BDS Türkiye’nin “Filistin’de İşgal ve Soykırıma Son” şiarıyla çağrı yaptığı eylem Şişhane Meydan’da gerçekleştirildi.
BDS Türkiye, Dökme Kurşun saldırısının 15, kuruluşlarının 14’üncü yıl dönümünde Siyonist İsrail’in Filistin’e dönük saldırılarına tepki göstermek için Taksim’de eylem yaptı. Aralarında Partizan okurlarının da olduğu çok sayıda kişi Tünel Meydan’da buluştu.
Eylem boyunca sık sık “Yaşasın Filistin Halk Kurtuluş Cephesi”, “Nehirden Denize Özgür Filistin”, “Tanklara Karşı Taş, Direnen Halklar Kazanacak”, “Filistin’de Düşene Dövüşene Bin Selam”, “Filistin’den Rojava’ya Direnen Halklar Kazanacak”, “Katil ABD, Orta Doğu’dan Defol”, “Filistin’de İntifada, Kürdistan’da Serhildan” sloganları atıldı.
“İşgal ve soykırım suçlusu İsrail’le tüm ilişkiler kesilsin” şiarlı pankart ile Tünel Meydan’dan sloganlarla yürüyüşe geçen kitle Şişhane Meydan’da basın açıklaması gerçekleştirdi.
Yürüyüş ve eylem boyunca, İsrail’in Filistin’de yürüttüğü soykırım ve işlediği savaş suçları teşhir edilerek İsrail’le ekonomik, siyasi, kültürel, akademik ve tüm ilişkilerin kesilmesi çağrısı yapıldı.
İSRAİL YENİ SUÇLAR İŞLEMEYE DEVAM EDİYOR
Açıklamayı okuyan BDS Türkiye Temsilcisi Ümit Doğru, Filistin halkının topraklarını işgal edilerek kurulan İsrail’in 1948’den bu yana işlediği hiçbir suçun hesabını vermediğini ve yeni suçlar işlemeye devam ettiğini belirtti.
7 Ekim’den bugüne 20 bini aşkın Filistinlinin Gazze’de katledildiğini kaydeden Doğru, “Gazze Şeridi’ndeki Filistin halkı şu anda açlığa, susuzluğa, ilaçsızlığa mahkûm ediliyor. 80 günü aşkındır abluka ve saldırı altında yaşayan Filistinliler toplu biçimde bulaşıcı hastalık riskiyle yaşıyor, yaralıları tedaviye erişemeden ölüyor, ölüleri gömülemeden çürüyor” dedi.
İşgal yöneticilerinin suçlarını gizleme ihtiyacı dahi duymadığını, aksine bu suçları gururla itiraf ettiğini belirten Doğru, işgal altındaki Batı Şeria’da da yüzlerce Filistinlinin katledildiğini ve tutuklandığını söyledi.
“SUÇLARINA BİR GÜN BİLE ARA VERMEDEN DEVAM EDİYOR”
İsrail’in dünyanın birçok yerinden destek aldığını ifade eden Doğru İsrail’in aldığı bu güçle saldırılarına devam ettiğini şu sözlerle ifade etti: “Balfour Deklarasyonu’ndan bu yana geçen yüz yılı aşkın süre içinde emperyalist egemenliğini korumak için dünyanın her yerinde savaş ve zorbalığa başvuran Batı Avrupa ve ABD’yi müttefikleri ve iş birlikçileri arasına alan işgal devleti, kurulduğundan bugüne hiç hesap vermeksizin Filistin toprağını işgal etmeye ve sömürgeleştirmeye, Filistin halkının tarihsel haklarını reddetmeye, uluslararası kararları ve hukuku hiçe saymaya, savaş suçları işlemeye, Filistin halkını kuşatmaya ve öldürmeye bir gün bile ara vermeden devam ediyor.”
“TÜRKİYE İSRAİL’LE İLİŞKİLERİNİ EN İLERİ DÜZEYDE SÜRDÜRÜYOR”
Açıklamanın devamında Türkiye’nin Siyonist İsrail devletine olan destekleri sıralandı: “Türkiye, 1948 yılında bir etnik temizlik yürüterek kurulan İsrail’i ilk tanıyan bölge ülkesi olarak bugün de İsrail devletinin en önemli bölgesel müttefiki olmaya devam ediyor. Türkiye halklarının Filistin halkıyla dayanışma duyguları ve isteklerine rağmen işgal devletinin saldırganlığını destekleyen İktidar, ilişkileri en ileri düzeyde sürdürmekte ısrar ediyor. İsrail’in işlediği apaçık soykırımı kınamakla yetinip, bu soykırımın sürdürülmesi için gereken tüm lojistiği sağlıyor” ifadelerini kullanan Doğru, Türkiye-İsrail ticaret hacminin son 20 senede yüzde 532 artış gösterdiğine dikkat çekti.
Türkiye’den İsrail’e en büyük ihracat kalemini silah ve savunma sanayiinin temel hammaddelerinin oluşturduğuna işaret eden Doğru “Ülkeler arası gemi trafiği, Türkiye ile İsrail arasında savaşı sürdürmek için gerekli tüm ürün ve maddeleri taşıyan gemilerin 7 Ekim’den sonra da seferlerine hız kesmeksizin devam ettiğini ortaya koyuyor” dedi. Doğru, açıklamanın devamında Filistin halkının dünya halklarını İsrail’i tecrit etmeye, ekonomisini, akademisini ve kültürünü boykot etmeye çağırdığını belirtti.
“FİLİSTİN HALKI GİBİ DİRENECEĞİZ”
Türkiye’de de boykot sesi yükseldiği halde Türkiye’nin İsrail’le ilişkilerini aynı düzeyde sürdürdüğüne işaret eden Doğru şöyle devam etti: “Bu noktada iktidara net olarak seslenirken aynı zamanda boykot ve İsrail’i tecrit etme çağrısını tüm alanlara yayma, dillendirme ve kazanımlar elde etme mücadelesini daha güçlü bir şekilde sürdürmeliyiz. BDS’yi, Filistin halkının mücadelesini sahiplenen tüm toplumsal hareketlerin, siyasi kurumların, emek ve hak örgütlerinin, bilim ve sanat kurumlarının ilkesi haline getirmek için sesimizi yükseltmeliyiz. Yaşamı, özgürlüğü ve eşitliği savunan herkesi, bulunduğu tüm alanlarda işgal devleti ve kurumlarıyla ilişkileri reddetmeye, ırk ayrımcı apartheid sistemini kuşatmaya çağırıyoruz. Gelin, yeniden ve hep beraber, haykıralım: İsrail ile tüm ilişkiler kesilsin!”
Açıklama şu sözlerle sonlandırıldı: “İşgal bitinceye ve Filistinli mültecilerin geri dönüş hakkı tanınıncaya ve İsrail vatandaşı Filistinlilere eşit haklar sağlanıncaya kadar Filistin halkının direndiği gibi direneceğiz! İsrail ve Türkiye ilişkilerinin tamamen kesilmesi için mücadele edeceğiz”
(İSTANBUL)