HABER MERKEZİ- Covid-19’un ekonomiye olan etkilerini en fazla hisseden grupların başında gelenlerden biri de esnaflar oldu. Sektör koronavirüsün ilk dalgasında büyük bir yara aldı. Hükümet, her fırsatta ‘sektöre kredi ve ayni yardımda bulunduk’ dese de, yapıldığı söylenen desteklemeleri esnaf ve sektör temsilcileri yeterli bulmuyor.
Birleşmiş Markalar Derneği (BMD), perakende sektörünün pandemide yaşadığı ekonomik kayıplara ve beklentilerine ilişkin dikkat çeken bir açıklama yaptı.
Sektörde yaşanan ekonomik daralmaya dikkat çeken BMD Başkanı Öncel, “AVM mağazalarında cirosu geçen yıla göre yüzde 80’in altında kalan üyelerimizin oranı ekimde yüzde 38 iken kasımda yüzde 60’a yükseldi. AVM’lerde yüzde 100’ün üzerinde ciroya ulaşan üyelerimizin oranı ise ekimde yüzde 25 iken kasım ayında yüzde 12’ye geriledi” rakamlarını paylaştı.
Öncel, perakende sektöründe yer alan esnafının ilk dalga sonrası birikmişini tükettiğini ve artık kepenk indirmeye başladığını belirterek, “Perakende için tazminatsız serbest çıkış şansı verilmezse birçok marka önümüzdeki baharı göremeyebilir” dedi.
ilk dalgada “yedek akçe”yi bitiren perakende sektörü için ikinci dalga önlemleri ile birlikte çok daha zor ve riskli bir dönemin başladığını belirten Öncel, “Kasım, başta ‘Efsane Cuma’ olmak üzere indirim kampanyaları ile perakende sektörünün en yüksek ciroya ulaştığı aylar arasında yer alıyor. Bu yıl da kasım boyunca çeşitli indirim kampanyaları yapıldı. Ancak 21 Kasım’da başlayan kısıtlamaların da etkisi ile birçok markamız ekim cirosunu bile yakalayamadı” ifadelerini kullandı.
Salgın önlemleri çerçevesinde 5 Aralık’ta ülke genelinde başlayan hafta sonu sokak kısıtlaması ile birlikte perakende cirolarında çok daha büyük bir erozyonla karşı karşıya kalınacağını ifade evden Öncel, bu dönemi en az hasarla atlatabilmek için hazırladıkları öneri paketini ve beklentilerini şöyle sıraladı:
“AVM mağazalarında ciro kirası, caddelerde ise yüzde 50 kira indiriminden başka bir çare görünmüyor. Ciro kirası ya da kira indirimi sunmayan mağazaları boşaltmaktan başka bir seçeneğimiz bulunmuyor. Bu nedenle kamu otoritesinden markalarımıza tazminatsız erken fesih imkanı veren düzenlemeleri acil olarak hayata geçirmesini bekliyoruz.
Olağanüstü bir dönemden geçerken yıllar önce imzalanmış kontratlarla markalarımızın ellerinin kollarının bağlanmasını ‘adil ve etik ticaret’ ilkesi ile bağdaştırmakta zorlanıyoruz. Tüm perakende sektörü için ‘mücbir sebep’ kuralı işletilerek mülk sahibi kiracı çekişmesine son verecek ‘tazminatsız erken sözleşme feshi’ imkanının sağlanmasının hayati olduğunu düşünüyoruz. Eğer sesimize kulak verilmez ise ABD ve Avrupa’da olduğu gibi ülkemizde de iflaslarla karşılaşabiliriz. Daha net ifade etmem gerekirse mevcut şartların değişmemesi durumunda her biri ülkemizin bir değeri olan birçok markamızın önümüzdeki baharı göremeyeceğinden endişe ediyoruz.”