HABER MERKEZİ- AYM’nin Cizre bodrumlarında katledilen 6 kişiye dair verdiği ‘İhlal yok’ kararı için ÖHD tarafından AİHM’e başvuru yapıldı.
Katledilenlerden Bişeng Kolanç’ın ÖHD’li avukatı Newroz Uysal, yaptıkları başvuru ve sürece dair değerlendirmelerde bulundu. AYM’nin kararının devletin tutumunun göstergesi olduğunu belirten Uysal, 6 ayrı dosya olmasına rağmen AYM’nin aynı adresteki hayatlarını kaybettikleri için dosyaları birleştirdiğini ifade etti.
BİRÇOK DOSYA HENÜZ BEKLEMEDE
Sokağa çıkma yasakları sürecinde kendilerinin de birçok kez AYM ve AİHM’e “tedbir” talepli başvurular yaptıklarını hatırlatan Uysal, birçok taleplerinin ret edildiğini ve bunun ölümlere yol açtığını belirtti. Başvurularından sadece birine cevap aldıklarını ve Helin Ö. isimli bir genç bir kadının sağ kurtulduğunu belirten Uysal, süreç devam ederken tedbir dosyalarının AYM önünde beklediğini vurguladı.
“TALEPLERİMİZ RET EDİLDİ”
Uysal çalışmalarına dair şu bilgiyi verdi: “AYM işin vahametini ve ciddiyetini dikkate alarak dosyaları sürdürdüğünü ifade etmişti. Tamamlanan süreçlerden sonra bir kez daha AYM’ye gittik. Bu da Özgürlük için Hukukçular Derneği’nin esasa ilişkin bir başvurusuydu. Çünkü savcılıklar takipsizlik kararı vermişti ve takipsizlik kararlarına karşı itirazlarımız da reddedilmişti. Hem yaşam hakkı ihlali hem de soruşturmanın etkili yürütülmemesi veya devletin bu yaşananları aydınlatmak istememesi nedeniyle bu dosyaları tekrardan AYM’ye götürmüştük. Bunlar uzun bir süredir orada bekliyordu. İlk kararımızı 2017’nin sonuna doğru AYM’ye götürmüştük. İlk karar Bişeng Kolanç dosyası olmasından kaynaklı dosyalarda bir birleşme gerçekleşmiş oldu. AYM’nin kararı hem dosyayı takip eden biz avukatlar için hem de bu alanda çalışan hukukçular için bir hayal kırıklığıydı.”
AYM, DEVLETİ HAKLI BULDU
AYM’nin 4 Kasım 2022’de verdiği kararın 206 sayfalık bir karar olduğunu anımsatan Uysal, “AYM karar verirken esas aldığı temel nokta; hayatını kaybeden kişilerin Cizîr’deki yasağın ortaya çıkmasına sebep veren kişiler olarak değerlendirmesiydi. Bunu da Asya Yüksel ve Mehmet Tunç üzerinden değerlendirdi. AYM, ‘teslim’ olmayıp direnmeleri nedeniyle orada bulunan herkesi örgüt militanı olarak değerlendirmesine ve bunların katledilmesine ilişkin hiçbir ayrıntıya girmeden, yani bodrumlarda yaşanan olaylara soyut bir çerçeve çizerek, ‘devlet bir planlama yaptı, bir askeri operasyon yürüttü ve bunu yaparken de her türlü tedbiri almış’ gibi bir tablo çizdi. Ve tabloyu çizerken de valilik, kaymakamlık, emniyet müdürlüğü ve İçişleri Bakanlığının genelgelerini ve açıklamalarını esas aldı. Böylesi bir tabloda hayatını kaybeden kişilerin çatışmalardan ötürü ‘devletin haklı ve meşru müdafaa’ kapsamında onları öldürdüğüne kanaat getirerek herhangi bir ihlal kararı vermedi.” dedi.
HESABI SORULMALI
Bunun üzerine kararı AİHM’e taşıdıklarını belirten Uysal, Kasım 2018’de daha önce yapılan bir tedbir başvurusuna dair AİHM’de duruşma dahi yapıldığını ve bunun umut olduğunu ancak aradan 3 yıl geçtiğini vurguladı. Yeni sürece dair de takipçi olduklarını belirten Uysal, yaşanan vahşetin hesabının sorulması için mücadele edeceklerini vurguladı.