HABER MERKEZİ- “Uyuşturucu kaçakçılığına” karşı operasyon adıyla bölge sakinlerine yönelik katliam gerçekleştirildi. 24 Mayıs günü saat gece 03.00’te başlayan operasyonda 100’den fazla polis memuru en az 30 kişiyi katletti. Penha halkı, katledilenlerin arkadaşları ve akrabaları askerler tarafından dövüldü ve işkence gördü. Motor-taksi sürücülerinin motosikletleri, zırhlı bir araçla imha edildi ve eşyaları çalındı. Ailelerin cenazeleri teslim aldığı hastanede polis, mahalle sakinlerinin üzerine ateş açtı.
Federal Karayolu Polisi (PRF) ve Özel Harekat Polis Taburu (BOPE) tarafından Rio de Janeiro’nun kuzeyindeki Complexo da Penha’da gerçekleştirilen operasyonda, BOPE’den 80, PRF’den 26 polis memuru harekete geçirildi bun ek olarak 13 zırhlı araç ve bir helikopterde katliamda yer aldı. Favela’nın (Gece kondu mahallelerine verilen isim) polis kuşatması şafakta başladı.
DEVLET TERÖRÜ
Rio de Janeiro valisi Cláudio Castro’nun Güvenlik Sekreteri tarafından açıklanan resmi ölü sayısı, 24 Mayıs’ın sonunda 22 ölü ve 7 yaralıydı, ancak kent sakinleri kendi başlarına favelalardan 30’dan fazla ceset aldıklarını aktardı. Katledilenlerin bedenlerinde bıçak darbeleri ve tüfek atışları ile kafaları parçalanmış, bıçaklanmış, kolları ve bacakları bağlanmış şekilde işkence izleri vardı.
A Nova Democracia (Yeni Demokrasi Gazetesi Brezilya) muhabirleri olay yerine giderek gün boyunca bölge sakinlerinin protestolarını araştırdı ve haber yaptı.
24 Mayıs’ın erken saatlerinde, operasyonun ilk anlarında kuaför Gabrielle Ferreira da Cunha (41 yaşında) kapısının önünde vurularak hayatını kaybetti. Silah sesleriyle uyanan mahalle halkı, ara sokaklara ve yataklarının altına sığınmak zorunda kaldı. Gün boyunca 19 belediye okulu ve 5 Aile Kliniği kapatıldı.
Sabahın erken saatlerinde yaşanan yoğun ateşin ardından, cesetlerin ormandan çıkarılmasını sağlamak için 24 Mayıs sabahının erken saatlerinden itibaren kurbanların yakınları ve diğer mahalle halkı harekete geçerek tepeye çıktı. Bunu yaparken, birçok kişinin ajanlar tarafından soğukkanlılıkla öldürüldüğünü fark ettiler. Kent halkı çeteler ve polis arasında büyük bir çatışma olduğu açıklamasına karşı çıktılar.
Oraya vardıklarında, mahalle halkı orada bulunan polis memurları tarafından durduruldu ve motosikletleri zırhlı araçlar tarafından kovalamaya başlandı. Mahalle halkı, kendilerini yere atarak, çarpmanın etkisiyle hurdaya dönen motosikletlerini bırakmak zorunda kaldı. Daha sonra polis, mahalle sakinlerine (moto taksi şoförleri, aile üyeleri, aralarında hamile bir kadın) kollarını bağlayarak, yüzlerini çamura sürterek ve biber sıkarak işkence yaptı.
A Nova Democracia muhabirleri “Zırhlı araçların burada cesetleri indirenlere engel olmaya çalıştığını ve mahalle sakinlerine biber gazı sıkmaya başladığını, Polislerin ise mahalle halkını yerde sürüklediğini ve yerde sürüklenenlerin içinde hamile bir kadının olduğunu” aktardı.
PROTESTO VE İSYAN
Sabahın sonunda çok sayıda motosikletli taksi şoförü ve kent halkı, katliamın gerçekleştiği Vila Cruzeiro’nun girişindeki bir süpermarkette toplanarak cinayeti protesto etti. 200’den fazla motosikletli, ölülerin kimliklerinin belirlenmesine yardımcı olmak ve pikap kamyonlara doldurulmuş cesetlerin öğleden sonra ve gece boyunca gelmeye devam ettiği Hastane Getúlio Vargas’a taşımak için katliamın olduğu yere gitti.
Kalabalık, tipik bir savaş suçu mahallini andıran tepenin zirvesine (Ministro Moreira de Abreu caddesine) ulaştı. Bir kişi toprak yol tarafında kan havuzları, arabalar ve motosikletler arasında ceset aramak için toplandı.
Tepenin zirvesinde toplanan mahalle halkı, ormanın farklı noktaları arasında bölündü ve gruplar halinde ölüleri toplamaya gitti. Bu şekilde, polisin kullandığı eşyalar, meyve suyu şişeleri ve yiyeceklerin yanı sıra çok sayıda kullanılmış mühimmat kapsülü ile, katliamın yapıldığı bölgeye işaretlenen BOPE ve PRF simgeleri, polis memurlarının geceyi geçirdiği yeri tam olarak belirliyordu.
MAHALLE HALKI, MACABRA İSİMLİ GENÇ’İN KATLEDİLMESİNİ RAPOR ETTİ
Mahalle halkı, ölenler arasında, polis tarafından işkence gören ve aşırı dozdan ölene kadar onu toz kokain içmeye zorlayan bir çocuk olduğunu bildirdi, diğer ölülerin polis tarafından vahşice işkence gördüğü, toprak yoldan yüksek bir noktaya götürüldüğü ve bir kayanın tepesinden atıldığını aktardı.
“Biz Penha sakinleri sadece barış ve adalet istiyoruz. Geliyorlar, öldürüyorlar, cesetleri bırakıyorlar ve cesetleri halk taşıyor.” A Nova Democracia mahalle halkından biriyle yaptığı röportajda, “Onu vurarak öldürmediler, kokain içmesini istediler, kokain çekmesini emrettiler. Öldürmek için böyle yaptılar.”
Penha’ya komşu bir topluluk olan Complexo do Alemão’dan bir motosiklet taksi şoförü, motosikletinin polis tarafından tahrip edildiğini bildirdi.
“Motosikletimin üstünde zırhlı araçla geçtiler. Korkaklık içindelerdi. Ve şimdi? Nasıl ödeyeceğim? Hala motosikletimin borcunu ödüyorum. Yüzünü çamurda ezdikleri bir kız var, İnanılmaz bir vahşet. Ve ardından yine üzerimize tekme atmaya başladılar.”
Başka bir mototaksi çalışanı da ajanlar tarafından küçük düşürüldüğünü söyledi. Polis memurları, ehliyetini çalarak, onu çalışmaya devam edemez hale getirdi.
Mahalle halkı yönelik tüm taciz, işkence ve aşağılamalar yetmezmiş gibi, askerlerin savaş suçları cenaze töreninde’de devam etti. PRF, BOPE ve Tropa de Choque ajanları, Getúlio Vargas Hastanesi önünde cesetleri alan aileleri, onlara saldırmakla tehdit etti ve onlarla alay etti. Kitleleri yıldırılmadılar ve kitleler tarafından kavgacı sloganlar atıldı “Katliama Son! Katil polis! Kurbanın genç bir aile üyesi öfkeyle bağırdı: “Korkaklar! Korkaklar! Burada hiçbir şey yapamazsın!”
Gabrielle’in öldürüldüğü yerin yakınındaki Vila Cruzeiro’ya döndüğünde yeni bir katliam daha gerçekleşti. Devlet güçleri tarafından yeni bir savaş suçu: Ordu, orada ikamet edenleri katletmek için sakinlerin bulunduğu kalabalığa ateş açtı. Tüfekler ve “tahrip gücü yüksek” bombalar kullanıldı. Katil devlet güçleri tarafından bölge sakinlerine karşı kullanılan mühimmatlardı. Ancak kitleler yılmadı ve protestoya devam ederek sloganlarını attı.
COBERTURA AND: MASSACRE DA PENHA
Torturas, tiro contra moradores e execuções macabras
Veja o vídeo completo: https://t.co/I36FogfLXp#ComplexodaPenha #Alemão pic.twitter.com/8Grnz7Yssp
— A Nova Democracia (@jornaland) May 26, 2022
CLÁUDIO CASTRO VE BOLSONARO: KATİLLER VE TERÖRİSTLER
Toplam bir yıl içinde, RJ’nin (Rio de Janeiro) şu anki valisi Cláudio Castro’nun (Liberal Parti Başbakanı), toplam 180 ölümle 39 katliam gerçekleştirdi. Penha Katliamı, Mayıs 2021’de 28 siyahi gencin öldürüldüğü Jacarezinho Katliamı’na benziyor. Jacarezinho’da, o vesileyle, polis de şiddetli bir katliam gerçekleştirdi. İnsanlar silahsızlandırılıp, silahları orduya teslim edildiklerinde öldürüldüler.
RJ’nin (Rio de Janeiro) askeri güçleri cinayetlerin %84’ünden sorumludur. Sadece bu yıl 80’den fazla ölüm oldu. Veriler (Geni) Yeni İllegalizm Çalışma Grubundan alınmıştır ve veriler Rio de Janeiro’nun gecekondu mahallelerinde yaşayan siyahlara ve yoksullara yönelik devlet terörünün sürekliliğine işaret etmektedir.
Devlet Başkanı Jair Bolsonaro, katliamı sosyal medya hesabından tebrik etti. BOPE ile birlikte operasyonu gerçekleştiren askeri güç olan PRF, %5’ten fazla maaş artışıyla katliamdan doğrudan yararlandı.
DEVLETİN SUÇLARINI SADECE HALK ADALETİ YARGILAR!
Federal Kamu Bakanlığı (MPF) ve Rio de Janeiro Kamu Bakanlığı (MPRJ), Complexo da Penha’da askeri güçler tarafından gerçekleştirilen katliamda meydana gelen olası ihlalleri araştıracaklarını bildirdi. Bir notta, savcılar BOPE’nin on gün içinde bir soruşturma raporunu paylaşmasını talep ediyor. MPF ayrıca “yasal hüküm ihlalleri” ve “federal ajanların yaptıklarını”araştıracağını ve operasyonla ilgili bilgi talep ettiğini belirtti.
Ancak her şey, bu eylemlerden adaletin sağlanmayacağını gösteriyor. Core tarafından (Rio de Janeiro Eyaleti Sivil Polisinin, polis taktik birimidir) Mayıs 2021’de gerçekleştirilen Jacarezinho Katliamı’nın bir yılını tamamlayan MPRJ, 23 ölümde herhangi bir usulsüzlük olmadığı anlayışıyla toplam 13 açık soruşturmadan 10’unu sonlandırdı.
Devletin Kullandığı ‘meşru müdafaa’ argümanı, polis memurlarının üç kişinin teslim olduktan sonra öldürülmesi, ölülerin cesetlerinin alınması gibi suçların engellediğine işaret eden bir dizi şikayeti görmezden gelmek için kullanıldı. Vila Cruzeiro’da BOPE ve PRF tarafından yürütülen operasyon da aynı çalışma tarzına sahipti.
Siyahilere ve yoksullara yönelik katliam cezasız kalmaya devam ediyor. Rio de Janeiro’nun cani ve terörist valisi Cláudio Castro, devlet başkanı Bolsonaro ve generallerin katliamcı askeri hükümeti tarafından doğrudan desteklenen her kurum gösteriyor ki, eski devletin kendi savaş suçlarına yönelik terör suçları, bırakın onları kınamak bir yana, orduyu soruşturmadan bile yeniden kök salacak.
Kaynak: A Nova Democracia (Yeni Demokrasi Brezilya)