HABER MERKEZİ- Üzerinden 25 yıl geçmesine rağmen Sivas Katliam’ı unutulmadı. Her yıl olduğu gibi bu yıl da Aleviler, işçiler, emekçiler, devrimciler katliamın yaşandığı yerda anma etkinliği düzenlediler.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da ülkenin dört bir yanından gelen Aleviler polisin kurduğu barikatlarla karşılaştılar. Araçlar ve insanlar arama terörüne maruz kaldılar. Onlarca cadde ve sokaklar “güvenlik” bahanesiyle trafiğe ve yaya geçidine kapatıldı.
“Devlet” her yıl olduğu gibi bu yıl da resmi anma programı gerçekleştirdiler. Madımak Oteli’ne çelenk koyan “protokol” adına vali bir konuşma yaptı. Vali konuşmasında Alevilerin yabancısı olmadığı, devletlilerin çok bilinen yalanlarını öne çıkardı. Bu çerçevede Sivas Katliamı ile Başbağlar olayını aynılaştırıp yaşananları örtülü olarak PKK’ye bağladı. Ardından Sivas Katliamı’nı “ülkeyi çatışma ortamına çekmek isteyen güçlerin işi” olarak tanımladı. Ayrımcılığı en kaba haliyle yaşatan, Alevilerin inançlarının yok sayan, taleplerine kulaklarını tıkayan devleti, “farklılıkları zenginlik sayan devlet” olarak kodladı.
Alevi örgütleri, ilerici ve devrimci kurumlar Seyrantepe Mahallesinde bulunan cemevi önünde bir araya geldiler. Saat 11.30’da yürüyüş kolu oluşturup Madımak Oteli’ne doğru yürümeye başladılar. Otel önüne gelindiğinde katliama ilişkin olarak Alevi örgütleri konuşmalara gerçekleştirecekler.
Madımak Oteli’ne doğru yürüyen, aralarında Partizan kortejinin de olduğu yaklaşık 4 bin kişilik kitle saat 12.30’da otel önüne geldi. Yürüyüş boyunca Alevi emekçiler “Sivas’ın hesabı sorulacak!”, “Sivas’ın ışığı sönmeyecek!”, “Asan da yakan da devlettir!” sloganlarını haykırdılar.
Madımak Oteli girişinde Alevi emekçiler kolluğun barikatıyla karşılandı. Kolluk oluşturduğu bariyerlerle kitlenin Madımak’a varmasını engelledi. Madımak Oteli’ne siyah çelenk koymak için çok az sayıda dernek, siyasi parti temsilcisinin barikatı geçmesine izin verildi.
Anmada CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba konuştu. Veli Ağbaba “25 yıldan beri insan olan herkesin yüreği yanıyor, bu acıyı yaşıyor. Sivas Katliamı’nın gerçek suçluları hesap vermediği sürece o yüreklerde yanan ateşler sönmeyecek” dedi.
HDP adına konuşan Ayhan Bilgen, “1993 yılında yaşanan bu vahşetle yüzleşebilseydik, etkin bir yargılama ve ciddi bir idari soruşturma yapabilseydik bunu hem toplum vicdanında mahkum edebilirdik hem de bu 25 yılda yaşanan hiçbir başka karanlık olaya, vahşete insan yakma, katletme vakalarına tanıklık etmezdik. Önümüzde çok ciddi bir sorumluluk var; o da insan yakan zihniyetle yüzleşmek ve hesaplaşmaktır” dedi.
Alevi örgütleri adına Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nden (PSAKD) Gani Kaplan konuştu. Kaplan katliamın üzerinden 25 yıl geçtiğini belirtti ve şunları söyledi: “Dikkat ederseniz hiçbir şehit ailemiz yangından sonra içeriye girmedi. Burası yıllarca lokanta olarak kullanıldı. Sonra Özel İdare burasını bilim, kültür müzesi haline getirdi ancak buna rağmen ailelerimiz içeriye adımını atmadı. Bunun nedeni içeride 2 katilin ismi vardır. Katilin isimleri burada olduğu sürece hiçbir aile burayı ziyaret etmez. Bu hükümetten acil olarak talebimiz şudur. Bir an önce 2 tane katilin ismi buradan kaldırılsın. Nasıl ki Ankara Garı katliamındaki katillerin ismi yazılmıyorsa nasıl ki 15 Temmuz’daki şehitlerin isimlerinin yanında katillerin ismi yoksa buradakilerin de lütfen, bir an önce isimlerini kaldırsınlar. Burayı derhal Alevi kurumlarına teslim etsinler. Biz de en kısa zamanda ‘Sivas Şehitleri Utanç Müzesi’ni buraya yapalım” dedi.
Konuşmaların ardından kitle sloganlar atarak Madımak önünden ayrıldı.