“Büyük Akbelen Buluşması” için ülkenin dört bir yanından gelen doğa savunucuları nöbet alanında “Topraklarımızı madene vermeyeceğiz” diyen köylülerle buluştu.
Muğla Milas’a bağlı İkizköy’de bulunan Akbelen Ormanı’nda Limak ve IC Holding’in ağaçları kesmesine karşı köylülerin, bölge halkının ve desteğe gelen halkın direnişi 14’üncü gününde sürüyor.
YK Enerji’ye ait Yeniköy-Kemerköy termik santrallerine kömür temini için ağaçların kesim işlemi tamamlanırken, iş makinelerinin kesilen ağaçların toplanmasına ve yol açımına devam etmesine karşı köylüler, “Topraklarımızı kömür madenine vermeyeceğiz” diyerek direnişi sürdürüyor.
İkizköy Çevre Komitesinin çağrısıyla düzenlenen “Akbelen Büyük Buluşması” geniş jandarma ve polis ablukasına rağmen gerçekleştirdi.
Akbelen ve Cudi başta olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanında kıyım yapılan ağaçlar için mizansen olarak cenaze kaldırıldı.
İkizköy Çevre Komitesi’nden Necla Işık, “14 gündür burada büyük bir katliam var. Ama burada oluşunuzla Akbelen yeniden doğuyor. Burayı madene vermeyeceğiz. 4 senedir bağırıyoruz. Madene verecek toprağımız, bir tane dalımız yok. Bu uğurda dedik ki İkizköylü kadınlar olarak boynumuz kıldan ince. Ormanımız için öleceksek bu uğurda öleceğiz, mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Akbelen için gelen yüreklere sağlık. Madene vermeyeceğiz burayı yine ağaçlandıracağız” dedi.
İkizköylülerden Aytaç Yakar, “Biz 14 gündür burada mücadele ediyoruz. Biber gazı, cop, dayak yedik. Yine de direniyoruz, direneceğiz. Çamlarımızı vermeyeceğiz. Havamızı, suyumuzu beşli çetelere yedirmeyeceğiz. Bizim burada Limak’a yedirecek ekmeğimiz suyumuz yok. Biz vatanımıza sahip çıktık. Benim bir torunum her jandarma gördüğünde korkuyor. Karşımda düşman görüyorum. Onların anneleri babaları ‘Bugün Akbelen’de ne yaptın?’ diye sormuyor mu? Anneleri copladık mı diyorlar. Her gün aramadan geçiriyorlar. Benim silahım belimde değil, ağzımda ve yüreğimde” dedi.
Karacahisar köylüsü Ayşe Gülay ise, “Ben kanserden ölmek istemiyorum. Bu ağaçlar neden kesiliyor? İnsanca yaşamak istiyorum” dedi
Konuşmaların ardından Milas-Ören karayolunda yüzlerce kişinin katılımıyla insan zinciri oluşturuldu.
HALK SIK SIK GBT İLE ENGELLENMEK İSTENDİ
Öte yandan desteğe gelmek isteyen halk yol boyunca sık sık GBT uygulamasıyla karşılaştı. Bir kişi, “Gücünüz bize mi yetiyor? Biz bu ülkenin doğasını, toprağını, taşını, ağacını korumak için gidiyoruz. Bize engel oluyorsunuz burada. Ayıp” diye tepki gösterdi. Milas-Ören karayolu üzerinde kurulan arama noktaları nedeniyle uzun kuyruklar oluştu. 3. kez karşılaştıkları GBT uygulamasına karşı bindikleri otobüsleri boşaltan halk yoldan yürümek istedi. Buna karşı jandarma GBT uygulamasından vazgeçmek zorunda kaldı.