HABER MERKEZİ- Avrupa Partizan yaptığı açıklama ile ” Devrimci Ruhla 1 Mayıs’ta Meydanlara!” dedi. Ortadoğu’da yaşanan savaştan kaçıp Avrupa’ya gelen ve mülteci olarak yaşamlarını sürdüren işçilerin ucuz iş gücü olarak görüldüğü ifade edilen açıklamanın tamamı şöyle;
Emperyalist barbarlar aralarındaki çıkar dalaşı ve pazar kavgası için dünyanın bir çok yerinde, özellikle Ortadoğu’da savaşlar çıkartıyor. Emperyalist saldırganlık nedeniyle ezilen halklar, işçiler, emekçiler, kadınlar, çocuklar kanlı bir vahşetin içindeler. Ezilen dünya halkları, emperyalist sermayenin uşakları yerli gerici ve faşist devletler ile taşeronu gerici örgütler tarafından barbarca zulme maruz kalmakta ve katledilmekteler. Bu ortamlardan kaçan, göçe ve sürgüne zorlanan yüzbinlerce yoksuldan binlercesi yaşamlarını sürdürebilmek için, çıktıkları göç yollarında deniz sularında, sınırlarda can vermektedir. Sınırları geçerek Avrupa ülkelerine gelen mülteci olarak yaşamak zorunda bırakılanların, emekleri kapitalistler tarafından ucuz işgücü olarak pervasızca sömürülmektedir.
Son zamanlarda tüm Avrupa ülkelerinde yabancı düşmanlığı körüklenmekte, ırkçı dalga giderek ivme kazanmaktadır. AB ülkelerinde sermayenin çıkarlarının temsilcisi hükümetler eliyle, işçi ve emekçilerin mücadeleyle kazanılmış sosyal hakları giderek budanmaktadır. İşsizliğin artmakta ve yaşam standartlarının her geçen gün kötüye gitmekte olduğu bu süreçte, AB içinde büyük emperyalist devletler savaş bütçelerini artırmakta, silahlanmakta ve dünyanın mazlum halklarını katleden savaş silahlarını daha fazla üretmektedirler. AB emperyalistleri faşist Türk devletiyle sıkı bir işbirliği içinde göçmenlerin yurtsever, devrimci ve komünist öncülerine de amansız bir şekilde saldırmakta, 129 a/b gibi gerici yasalarla devrimciler tutsak edilmektedir.
Avrupa’da İşçi ve emekçilerin sendikal örgütleri büyük ölçüde yozlaşmasına ve adeta burjuvaziyle uzlaşma araçları durumuna dönüşmesine karşın, Almanya’da, Fransa’da işçiler ve emekçiler çeşitli işkollarında uyarı grevleriyle, sermaye sınıfının korkularını büyütmektedir. Baskı yasalarına ve polise özel yetkiler veren güvenlik yasalarına karşı toplumsal kesimler tepkiler koyarak, sokaklara çıkmaktalar. Dünyanın dört bir yanında, işçi sınıfının komünist ve devrimci öncüleri devrim ve sosyalizm için sınıf kavgasını ve sosyalizm mücadelesini sürdürmekteler. Kapitalist emperyalist sistemin korkulu günü 1 Mayıs’ta, işçi ve emekçilerin, sınıfsız, sınırsız, sömürüsüz ve özgür yeni bir dünya için mücadele şiarları sömürücü sınıfların korkulu rüyasıdır. Bu mücadele tarihin diyalektiği içinde er yada geç başarıya ulaşacak. İşçi sınıfı önderliğinde sosyalizm ve proletarya demokrasisi dünyaya egemen olacaktır.
Türkiye’de faşist AKP iktidarı/Tayyip Erdoğan kliği 7. kez OHAL uygulamalarıyla Kürt ulusuna, emekçilere, devrimcilere, demokratlara ve tüm muhaliflere karşı azgın bir saldırı ve tutuklamalarla faşist baskıların dozunu giderek arttırmaktadır. 24 Haziran’da Cumhurbaşkanlığı ve Genel seçimler gerçekleştirilecektir. TC tarihinde “açık oy gizli tasnif” yöntemiyle seçimlerin olduğu ve hileler yapıldığı bilinmektedir. Bu seçimde de mühürsüz oylar geçerli sayılacaktır. “Sandık” demokrasisi sadece bir oyundur. Parlemento faşizmin yüzünde bir maskedir. HDP milletvekillerine yapılanlar gözler önündedir. Hapishaneler Kürt yurtseverleriyle, ilerici, devrimci ve komünistlerle doludur. Kentler bombalanarak yerle bir edilmiştir. Faşist diktatörlük sınır ötesinde Afrin’e işgal saldırılarıyla katliam yapmakta ve vahşet saçmaktadır. Türk milliyetçiliği körüklenerek halklar arası düşmanlık körüklenmektedir. Faşist Tayyip Erdoğan yönetimine karşı, diğer faşist bir klik olan CHP-İYİ Parti gibi faşist klikler halka bir şey veremez. Türk egemenlerinin bütün klikleri, Kürt ulusunun ve emekçilerin düşmanıdır. Türk hakim sınıflarının aralarındaki klik savaşında taraf olma değil, devrim mücadelesini yükseltmeliyiz. Türkiye’de faşist diktatörlükten, baskı ve sömürüden kurtulmanın çaresi seçim değil, devrimdir. Türkiye’de değişimi ve umudu seçime bağlayan reformistlerin, geniş yığınların biriken öfkesini, düzen sınırları içine hapsetmesine karşı, devrim için, halk savaşını ve direnişi büyütme mücadelesine omuz vermeliyiz.
Emperyalist-kapitalist sistemin baskı sömürü, haksız savaş ve saldırganlıklarına, din, dil, milliyet, renk, cinsiyet ve her türden ayrımcılığa karşı; İşçi sınıfının ve ezilenlerin öfkesini, iş, ekmek ve özgürlük kavgasını, sermaye sınıfına ve emperyalist-kapitalist sisteme yönlendirerek, sınıf bilinciyle, devrim, sosyalizm ve komünizm mücadelesini 2018, 1 Mayıs’ında büyüterek haykırmalıyız!
* Yaşasın İşçi Sınıfının Birliği!
* Yaşasın Devrim, Sosyalizm ve Komünizm Mücadelesi!
* Yaşasın Proletarya Enternasyonalizmi!
* Bütün Ülkelerin İşçileri ve Ezilen Halkları Birleşin!
Avrupa Partizan
Mayıs 2018