HABER MERKEZİ- Elazığ Hapishanesi’nde artan hak ihlalleri üzerine tutuklularla görüşen HDP Milletvekili Musa Farisoğulları, yaşanan ihlalleri tek tek sıralayarak, Elazığ Hapishanesi’nin bir laboratuvar olarak kullanıldığını söyledi. Bölgede askeri operasyonlara katılan kişilerin hapishane içerisinde de gardiyanlık yaptığını belirten Farisoğulları darp edilen ve kolu kırılan tutuklular olduğunu belirtti. Mezopotamya Ajansı’nın konuyla ilgili haberi şu şekilde:
Sürekli hak ihlalleriyle gündeme gelen Elazığ 2 No’lu T Tipi ve Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutukluların koğuşları basılarak, darp edildiği, keyfi disiplin cezalarının verildiği, gazete ve kitaplara el konulduğu ileri sürüldü. Bu iddialar üzerine Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Musa Farisoğulları, cezaevindeki tutuklularla görüştü.
HDP’li vekil Farisoğulları, Elazığ 2 No’lu T Tipi Cezaevi’nde bulunan HDP Dersim eski İl Eşbaşkanı Ergin Doğrul ve Elazığ Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanlık Divanı üyesi ve Kars eski Milletvekili Mülkiye Birtane ile görüştüğünü, diğer tutuklularla görüşme başvurularının kabul edilmediğini söyledi. Yaşanan hak ihlallerine ilişkin “Kelimeler kifayetsiz kalıyor” diyerek özetleyen Farisoğulları, cezaevinin keyfi tutum içerisinde olduğunu belirtti.
OPERASYONLARDAN GARDİYANLIĞA!
Askerlerin gardiyan yapıldığını söyleyen Farisoğulları, Elazığ Cezaevi’nde “A ve B takımı” diye tanımlanan özel ekiplerin olduğunu kaydetti. Söz konusu gardiyanların bölgenin birçok yerinde askeri operasyonlara katıldığını belirten Farisoğulları, gardiyanların tutuklulara karşı kin ve nefretle yaklaştığını belirtti. Gardiyanların sıra dışı bir şekilde tutuklulara saldırdığını dile getiren Farisoğulları, geçtiğimiz günlerde gardiyanların saldırısında birçok tutuklunun darp edildiğini, bir tutuklunun ise kolunun kırıldığı bilgisini verdi.
KEYFİ DİSİPLİN CEZALARI
Tutukluların, gardiyanların arama adı altında koğuşlara girip her tarafı dağıttığını ve arama sırasında bir şey bulunmamasına rağmen keyfi tutanakların tutulduğunu ifade eden Farisoğulları, tutulan tutanaklar sonucunda keyfi disiplin cezalarının verildiğini söyledi. Disiplin cezalarıyla tutukluların infazlarının yakıldığına dikkat çeken Farisoğulları, “Cezası az kalmış kişilerin, gelecek olan yargı reformu paketiyle tahliye edilmeleri bekleniyor. Şimdiden öyle bir durumda, tahliye edilmelerinin önüne geçmek adına disiplin cezaları veriliyor. Cezaevlerin 3 disiplin cezası alan bir tutuklunun bu haktan yararlanması mümkün değil” diye belirtti.
AÇLIK GREVİNDEN SONRA İHLALLER ARTTI
Tutuklulara bazı gazete ve dergilerin verilmemesine ilişkin konuşan Farisoğulları, “Elazığ Cezaevi bir laboratuvar olarak kullanılıyor. Komisyondan geçmiş bir kitap incelenip mühürlendikten sonra tutukluya verilmesi gerekiyor. Buna rağmen bir arama gerçekleştiği zaman o kitaplar bahane edilerek, tutuklulara disiplin cezaları veriliyor. En basit bir demokratik hak ve talebe dahi büyük cezalarla karşılık veriliyor” diye konuştu.
ADALET BAKANLIĞI CEVAP VERMİYOR
Elazığ Cezaevi’ndeki hak ihlallerinin PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin sonlandırılması talebiyle başlatılan açlık grevi eylemlerinin sonlandırılması ardından ciddi oranda arttığını söyleyen Farisoğulları, “Cezaevlerindeki durum, dışarda yaşanan Kürt düşmanlığını besleyen bir tutumun yansımasıdır” dedi. Daha önce defalarca Elazığ Cezaevi’nde yaşanan ihlalleri Meclis gündemine taşıyarak, Adalet Bakanlığı’na sorduklarını belirten Farisoğulları, önergelere cevap verilmediğini ve hak ihlallerinin gittikçe arttığını kaydetti. Bu hak ihlallerine karşı daha önce rapor açıkladıklarını ve meclise soru önergesi verdiklerini belirten Farisoğulları, bunlara bir cevap verilmediğini ve uygulamaların artarak devam ettiğini dile getirdi.
GREVE 45 GÜN HÜCRE CEZASI
Öte yandan İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi’nden edinilen bilgilere göre, Elazığ 2 No’lu T Tipi Cezaevi’nde 4 yıldır tutuklu bulunan ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan Cihan Gökalp (28), ailesiyle yaptığı görüşmede açlık grevinden sonra kendisine 45 gün hücre cezası verildiği, her gün koğuşları basıldığı ve bunlara tepki gösterenlerin saldırılara maruz kaldığını belirtti. (MEZOPOTAMYA AJANSI)