Newroz, Türkiye ve T. Kürdistanı’nın birçok bölgesinde coşkuyla kutlandı. Tüm saldırılara, katliamlara, gözaltılara, tutuklamalara rağmen alanları dolduran yüzbinler, Efrin’e destek, direniş ve isyan sloganlarını haykırdı.
İstanbul Newrozu ise bu sene Bakırköy Meydanı’nda kutlandı. Tüm alan polis ve zırhlı araçlar tarafından ablukaya alınırken, alana girişlerde kitleye taciz ve işkenceye varan üst aramaları yapıldı. Sarı kırmızı yeşil renklerine gördüğü yerde saldıran polis, yöresel kıyafetleri içeri almazken onlarca insanı keyfi olarak gözaltına aldı. En ufak itirazı gözaltına alarak bastırmaya çalışan polis, hakaretler yağdırmasına, tehdit etmesine ve gözaltına almasına rağmen kitlelerin, alanı Newroz coşkusuyla doldurmasını engelleyemedi. Alana girişlerde kitleye binbir türlü zorluk çıkaran polis, devrimcilerin flamalarını ve pankartlarını didik didik ederek alana girişlerinde zorluk çıkardı. Genel olarak pankart ve flamalara zorluk çıkaran polis, Partizan ile YDG’nin pankart ve flamalarını alana sokmadı. Pankartların şiarlarına dahi bakmadan “Partizan yasak” diyen polisin sözleri, devletin kronikleşmiş Partizan ve Kaypakkaya korkusunun göstergesiydi adeta. Üzerinde Kaypakkaya ve Mao Zeodong resimleri olan Partizan flamalarını taşıyan 2 Partizan okuru Bakırköy’de gözaltına alınırken, bu gerekçeyle 2 Partizan okuru da İzmir’de gözaltına alındı. Flamalarına ve pankartlarına el konulan Partizan korteji alanda “Önderimiz İbrahim İbrahim Kaypakkaya”, “Faşizme İsyan Halka Önder Partizan” sloganlarıyla yerini aldı.
Artık bir devlet geleneği halini alan Kaypakkaya korkusu ve ‘yasaklamaları’ günümüzde de sürüyor.
Tüm bu engellemelere, yasaklara rağmen Kaypakkaya’nın yoldaşları; polis barikatlarında, işçi grevlerinde, amfilerde flamalarını dalgalandırmaya, sloganlarını haykırmaya devam edecektir.
İstanbul Newrozu’ndan Bir Partizan