kaldığımız yerden devam edersek bir yere varamayız” dedi. Bunun üzerine mahkeme başkanı Kozağaçlı’nın “şov yaptığı” gerekçesiyle salondan çıkarılmasına karar verdi. Bugün yapılacak duruşmanın seyircisiz yapılmasına karar veren mahkeme heyeti avukat sayısını üçle sınırlandırarak, duruşmayı izlemeye gelecek olan diğer avukatların salona alınmamasına hükmetti.