Gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in katledilmesine ve katliamı protesto eden gazetecilerin tutuklanmasına tepki gösteren basın emekçileri, “Katliam yapan katiller bırakılırken gazeteciler tutuklanıyor. Biz biliyoruz ki burada hedef alınan hakikattir” dedi.
Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) ve Dicle Fırat Gazeteciler Derneğinin (DFG) çağrısıyla Rojava’da haber takibi yapan Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in TC’nin SİHA saldırısıyla katledilmesi ve katliamı protesto eden gazetecilerin tutuklanmasına ilişkin İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesinde basın toplantısı düzenlendi.
Basın emekçileri adına ortak açıklamayı okuyan Ezgi Çadırcı, Daştan ve Bilgin’in katledilmesinin Türkiye’nin SİHA ile gazetecileri hedef aldığı ilk saldırı olmadığına dikkat çekti. Türkiye’nin SİHA saldırılarıyla son 5 ayda 5 gazetecinin katledildiğini hatırlatan Çadırcı, “Gazeteciler ülke içinde gözaltı, hapis, darp, engellenme gibi sayısız hak ihlali ile boğuşurken komşu ülkelerin topraklarında ise suikastlara uğruyor” dedi.
“ÖZGÜR BASIN EMEKÇİLERİ HAYATLARIYLA SINANIYOR”
Çadırcı, şöyle devam etti: “İsrail’in Filistin’de gazetecileri hedef alan saldırılarını ‘kınayan’ iktidar, bizzat kendisi İsrail ile aynı yöntemleri kullanarak gazetecileri hedef alıyor. Gazeteciler, iktidarın hoşlanmadığı her haber için adliye koridorlarını aşındırırken, özgür basın mensuplarının payına bu baskıların iki katı düşüyor. Özgür basın çalışanları yaptıkları haberler için sadece dava, hapis, gözaltı ile uğraşmıyor, hayatlarıyla da sınanıyor. Nazım Daştan ve Cihan Bilgin bunların son halkası oldu.”
Hem uluslararası hukukun hem de Anayasa ve yasaların, çatışma bölgelerinde kamuoyunu bilgilendiren gazetecilerin korunmasını şart koştuğunu vurgulayan Çadırcı, iktidarın çatışma bölgelerindeki gazetecileri hedef aldığı yetmezmiş gibi gazetecilerin katledilmesini protesto eden gazetecileri de hedef aldığını söyledi.
“GERÇEĞİN GÜCÜ DAİMA EGEMENLERİ KORKUTUR”
“İstanbul’da anayasal bir hak olan basın açıklamasına katılmak isteyen gazeteci arkadaşlarımız, tüm yasalar çiğnenerek, anayasa ayaklar altına alınarak işkence ile gözaltına alınmıştır. Gazeteci arkadaşlarımız Gülistan Dursun, Pınar Gayıp, Serpil Ünal, Hayri Tunç, Enes Sezgin, Osman Akın, Can Papila ile gazetecilerle dayanışan yurttaşlardan Hacı Ugis ve İmam Senol tutuklanmıştır” diyen Çadırcı, Seyhan Avşar, T24, İstanbul Barosu ve Özlem Gürses hakkında açılan soruşturmalara da dikkat çekti.
Gazetecilere saldırılar sürerken IŞİD üyelerinin tahliye edildiğine işaret eden Çadırcı, “Katliam yapan katiller bırakılırken gazeteciler tutuklanıyor. Biz biliyoruz ki burada hedef alınan hakikattir! Çünkü son dönemde Kuzey-Doğu Suriye’de olan bitenlere dair kamuoyunun dönüp baktığı temel kaynaklarının başında Nazım Daştan ve Cihan Bilgin geliyordu. Ve tam da bu yüzden hedef oldular. Çünkü gerçeğin gücü daima egemenleri, iktidarları korkutur. Çünkü halkın gerçeğin gücünü keşfetmesi her baskıcı iktidarın kabusudur. İşte gazeteciler bu keşfin aracılarıdır ve o yüzden hedeftir” dedi.
Tutsak gazetecilerle dayanışma çalışmaları kapsamında 27 Aralık Cuma günü gözaltına alınanlara işkence saldırısına ilişkin ÖHD avukatları Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde suç duyurusunda bulunacak. 30 Aralık Pazartesi günü saat 14.30’da Beyoğlu Postanesinden tutsak gazetecilere kitap ve mektup gönderilecek. Aynı gün akşam saat 20.00’de hashtag çalışması yapılacak.
(HABER MERKEZİ)