Avrupa’da coşkulu ve kitlesel Kaypakkaya anmaları

BASEL- Avrupa çapında bu yıl Partizan tarafından “Tarihten Geliyoruz Geleceğe Yürüyoruz” şiarıyla  Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya anmalarını merkezi olarak İsviçre’nin Basel ve Avusturya’nın St.Pölten kentlerinde 26 Mayıs’ta gerçekleştirdi.

AVUSTURYA

Avusturya St.Pölten’de gerçekleşen geceye Avusturya’nın farklı bölgelerinden kaldırılan otobüslerle ve özel araçlarla yoğun katılım sağlandı. Yaklaşık iki aylık yoğun bir kitle çalışmasının final gecelerinde karşılığının alındığı görüldü.

Gece, Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya nezdinde tüm dünya devrim ve komünizm şehitleri ve 23 Nisan tarihlerinde Aliboğazı’nda ölümsüzleşen halk savaşçıları Gül Kaya ve Hasret Tanrıverdi için yapılan saygı duruşu ile başladı. Hemen ardından Umuda Tohum Sanat Atölyesi’nin koro ve solo türkü-marşlar, tiyatro ve bir sunum eşliğinde hazırladığı yaklaşık 1 saatlik gösteri ile devam etti. Sunumun ilgi topladığı gözlemlendi.

Gece etkinliği Avusturya ve Alman Maoist örgütlerin verdiği mesajla devam etti. Kaypakkaya’nın Maoist çizgisinin selamlandığı, içinden geçilen sürecin tasfiyeci ve revizyonist karakterine karşı Kaypakkaya’nın çizdiği hattın önemine dair oldukça ajitatif ve coşkulu mesajlar verildi. Kitle hep bir ağızdan “Yaşasın Enternasyonal Dayanışma” sloganlarıyla bu mesajları selamladı.

Hemen adından Veysel Aydın programına geçti. Şiir, türkü ve marşlarla sunumunu zenginleştiren Veysel Aydın gecenin anlam ve önemine dair de değinilerde bulundu.

Veysel Aydın’ın ardından TKP/ML  MK’sına (Türkiye Komünist Partisi / Marksist Leninist – Merkez Komite) ait mesaj okundu. Gece Tertip Komitesi’nin örgütlediği geceyi selamlayan TKP/ML MK’sının mesajında Kaypakkaya çizgisinin bu süreçte önemine vurgu yapılan mesajda: “Zorlu dönemlerde kendini sistemin çizgileriyle var eden, reformizme kapıları ardına kadar açan, yenilenme ve “dogmatizm” tartışmalarıyla küçük burjuva dünyalarını komünist maskeyle yaşamaya çalışan İbrahim Kaypakkaya’cılar var. Onun temel tezlerini aşma iddiasıyla yola çıkanların, yürüdükleri yol ve vardıkları durak ya sınıf mücadelesinin dışına atılmak olmuştur ya da reformizmin batağına çekilmiştir” ifadelerinin yer aldığı mesaj şöyle devam “Partinin sağ tasfiyeciliğin tahribatlarını hızla onarma sürecine girdiği” vurgulandı. Faşist diktatörlüğün halk yığınlarına yönelik saldırılarına ve özellikle gerillanın imhasına yönelik saldırılara karşı Gül ve Hasret’in duruşuna dair özel bir vurgu yapıldı. Mesajda “Devletin, başta gerilla olmak üzere tüm direniş odaklarını imha ve tasfiye saldırılarına karşı dirençle, kararlılıkla, cesur ve militan bir duruşla yöneleceğiz. İbrahim Kaypakkaya yoldaş düşmanına karşı böyle savaştı, böyle çarpıştı, böyle direndi ve böyle kazandı. Onun ardılları olan Çiğdem ve Nergis yoldaşlar bu çizginin son ölümsüzleşenleri oldu. Onlar savaş alanında korkakça savaş naraları atanları değil, partimizin önderliğinde savaşmayı tercih ettiler, Onlar; nefessiz ve yorgun kalmış sağ tasfiyeci çizgiyi değil, partimizin komünist çizgisinde mücadeleyi büyütmeyi tercih ettiler. Onlar sahte Kaypakkaya savunucularını değil, 46 yıldır O’nun çizgisini koruyan partimizi tercih ettiler. Onlar savaş sloganlarını savaş alanını terk eden “geçici” korkaklarla değil, can bedeli büyüten yoldaşlarıyla haykırdılar. Onlar silahlarını toprağa gömüp, devrim iddialarını mülteci kampanyalarında değil, son mermilerine kadar savaşarak silahın namlusunu kızıllaştırmayı tercih ettiler. Onlar partimizi bölmeye, tasfiyeye yönelen bunu her türden sol ancak özünde sağ çizgiye karşı komünist çizgide sebatla durarak set oldular.” Vurgusu dikkat çekti. Mesaj sonunda Kitle “Önderimiz İbrahim İbrahim Kaypakkaya”, “Yaşasın partimiz TKP/ML, Halk Ordusu TİKKO, TMLGB” sloganlarını haykırdı.

Gece programı şair ve öykü yazarı Fetih Doğan Koç’un sunumuyla devam etti. Dersim’in mücadeleci geleneğinden beslenerek, Kaypakkaya çizgisinde şekillenmiş şiirleriyle ve coşkulu sunumu ile Koç geceye renk kattı. Sürecin tasfiyeci karakterine, gerilla mücadelesinin imkasızlığına yönelik umutsuz ve yılgın ruh haline karşı Kaypakkaya çizgisinde ısrarın önemine değinen mesajını kitleye aktardı Fetih Doğan Koç.

Yunanistan’dan TKP/ML’nin kardeş partisi YKP(ml)’den geceye katılım sağlayan temsilci mesajını vermek için kürsüye çıktı. YKP(ml) mesajında Kaypakkaya’nın öğretilerinin ve tutumunun hala güncel olduğuna, ezilen halk yığınlarının koparacağı devrim fırtınasının rehberi olma niteliğine haiz olduğu vurgulandı. Onun Komünist tutum ve öğretilerinin her türlü tasfiyeciliğe, uluslararası ölçekte yenilgi ve geri çekilmelere karşı, oportünizme ve revizyonizme karşı partisi TKP/ML’ de yaşamaya devam ettiği ifade edildi. Verilen mesaj sonrası dayanışma sloganları ile YKP(ml) temsilcisi selamlandı.

Gece verilen aradan sonra Türkiye’den gelen PŞTA temsilcisinin yanı sıra Doğuş Doğan’ın ablası, Murat Tekgöz’ün kuzeni, Sevda Yıldız’ın ablası, Ali Demir’in ailesi adına akrabası, PKK şehidi Ahmet Alev’in abisi sahneye çıktı. Oldukça duygulu anların yaşandığı görüldü. Partizan Şehit ve Tutsak aileleri adına verilen mesajda zindanlarda tutsakların selamları iletilirken, toprağa düşen şehitlerin mücadelelerinin aileler tarafından sahiplenildiği ve yoldaşları tarafından devam ettirildiği, bu mücadeleden ve onların ideallerinden onur ve gurur duyulduğu vurgusu yapıldı. Coşkulu sloganlarla kitle aileleri selamladı.

Daha sonra sahneye Hasan Ali çıktı. Hasan Ali, Kürtçe ve Türkçe seslendirdiği marşlarla kitleyi coşturdu. Sunumunda Ali haydar Yıldaz için yazılan türküyü söyleyerek gecenin coşkusunu arttırmayı başardı. Kaypakkaya’yı sahiplenme mesajını iletti.

Sanatçı Erdoğan Emir ve Rojda gecenin sonuna doğru peşpeşe sahneye çıkarak Zazaca, Kürtçe türküler ve marşlarla uzun geceye yeni bir motivasyon kattı. Erdoğan Emir ve Rojda tempolu sunumlarıyla kitleyi coştururken, direniş halayına davet ederek gecede coşkulu bir final gerçekleştirdi.

Ayrıca gecede TKP/ML Batı Bölge Komitesi, Zindanlar Genel Komitesi, TMLGB’nin ve Yeni Demokrasi gazetesinin gönderdiği mesajlar da okundu.

İSVİÇRE

Basel’de 17.30’da anma programına başlandı. Yoğun katılımın olduğu geceye coşku hakimdi.

Kaypakkaya şahsında dünyada ve özelde Türkiye’de ölümsüzleşen devrim ve komünizm savaşçıların anısına bir dakikalık saygı duruşu yapıldı. İlk sahne alan Grup Şare Ma; Türkçe, Zazaca ve Kırmancki eserler dillendirirken marşlarla coşkunun daha da yükseldiği gözlemlendi

Grup Şare Ma’nın ardından gecelere TKP/ML MK’sı adına yollanan mesaj okundu.Almanya Kızıl Bayrak Komitesi adına anmayı selamlama konuşması yapıldı. Temsilci düzeyinde yapılan konuşmada Kaypakkaya’nın şafak revizyonizmi başta olmak üzere revizyonizme karşı amasız duruşuna dikkat çekilirken Türkiye coğrafyasında faşizme karşı yürütülecek mücadelenin zoru ve devlet aygıtını kapsaması gerektiği gerçeğinin de özellikle Kaypakkaya’da netleştiği söylendi.

Kaypakkaya’da önderlik ve parti önderliği yaratma konusunda tarihsel bir örnek oluşturduğunun vurgusunun yapıldığı konuşmada bu tavrın ve duruşun bugün Türkiye’deki seçimlerin boykot edilerek halk savaşının örgütlenmesine ağırlık verilmesinde de devam ettiği ifadelerine yer verildi.

Ardından HDK-A adına Demir Çelik kısa bir konuşma yaptı. Katılımcıları ilk başta Kırmancki selamlayan Çelik, Partizan geleneğinin Türkiye’de yarattığı mücadeleyi selamlarken “Biz de bu anti-emperyalist, anti-faşist mücadelenin bir yoldaşı olarak birlikte yürüyeceğiz, hepimiz bu mücadelenin neferleri olacağız ve olmaya devam edeceğiz” dedi.

Mayıs ayının ayrıca bir çok devrimci ve yurtseverin de katledilmesinin yıldönümü olduğunu hatırlatan Çelik “Selam olsun bugünleri yaratanlara” dedikten sonra, faşizme karşı devrimci örgütlere birlikte duruş ve mücadele çağrısı yaptı.

Çelik’in konuşmasının ardından anma gecesine destek amaçlı Yunanistan’dan gelen Katarina Makavou sahne aldı. Dinletisinden önce kendilerinin anmaya davet edilmesinden gurur duyduklarını belirten Makavou herkese teşekkür etti.

Devam eden programda MKP Avrupa Komitesi, İsviçre Proleter Devrimci Duruş, İsviçre MLKP, SYKP İsviçre Koordinasyonu, MLPD  ve Yeni Demokrasi Gazetesi tarafından yollanan mesajlar okundu. Mesajların ardından Ozan Rençber sahne aldı. Sanat hayatı boyunca devrim ve sosyalizm mücadelesinde ölümsüzleşenlerin kavgasını anlatmaya çalıştığına vurgu yapan Ozan Rençber; Kaypakkaya’nın çizgisini takip etmeye devam edeceğini ve sanat hayatına bu yolda devam edeceğini söyleyerek katılımcıları selamladı.

Yarım saatlik kısa bir aranın ardından programa “Tarihten geldik, geleceğe yürüyoruz” adlı sinevizyonla devam edildi. Sinevizyonun ardından geceye katılan PŞTA temsilcisi sahneye çağrıldı. Temsilci komünist önder Kaypakkaya’nın şahsında Mayıs ayında toprağa düşen tüm devrimcilerin, yurtseverlerin anıları önünde saygıyla eğildiğini belirterek önce çocuklarının bu kavgayı sahiplendiğini belirterek artık analar ve babalar olarak çocuklarının bayrağını kendilerinin taşıdığını belirtti.

Devam eden konuşmada Türkiye’de ekonomik krizin yönetim krizini daha da derinleştirdiğinin altı çizilerek yıllardır emekçileri sömüren, Kürt ulusu başta olmak üzere diğer azınlıklara yönelik imha-inkar politikası uygulayanların kendilerini şu ya da bu parti altında devam ettirebilmek için halka sandığı gösterdiğinin vurgusu yapıldı. Aç kalan, işsiz kalan, sürgün yaşamak zorunda kalanların umuda sarılması gerektiğine vurgu yapılan konuşmada umudun sandıkta değil sokakta olduğunun özellikle altı çizildi. Hırsızlıkları kapatmak için, Türkiye Kürdistanı’nda sokakta öldürülüp 1 hafta yerde kalan annenin anısını unutturmak için, sakat bırakılan, işkencelerden geçirilen halkın öfkesini bastırmak için sandığın gösterildiğini ve devrimci-yurtsever halkın iktidardan uzaklaştırılmak istendiğine özellikle değinen konuşma 7 Haziran’a kadar büyüyen kazanımların bir çırpıda gasp edildiği ve bu kazanımların ancak devrimci mücadelede geri alınacağı söylendi.

Gelişen tasfiyeciliğe de ayrıca değinen ve sağ tasfiyecilerin hepten savrulduğuna dikkat çeken PŞTA temsilcisi, Kasım 2016’da Aliboğazı’nda ölümsüzleşen 12 kızıl karanfile Nisan 2018’da iki karanfil daha katıldığını söyleyerek Gül Kaya’nın abisi İbrahim Kaya’yı sahneye-konuşmaya çağırdı.

İbrahim Kaya, Gül Kaya’nın Ankara’da TKP/ML ile tanıştığını anlatarak yoldaşlarının onu hep dersine yönlendirdiğini, Gül’ün ise onlara karşı gelerek enerjisini MLM’yi kavramaya ve örgütünün kadrosu olmaya harcadığını anlattı. Gül’ün üniversiteyi kazandığında da devrimci mücadeleden geri durmadığını anlatan Kaya, kendisinin en son olarak gerillaya katıldığını söyleyen Kaya, Ne mutlu ki bize şehit olmuş bir kardeşe sahibiz, bu böyle bilinsin” dedi. Türkiye’de durumun hiç iyi olmadığını en ufak bir hak talebinin kanla bastırıldığını belirten Kaya, her gün cinayet ve zulmün rutin olduğunun altını çizerek “Ama merak etmeyin, belki Türkiye’de durum iyi olmayabilir ama durum iyidir, durum iyidir çünkü Dersim’de Çiğdem ve Nergizler açıyor. Durum iyidir yoldaşlar” diyerek konuşmasını noktaladı.

İbrahim Kaya’nın konuşmasının ardından Mavi Yol şiir grubu sahne aldı. TKP/ML şehitlerinin ve diğer devrim şehitlerinin hayatlarını ve politik katkılarını da işledikleri sinevizyon gösterimli şiir dinletileri ile sık sık sunumları sloganlarla kesilen Mavi Yol’un şiir dinletisinin ardından KKE-ML (YKP-ML) adına etkinliğe katılan temsilci konuşma yapmak üzere sahneye çağrıldı.

YKP-ML temsilcisinin geceye sunduğu mesajın ardından sahne alan Abdal Haluk Tolga İlhan’ın türküleriyle anma etkinliği sona erdi.