HABER MERKEZİ- La Cause Du Peuple (Halkın Davası) Gazetesi’nde, İtalya’da halk kitlelerinin faşizme karşı zaferinin 75. yılına dair yayınlanan yazının Türkçe’ye çevirdiğimiz halini güncelliğinden ötürü paylaşıyoruz.
“19 Nisan 1945 günü, Ulusal Kurtuluş Komitesi İtalya’nın her yerinde nazi işgali ve faşist hükümete karşı ayaklanmaya çağırdı. Milano ve Torino kurtarıldı ve 3 gün sonra, 28 Nisan’da, Mussolini partizanlar tarafından yakalandı ve cezalandırıldı.
28 Nisan 2020’de, İtalyan halk kitlelerinin faşizme karşı zaferinin 75. yılını kutluyoruz.
Mussolini’yi düşürmek için İtalyan halkına 23 yıl gerekti. Mussolini 1922’de, büyük sanayi burjuvazinin çıkarlarını korumak, ırkçı politikayı hayata geçirmek, işçi sınıfına karşı politikalar üretmek ve soykırımcı nazi rejimiyle ortaklaşmak için iktidara geldi. Fakat 1920’lerin ortasında, antifaşist güçler ve özellikle de 1919-1922 yıllarında faşistlerle çatışmalara giren deneyimli komünistler, hükümete karşı önemli bir direniş örgütlediler. Buna karşın 1943’e kadar bu direniş çok küçük çapta etkiler yaratabildi.
1943’te Mussolini kendi partisinin üyelerince devrilince, tamamen nazilerin kontrolü altında bir kukla devlet inşa edilmiş oldu. İtalyan halk kitleleri cepheden rejime karşıtken, arta kalan faşist güçlerle de çatıştı ve 5 Mart günü, Torino’nun Fiat fabrikasında bir grev patlak verdi. Birkaç gün içinde, grevler bütün ülkeye yayıldı ve rejimi zayıflattı. Birkaç ay sonra, 27-30 Eylül 1943’te, Napoli nazi işgaline karşı ayaklandı. Dört gün içinde halk kitleleri Alman güçlerini yenilgiye uğrattı ve Almanlar şehri terk etmek zorunda kaldı. 9 Eylül 1943’te kurulan Ulusal Kurtuluş Komitesi’nin de önderliğinde düzenlenen çeşitli eylemler, İtalyan antifaşist hareketine net zaferler kazandırdı ve bu zaferler halkta bir güven oluşturdu.
1944 yaz ayı boyunca, müttefikler İtalya’ya yaklaşırken, Ulusal Kurtuluş Komitesi, İtalya’nın kırlık bölgelerinde, Alman hattının gerisine saldırılar düzenlenmesi için mücadele ve ayaklanma çağrısında bulundu. Bu şanlı saldırılar İtalyan partizanlarına Alpler’de geçici hükümetler kurmalarına olanak tanıdı. Yine de, 1944’ün sonlarına doğru Alman takviye güçlerinin ülkeye gelişiyle ayaklanmalar sonlanmış oldu.
1 yıldan kısa bir süre sonra, 19 Nisan 1945’te, Ulusal Kurtuluş Komitesi ayaklanma çağrısında bulundu. Aynı gün, Bolonya partizanlarca kuşatıldı ve 23 Nisan’da Milano ve Torino’da genel grevler örgütlendi. Bu grevler, 25 Nisan günü faşistlerin bu iki şehri kaybetmesini müjdeleyecekti. 26 ve 27 Nisan 14 binin üzerinde nazi askeri ve İtalyan faşistleri Genoa’da yakalandılar ve sonraki günlerde Nazi işgaliyle işbirliği yapan işbirlikçiler ve faşistler partizanlar tarafından tutuklanacak ve cezalandırıldılar.
İtalyan halk ayaklanması, özellikle işçi sınıfının grevler örgütleyerek militan katılım desteği ile, bugün bazı faşistlerin söylediğinin aksine, bize Mussolini’nin ve nazi işgalinin halkın çoğunluğu tarafından desteklenmediğini ve işçi sınıfının çok düşük bir kısmının desteğini aldığını gösteriyor. Mussolini de, Hitler gibi İtalyan büyük burjuvazisinin temsilcilerinden biriydi.
Faşist İtalyan lider İsviçre’ye kaçmaya çalışırken, ülkenin neredeyse tamamına hakim olan antifaşist güçler onu sınırı geçemeden yakaladılar. Mussolini öldürüldü ve Milano’nun Piazzale Loreto meydanında ayağından aşağı sallandırıldı. Bir yıl önce bu aynı meydanda faşistler, Mussolini hükümetine ve nazi işgaline karşı kahramanca savaşan antifaşist militanların bedenlerini sergilemişlerdi.
75 yıl sonra, Mussolini’yi cezalandırarak İtalyayı özgürleştiren ve Avrupa’da faşizmin yenilgisine büyük katkı sunan İtalyan halk kitlelerinin ve özellikle de komünistlerin kahramanca mücadelelerini kutluyoruz!”