Atina’da 23 Ekim günü YKP(m-l) tarafından Filistin direnişini ve İsrail’in son dönemde yoğunlaşan saldırılarını konu alan bir panel gerçekleştirildi.
TKP/ML’nin de katılım sağladığı panelde ilk olarak YKP(m-l) tarafından yapılan açıklamada; Filistin direnişini sahiplenme ve dayanışmanın büyütülmesi vurgusu yapıldı. Ayrıca işgalci İsrail’in bölgede başta ABD emperyalizmi olmak üzere emperyalizmin desteği ile saldırılarına devam ettiği ve İsrail’in bu saldırılarının emperyalizmin bölgedeki politikalarından bağımsız ele alınamayacağı belirtildi. Bu sebeple de bu direnişin Filistin ile sınırlı olmaması gerektiği, tüm dünya halklarının emperyalist-kapitalist sisteme karşı harekete geçmesi zorunluluğunun altı çizildi. Ayrıca Filistin direnişi ile dayanışmanın halkı daha fazla sokaklara taşıyarak büyütüleceği belirtildi.
Devamında TKP/ML tarafından da bir açıklama yapıldı. Açıklamada “Filistin direniş mücadelesinin 7 Ekim’de gerçekleştirdiği askeri-politik operasyon, ezilenler için bir İlham kaynağı olmalıdır. Zayıf ancak örgütlü olanın güçlü olanı tüm olanaksızlık ve yokluk içinde yaratıcı bir şekilde yenme imkânını gösteren bir derinliğe, içeriğe ve niteliğe sahiptir. Haklı ve meşru olan Filistin Ulusal Kurtuluş Mücadelesi ve Filistin halkı Gazze’de bugün yok edilmeye çalışılmaktadır. Devrimci görev Filistin Ulusal Kurtuluş Mücadelesiyle daha güçlü dayanışma içinde olmaktır.” denilerek dayanışma ve ortak mücadelenin yükseltilmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca, “Bölgesel kaosun ve çatışmaların tırmanacağı, ezilen halk yığınlarının bu gelişmeler karşısında daha fazla baskıya, kan ve gözyaşına, ekonomik yokluk ve yoksulluğa sürükleneceği açıktır. Ezilen halk yığınları için geleceğini kazanma mücadelesi, bağımsız eylem ve örgütlenmeleri ile güçlüyü alt etme ihtiyacı düne göre daha fazladır. Egemenlerin kendilerini en güçlü hissettiği zaman halk yığınlarının en örgütsüz olduğu zamanlardır. Zayıf ve güçsüz olanın kazanmasının tek koşulu ise daha örgütlü olmasıdır. Kurtuluş için komünist kurmaylık, halkın örgütlü hareketi ve silahların eleştirel gücü birleşmelidir. Zalimleri yıkacak ve devrimi inşa edecek kuvvet budur.” denilerek bölgedeki halkları ve ezilen ulusları nihai olarak kurtaracak olan iradenin ancak komünist önderlik olacağına vurgu yapıldı.
Panel, soru-cevaplar ve katılımcıların da gerçekleştirdikleri konuşmalar ile son buldu.
(AVRUPA)