78’liler Girişimi Sözcüsü Celalettin Can, “Ciddi risk altındasın” teşhisine rağmen kendisine “hapishanede kalabilir” raporu verildiğini belirterek yaşam hakkının ihlal edildiğini söyledi.
78’liler Girişimi Sözcüsü, gazeteci ve yazar Celalettin Can, kapatılan Özgür Gündem gazetesi ile dayanışma amacıyla bir günlük yayın yönetmenliği yaptığı için 108 gündür Silivri hapishanesinde.
Can, yaptığı yazılı açıklamayla, kendisine Adli Tıp Kurumu (ATK) 3. İhtisas Dairesi’nden “gerekli sağlık kontrollerin yapılması kaydıyla cezaevinde kalabilir” raporu verildiğini açıkladı.
“CİDDİ RİSK ALTINDASIN” TEŞHİSİNE RAĞMEN
Celalettin Can, hapishanede yaşadığı sorunları ve son durumunu açıklayarak sorunların çözümünü talep etti: “Yaşadığım coğrafyanın güçlükleri içinde demokratikleşme ve özgürlük mücadelesi için gazetecilik, yazarlık yapmaya çalışıyorum. 31 Ağustos’ta infazımın gerçekleştiği günden bugüne 5275 sayılı kanunun 89/3 maddesi kapsamında ‘Denetimli Serbestlik Hakkım’ oluşmuşken, cezaevinde kendilerini ikinci bir yargı merci yerine koyan İdare ve Gözlem Kurulu tarafından hukuksuz bir şekilde sağlık sorunlarıma rağmen ve de Yargıtay’ın bu konudaki kararına rağmen ‘bağımsız koğuşta’ kalmayı istemediğim için beni 108 gündür rehin tutuyorlar.”
“YAŞAM HAKLARIMIZ İHLAL EDİLİYOR”
Rahatsızlığı nedeniyle götürüldüğü Hapishane Kampüs Hastanesi, Silivri Devlet Hastanesi, Adli Tıp (2 kez), Yedikule Göğüs Hastanesi ve hapishane revirinde kendisine “uyku apnesi kalbi zorluyor, ciddi risk altındasın” teşhisine rağmen Adli Tıp Kurumu’nun “hapishanede kalabilir” raporu verdiğini ifade eden Can, “Coğrafyamızda cezaevleri çoğu kez ağır insan hakları ihlallerinin yaşandığı merkezler olurken, ben ve birçok hasta mahpus hakkında, İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu siyasi bir tutum izleyerek, sağlık sorunu yaşayan mahpusların tam teşekkülü devlet hastanelerinden almış oldukları raporları da kabul etmeyerek, verdikleri kararlarla yaşam haklarımızı ihlali etmekle birlikte sağlık sorunu yaşayan biz hükümlülerin tahliyelerine engel olmaktadırlar” dedi.
Adalet Bakanlığı’na çağrıda bulunan Can şunları söyledi:
“ATK verdiği bu raporla 19 Aralık’ta cezaevinde toplanacak kurulun kararlarını etkilemeyi amaçlamaktadır. Bu bir yaşam hakkı ihlalidir… Adli Tıp Raporu’na göre özgürlüğümü engellemeyin…
“Cezaevlerinde sağlık sorunu yaşayan mahpusların yaşam ve sağlık hakkının korunması, tahliye koşullarının sağlanması ulusal ve uluslararası mevzuatın, sözleşmelerin gereğidir.
“Bu belgelerle ‘mahpuslara yönelik kötü muamele ve işkencenin mutlak suç olduğu ve bu suçların zaman aşımına uğramadığı, mahpusların tüm haklarının devletin koruması altında olduğu, insan hakları çerçevesinde muamele görmeleri sağlanmalıdır’ diyerek koruma altına almıştır.
“Tüm bu yükümlülüklere rağmen Adalet Bakanlığı, Adalet Bakanlığına bağlı Ceza ve Tevkifevleri Müdürlüğü, TBMM vekilleri kamuoyunda yapılan sayısızca açıklama, başvuru, çağrı ve raporları görmezden gelerek, cezaevlerinde işkence ve kötü muamelenin, yaşam hakkı ihlallerinin ve ölümlerin sorumluluğunu taşıyanlar olarak görüleceklerdir.”
(HABER MERKEZİ)