Türkiye İşçi Partisi (TİP), İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Hatay Milletvekili Can Atalay dosyasında karar verene kadar İstanbul Adliyesi önünde oturma eylemi başlattı.
Hapishanedeyken Hatay Milletvekili seçilen ve Anayasa Mahkemesi’nin ikinci kez hakkında ihlal kararı verdiği Can Atalay’ın avukatları, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin saat 10.30’dan bu yana tahliye kararını uygulamamasını protesto etti.
TİP Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, “Hâlâ içerideler, kendilerini kapatmışlar. 13. Ağır Ceza’da oturan 3 tane hâkim, 2 tane açık anayasa hükmüne rağmen arkamdaki koridorda özel güvenlikleri de önlerine koymuşlar, 8 saattir kendilerini odaya kapattılar. Kalemin de bir bilgisi yok, bizim de bir bilgimiz yok. 5 ayın üstüne, 5 gün üstüne hürriyeti tahdit suçu işlemeye 13. Ağır Ceza Mahkemesi üyeleri korkakça devam ediyor. Bunun adı korkaklıktır, bunun başka adı yok. İnsan biraz utanır, ben avukat olarak utanç içerisindeyim” dedi.
Daha sonra adliye önünde protesto düzenleyen TİP üyeleri, Atalay hakkındaki karar uygulana kadar oturma eylemi yapacaklarını duyurdu.
Burada açıklama yapan TİP Genel Başkanı Erkan Baş, “Gezi davası diye bilinen, arkadaşlarımızı esir aldıkları o dava, tümüyle hukuksuz bir davaydı. Bunun üzerine 14 Mayıs’ta gerçekleştirilen genel seçimde, Hatay halkının verdiği oylarla milletvekili seçilen, TBMM’ye kaydı yapılan, TBMM’de İnsan Hakları Komisyonu üyesi seçilmiş olan Can Atalay, 6 ayı geçkin bir süredir tümüyle haksız, hukuksuz bir biçimde esir olarak tutulmaktadır” ifadelerini kullandı.
“İktidar, yargıyı basit bir sopaya çevirmiş, kendisine biat etmeyen, ona karşı sesini yükseltmeye devam eden tüm yurttaşları tehdit etmek için yargıyı kullanmaktadır” diyen Baş, şöyle devam etti:
“Hepimizin gözünün içine baka baka, yasalara ve anayasaya rağmen, ‘Sizin seçtiğiniz milletvekilini esir tutuyorum, çünkü siz bana teslim olmuyorsunuz’ demektedir. Beğenmediğiniz yasa, anayasa maddeleri olabilir, bunları değiştirmek için meşru yollarla mücadele edebiliriz. Ama ortada bir yasa varsa bu sokaktaki her yurttaşı bağladığı gibi, Recep Tayyip Erdoğan’ı da onun iktidarını da sınırlamaktadır, onun da yapması gerekenleri yazmaktadır.
“Anayasa Mahkemesi daha önce bir tahliye kararı vermişken, anayasaya aykırı bir biçimde mahkeme bu kararı uygulamamışken, bunun üzerine Anayasa Mahkemesi bir kez daha karar vermişken, saçma sapan bir şekilde gerekçeli kararı bekliyoruz denilmişken artık dün karar, açık söyleyeceğim Bilal’e anlatır gibi mahkemeye gönderilmişken, mahkemenin saatlerdir yurttaşları oyalaması, bu hukuksuzluğu devam ettirmesi, Can’ın özgürlüğünü gasp etmesi bizim açımızdan artık canımıza tak etti. Bu maskeli baloya canımıza tak etti diyoruz ve bütün bu maskeleri indirmek üzere kararlılıkla, inatla mücadele etmeye devam edeceğiz. Biz içeride dışarıda her yerde bu iktidara karşı mücadeleye devam ederiz. Ama bizim üzerimizden yurttaşlara hiza vermeye çalışan, 85 milyonu tehdit eden bu iktidara teslim olmayacağız.”
(HABER MERKEZİ)